Bloomberg ajansı, İran’a yönelik bu yaptırımların sadece bankaları değil, ABD yaptırımlarının bir sonucu olarak İran finansal sistemi üzerindeki kısıtlamalar nedeniyle, İran’da yaygın olarak kullanılan para transferleri ve havale sistemi çalışanlarını da etkileyeceğini belirtti. Ajans, yeni yürütme kararının çıkacağı tarih hakkında herhangi bir takvim vermezken, siyasi çevreler, 18 Ekim 2020’de BM’nin İran’a uyguladığı silah ticareti yasağını kaldıran 2231 sayılı Uluslararası Kararın geçerlilik süresinin sona erme tarihinden önce çıkarılabileceğini belirtiyor.
ABD, İran’a yönelik yaptırımları genişleterek İran’da yaşanan ekonomik krizin daha da derinleşmesini istiyor. İran lideri Ruhani ise yaptığı açıklamada, ABD’nin yaptırım kararları neticesinde ülke gelirlerinde 150 milyar dolarlık bir kayıp yaşandığına değindi. ABD, süreci bu şekilde işleterek BM’yi baskı altında tutmayı, İran’ı bölgede ve dünyada yalnızlaştırarak yeni bir nükleer anlaşma zemini oluşturmayı hedeflemektedir. İki ülke arasında son dönemde yaşanan gerginliği daha da tırmandıracak olan yeni yaptırım kararları İran’ı dünyada yalnızlaştıracaktır.
ABD, iç siyasetinde de İran’a yönelik yaptırımlar konusunu ciddi bir seçim propagandasına dönmüş durumdadır. Demokratların adayı Joe Biden’in İran ile imzalanan ve ABD’nin 2018 yılında çekildiği nükleer anlaşmaya geri döndüreceğini vaat emesi gerek cumhuriyetçilerden gerekse demokratlardan ciddi tepki almış durumdadır. ABD bu yaptırım kararlarını da genişleterek İran’ı dış dünyadan izole bir hale getirmek istiyor. Yakın gelecekte ABD’nin İran’a yönelik yeni yaptırım kararlarını açıklaması beklenirken, İran’da yaşanan ekonomik krizin daha da derinleşmesi öngörülmektedir. Bu durum neticesinde İran’ın daha saldırgan bir tutum izleyerek bölgesel ve küresel anlamda tehdit potansiyelinin artacağı düşünülmektedir.
KAYNAK:
