Bu sayfayı yazdır

Afrin-Menbic El Bab'ın güneyinden birleştirildi, PKK koridoru tamam gibi!

Yazan  01 Mart 2017

24 Şubat 2017 tarihinde Genelkurmay Başkanlığından yapılan açıklamayla El Bab'ın tamamen kontrol altına alındığı, böylece harekatın en başında planlanan hedeflere ulaşıldığı belirtiliyordu. Hükümetten gelen açıklamalar ise kafa karışıklığını gösteriyor. Fırat Kalkanı Harekatı gerçekten sona erdi mi, yoksa başka hedeflere yönelecek mi belli değil. Önce Menbic'e mi gidilecek yoksa Rakka'ya mı gidilecek konusunda sürekli biribiriyle çelişkili açıklamalar geliyor. Bütün açıklamalara bakılırsa eğer YPG'nin Menbic'ten çekildiği konusunda ABD Türkiye'yi ikna ederse Menbic'te de hedefe ulaşılmış kabul edilecek! Diğer taraftan, yapılan açıklamaların satır aralarında önceliğin Rakka olduğu Menbic'in sonraki öncelik olduğu mesajlarını da görüyoruz. Hükümetin esas beklediği ise Rakka operasyonunda rol almak, ama bunu yapabilmek için de Rakka merkezinin IŞİD'ten kurtarılması operasyonuna YPG'nin katılmamasını sağlamak. Bunun için de Trump'ın kararı bekleniyor. Ama sahadaki taktik durum Rakka şehrine 6 km kadar yaklaşmış YPG'nin merkeze girmese bile akka operasyonun bir parçası olamaya devam edeceği gerçeğini anlatmaktadır. Ayrıca Amerikalı askeri yetkililerin açıklamaları, ABD Merkez Kuvvetler Komutanlığının sosyal medya paylaşımları ABD'nin neyi tercih edeceğinin işaretleri gibi ortada durmaktadır.......... EL BAB GÜNEYİNDE RAKKA YOLU KESİLMEDİ, PKK KORİDORU TAMAMLANDI....... Türkiye tarafında gündem bu şekildeyken Suriye ordusu da hızla hareket ederek El bab güneyinden doğuya doğru hareketlenip 26 Şubat 2017 günü Menbic batısında PYD/YPG kontrolundeki bölgeye ulaştı. Bu gelişme Türk medyasında Suriye ordusunun Fırat Kalkanı birliklerinin güneye yani Rakka'ya doğru ilerlemesinin önü kesildi şeklinde görüldü. Peki bu doğru mu? El Bab'tan güneye inerek Rakka'ya gitmek gibi bir harekat planı askeri starteji ve harekat planlama esaslarına, harekat sahasının şartlarına asla uygun değildir, böyle bir alternatifin düşünüldüğünü zannetmiyorum. Dolayısıyla Suriye ordusunun El Bab güneyinden Afrin ile Menbic'i birleştirmesi aslında PKK koridorunun oluşturulmasından başka bir şey değildir. Evet şuanda o koridor Suriye ordusu kontrolündedir. Ancak Suriye ordusunun gerek Fırat doğusunda gerekse Halep'in cihatçılardan temizlenmesi sürecinde Halep merkezde PYD/YPG ile işbirliği yaptığı bilinmektedir. Bunun yanında Suriye, PYD'nin Menbic ile Afrin'i birleştirme gibi hedefi olduğunu da zaten görmektedir. PYD kantonları ve PYD'nin ilan ettiği Kuzey Suriye Federasyonu çerçevesinde Suriye'nin geleceğine ilişkin görüşmelerde Suriyeli yetkililerin PYD'lilerle görüştüğü de bilinmektedir. Şam yönetimi toprak bütünlüğünü koruma adına, PYD'nin ilan ettiği bölgelerin Suriye merkezi yönetimine bağlı kalması garantisi karşılığında PYD'ye belli bazı tavizler vermesi mümkün olabilecektir. 2011'den sonra yaşananlar ve Suriye içinde oluşan sahadaki askeri-politik durum PYD'yi Şam yönetimiyle pazarlık edebilir konuma getirmiştir. Işte Suriye ordusu bu koridoru kendisi oluşturarak PYD'ye karşı havucu ele geçirmiş oldu ve pazarlık masasında pozisyonunu kuvvetlendirdi. Eğer PYD orijinal planlamasında olduğu gibi ABD desteğiyle bu koridoru oluşturup Afrin ile Menbic'i birleştirseydi PYD'nin eli daha kuvvetli olacaktı. Ocak ayı ortalarından bu yana Rusya'nın PYD lehinde takındığı tavır, Suriye anayasa taslağında federal yapıya yol açacak önerilerde bulunması, PKK/YPG'yi terör örgütü olarak görmediğini söylemesi, PYD'nin barış görüşmelerinde mutlaka yer alması ısrarı da PYD'ye güven ve cesaret vemektedir. Suriye ordusunun son hamlesinden sonra, PYD/YPG Türkiye'nin muhtemel bir saldırısına karşı Fırat'ın doğusundaki kamplarına binalarına nasıl Amerikan bayrağı çektiyse şimdi Menbic'te PYD flamasıyla birlikte var olan ABD bayraklarının haricinde Suriye bayrağı da çekebilecek ve Türkiye'nin çok düşük ihtimal de olsa muhtemel Menbic operasyonunu yapılamaz hale getirebilecektir. Çünkü aksi durum Türkiye'nin Suriye ile savaşması anlamına gelecektir. Daha önce defalarca yazılı ve sözlü olarak ifade ettiğimiz gibi Türkiye'nin Rus savaş uçağını düşürmesinden sonra Fırat'ın batısında PKK koridorunun tamamlanması işinin Rusya üzerinden yürütüldüğü de unutulmamalıdır........... FIRAT KALKANI HAREKATININ NİHAİ HEDEFİ, SİYASİ VE ASKERİ HEDEFLERİ NET DEĞİLDİ...... Peki sahada bu resmin oluşmasının nedeni nedir? Fırat Kalkanı Harekatı doğru ama geç kalmış bir hamleydi. Ancak daha harekatın ilk günlerinde de söylediğimiz gibi harekatın siyasi ve askeri hedeflerinin net olmadığı, gelişmelere göre hareket edileceği anlaşılıyordu. Bu yaklaşım askeri harekat açısından doğru bir yaklaşım değildi. Çünkü nihai hedef net olarak askere verilmezse harekatın başarısı da tehlikeye girecek, gayretler boşa gidebilecektir. Yine harekatın ilk günlerinde PKK koridorunun kesilebilmesi için kontrol altına alınacak sahanın derinliğinin 45 km.ye kadar uzanması, genişliğinin de 90-100 km olması yani Menbic'in de kontrol altına alınması, El Bab'ın da 10-15 km güneyine inilmesi gerekiyordu. Türk ordusu bunu yapabilir miydi? Elbette başarabilirdi ancak bu siyasi hedefin en baştan net ve kesin bir şekilde verilmesi gerekiyordu. Bunun yanında siyasi otoritenin de uluslararası ortamı ve bölgedeki aktörleri bu konuda hazırlaması ve ikna etmesi de gerekiyordu.......... SONUÇ........ Suriye'deki gelişmeler bağlamında PKK/PYD iki süper güç ABD ve Rusya'nın aynı anda desteğini alabilmeyi başarırken, Türkiye'nin aynı anda her ikisiyle krizler yaşaması ya da bazen sadece Rusya bazen sadece ABD ile işbirliğini öne çıkarmasıyla görülen yalpalama nedeniyle de Suriye kuzeyindeki PKK koridorunun oluşmasının önüne geçilememiş gözükmektedir. Evet sahadaki taktik durum PKK koridoru yokmuş görüntüsü verse de bunun sanal bir görüntü olduğunu ve perdenin arkasında PKK koridoru olduğunu, bunun da Suriye anayası pazarlıkları sonunda Suriye kuzeyinde bir özerk PKK devletçiği olarak yansıyacağını görmeliyiz. Bu durum Türkiye'nin asıl ve gerçek önceliğinin hiç bir zaman Rakka olmadığını ve olmaması gerektiğini ancak Fırat'ın doğusu dahil PKK devletçiğinin terör yuvalarının bertaraf edilmesi olduğunu bir kez daha göstermektedir.