28 Mart 2017 günü yapılan MGK toplantısı sonrasında yapılan açıklamada "Fırat Kalkanı Harekatının başarıyla sonuçlandığı" belirtildi.... HAREKAT BİTTİ... Bu açıklamayla aslında harekatın bittiği resmen duyuruldu. Aynı gün akşam saatlerinde bir TV programına katılan Başbakan Yıldırım da "Fırat Kalkanı Harekatı bitmiştir, bundan sonra ihtiyaç olması halinde artık yapılabilecek bir hareket artık başka bir isimle anılacak" diyerek harekatın bittiğini bir kez daha teyit etmiştir. Aslında 24 Şubat 2017 tarihinde Genelkurmay Başkanlığının yaptığı açıklamayla Fırat Kalkanı Harekatının sona erdiği ifade ediliyordu. Ve 24 Şubat'tan sonra Genelkurmay Başkanlığından harekat ile ilgili hiçbir duyur da zaten yapılmadı. Ama MGK bildirisiyle sivil ve askeriyle devletin bütün güvenlik kurumlarının ve hükümetin ortak açıklamasıyla resmen duyurulmuş oldu.... MGK AÇIKLAMASI NE ANLAMA GELİYOR?... Bu açıklamayla Türkiye Fırat Kalkanı Harekatı kapsamındaki askeri operasyonlarını sonlandırmış oluyor. Ancak harekat kapsamında IŞİD'ten temizlenen bölgelerin Suriye'de kamu düzeni tesis edilinceye kadar yeniden IŞİD veya PKK/YPG tarafından işgal edilmemesi için Türk askeri varlığı sürdürülecektir. Bu anlamda bir nevi caydırıcılık operasyonu yürütülecek, bununla eş zamanlı olarak bu bölgenin yeniden yaşanabilir hale getirilmesi ve yerel yönetim mekanizmalarının oluşturulması faaliyetleri de devam edecektir.... FIRAT KALKANI HAREKATI NİHAİ HEDEFİNE ULAŞTI MI?... Gerek 24 Şubat'taki Genelkurmay açıklamasında gerekse MGK açıklamasında harekatın başarıyla sonuçlandığı ifade edilse de harekat sürecince Hükümet tarafından sürekli ifade edilen Menbic'i de kapsayacak 5000 Km karelik bir güvenli bölge oluşturma hedefinin gerçekleşmediği görülmektedir. Aslında harekatın nihai hedefi, siyasi hedefi net olarak tesis edilemediği de anlaşılmaktadır. Bu anlamda sahadaki askeri-politik resim harekatın nihai hedefine ulaştığını ve başarılı olduğunu maalesef göstermemektedir... MENBİC VE RAKKA NE OLACAK?... Bu açıklamayla birlikte Türkiye'nin şu aşamada özellikle Menbic'e yönelik bir operasyon yapmayacağının da oradaki aktörlere ifade edilmiş oluyor. Zaten Menbic'in batısında Suriye ordusu ve Rus birlikleri, Menbic'in kuzeyinde ve iç bölgelerinde Amerikan askeri yığınaklanması ve konuşlanması muhtemel bir Türk operasyonunu neredeyse imkansız hale getirmişti. Bu açıklama en fazla Rakka operasyonu YPG ile birlikte yapmak isteyen ABD'yi rahatlatacaktır. Çünkü ABD YPG'yi tüm gücüyle Rakka'ya yöneltebilmek için Menbic'te YPG'nin saldırıya uğramayacağını garanti altına almak istiyordu... PEKİ BU DURUM RAKKA'DA TÜRKİYE-ABD ORTAK OPEASYONUNUN ÖNÜNÜ AÇAR MI?... Trump'ın kendisine alternatif planlar sunulmasına rağmen henüz Rakka planını açıklamaması, buna rağmen sahada hem Amerikan askeri varlığını sürekli artırması hem de YPG'ye ağır silahlar dahil gelişmiş askeri teçhizat ve sistemleri vermesiyle Rakka operasyonu fiilen devam etmektedir. YPG ağırlıklı SDG'nin Rakka'ya 4 km kadar yaklaştığı, Fırat'ın batısında Tabka barajı ve kentini ele geçirmek üzere hava indirme operasyonu yaparak YPG ile işbirliğini daha da derinleştirdiği bir ortamda, tabiri yerindeyse "dereyi geçip karşı kıyıya neredeyse ulaşmak üzere olunduğu" bir durumda ABD'nin YPG'den vazgeçip Rakka operasyonuna Türkiye ile ortak olarak kelimenin tam anlamıyla sıfırdan başlamasını beklemek tam bir ham hayaldir.... RAKKA PLANININ AÇIKLANMASI REFERANDUM SONRASINDA MI?... Dolayısıyla Türkiye'nin Menbic'te hedefine ulaşmasının engellenmesinden sonra Rakka operasyonundan dışlanmasını öngören, YPG'nin Türkiye'ye tercih edildiğini ortaya koyacak bir kararı esas alan bir Rakka planı Türkiye'de iyi karşılanmayacaktır. Bu nedenledir ki Trump çok büyük ihtimalle Rakka planını Türkiye'deki referandum sonrasında açıklayacaktır. Ama sahadaki gelişmeler çok hızlı şekilleniyor. ABD destekli YPG hızla ilerliyor. IŞİD değişik gerekçelerle Rakka'yı terk ediyor ve Deyrezzor'a kaçıyor. Bu durum Rakka'nın beklenenden de önce IŞİD'ten temizlenmesine işaret edebilir. Yani Trump planı açıklandığında Rakka operasyonu tamamlanmak üzere olabilir.... ABD DIŞİŞLERİ BAKANININ ZİYARETİ... Bu bağlamda 30 Mart'ta Türkiye'yi ziyaret edecek Amerikan Dışişleri Bakanının ziyaretinden somut bir sonuç beklememek gerekir. Bu ziyaret yasak savma, gönül alma, işbirliği yapılıyor-görüşülüyor algısı yaratmaya yönelik bir ziyaretten öteye geçmeyecektir.