Strasbourg'daki genel kurulda düzenlenen oylamada, 429 "evet", 225 "hayır", 19 "çekimser" oyu kullanıldı. Bildiride, çevre ile ilgili hazırlanacak düzenlemelerin küresel ısınmayı sınırlandırma hedefleriyle uyumlu olması istendi.
AB’nin iklim ve çevre konusundaki acil durum bildirisinde, üye ülkelerin Paris İklim Sözleşmesi'ne uygun olarak verdiği sözlere eksiksiz uyması çağrısında bulunuldu.
Avrupa Parlamentosu, bu bildiriyle AB üyeleri üzerinde baskı kurarak, Avrupa’nın 2050’ye kadar karbon emisyonlarını azaltmasını hedefliyor.
Avrupa Parlamentosu Çevre Komisyonu Başkanı Pascal Canfin, bildirinin kabul edilmesinden dolayı gurur duyduğunu bildirdi.
Doğu Avrupa ülkeleri çekinceli
Küresel ısınmayla mücadeleye AB ülkelerinin çoğunluğu destek verse de, ekonomik gelişimlerini henüz tamamlamamış Doğu Avrupa ülkeleri ise yüksek standartlar koymanın kendilerine haksızlık yaratacağı görüşünde.
AB Komisyonu’nun yeni Başkanı Ursula Von der Leyen, göreve başladığı zaman yaptığı konuşmada, Avrupa'nın 2050 yılında dünyanın ilk karbon-nötr bölgesi haline gelmesini istediğini söylemişti. Von der Leven, Avrupa için bir 'Yeşil Antlaşma' hazırlanması konusunda ısrarlı olacağını her fırsatta tekrarlıyor.
Sekiz Avrupa Birliği (AB) lideri de geçen mayıs ayında çevre kriziyle ilgili bir strateji ve politika belirlenmesini ve AB bütçesinin en az yüzde 25’inin iklim değişikliğiyle mücadeleye ayrılmasını talep etti.
Fransa, Hollanda, Belçika, Danimarka, Lüksemburg, Portekiz, İspanya ve İsveç AB’nin sera gazı emisyonunu "en geç 2050’ye kadar sıfıra indirmeyi" hedefleyen bir öneriyi imzaladı.
Bu sırada aralarında Paris’in de bulunduğu birçok kent, iklim krizine dikkat çekmek amacıyla İklim Acil Durumu ilan etmişti.
