Bu sayfayı yazdır

Jeltoksan ve Bağımsız Kazakistan!

Yazan  18 Aralık 2020

Kazakistan Cumhuriyeti, bugün hem Türk dünyasının parlayan yıldızı hem de jeopolitik konumuyla Asya’nın diplomasi merkezi durumunda olan bir ülkedir.

1990’ların başında bağımsız kalıp kalmayacağı sorgulanan Kazakistan’ın diplomatik başarısı, Kazakistan’ı Orta Asya Türk Cumhuriyetleri arasında lider pozisyonuna taşımıştır.

Coğrafi olarak kuzeyde Rusya, doğuda Çin, güneyde ise İslam Dünyası’yla komşu olan Kazakistan,jeostratejik konumundan doğan avantajlarıyla da bölgede dikkat çekmektedir.

Kazakistan, 16 Aralık (Jeltoksan) 2020 tarihi itibariyle 2.724.900 km² yüzölçümü, 19 milyona yakın nüfusuyla bağımsızlığının 29. Yılını kutlamaktadır.

Bağımsızlığını, sadece Sovyetler’in yanlış politikaları sonucuyla dağılmasına değil, yaklaşık 2 asırlık bağımsızlık ateşine ve milli köklerine de borçludur.

Genç Kazakistan’ın bağımsızlığında 16 Jeltoksan (Kazak Türkçesinde “Aralık”) kırılma noktasıdır. “Jeltoksan Olayları”ise 1986 yılının Aralık ayında Almatı’da yaşanan zor ve acı günleri işaret etmektedir.

Bir gençlik hareketi olarak başlayan olaylar, temelinde Kazak Milli ruhunu yansıtmaktaydı ve çıkış noktasındaki ana tema ise “Kazak olmayan biri Kazaklara baş olamaz” inancı idi.

1986 Aralık ayında henüz dağılmamış olan Sovyetler Birliği, dönemin siyasi konjonktürü ile halkı Türk ve Müslüman olmayan diğer cumhuriyetlerine bir süreden beri daha ılımlı davranırken, Kazakistan bunun oldukça dışında bırakılmıştı[1].

Olayların fitilini ateşleyen gelişme ise Mihail Gorboçov’un Kazakistan Komünist Partisi Birinci Sekreteri olan Kazak Türk’ü Dinmuhamed Konayev’i görevinden alarak onun yerine Moskova merkezi yönetiminden Kazak olmayan,Kazakistan ile hiçbir bağı olmayan, Gennady Kolbin’in atanmasıydı.

16 Aralık 1986 sabahında gösteri kararları alınmış, 17’si itibariyle de hareketlenme başlamıştır,gösterilerin başlangıcında ise Almatı’dakiKazak Devlet Üniversitesi bugün bilinen adıyla Al-Farabi Üniversitesi etkin rol oynamıştır.

 

Kazak öğrenciler ilk etaptaMerkezi Komite Binası önünde barışçıl gösteri amacıyla 200-300 kişi toplanmış fakat merkezi yönetim gençlerin bu haklı talebini dinlemek yerine, onları orantısız güç kullanarak susturmayı deneyerek olayların büyümesine sebebiyet vermiştir.Müdahale neticesinde Kazak gençlere katılan halkın büyük bir çoğunluğu ise olayları kitlesel bir hale dönüştürmüştür.

Olayların büyümesiyle Sovyet merkezi yönetimi kolluk ve askeri güçleri ile Kazaklar arasındaki çatışma Almatı sokaklarına taşmış, Kazak gençleri Komünist Partisi Merkez Binasına girerek, binayı ele geçirmiş, ardından Almatı Şehir Hapishanesini ele geçirerek, yönetim tarafından haksız yere yakalanıp buraya konulmuş olan arkadaşlarını serbest bırakmışlardır.

‘’Moskova televizyonunun verdiği bu haberi, 18 Aralıkta Budapeşte radyosu da duyurdu. Bu organların tümü başkaldırı, isyan hareketinin sadece Kazakistan’ın Almatı şehrinde yaşandığı yönünde haberler yaptı. Ancak bu hareketler Kazakistan’ın beşşehrinde daha aynı gün ve saatte yaşanmakta idi. Buna rağmen o günkü imkânlar nedeniyle bunu ispatlamak mümkün değildi. Sonraki günlerde bunlarla ilgili haberler çıkması doğrulandı. Royters muhabiri Uomak, “Almatı’nın 750 km. kuzeybatısında bulunan Karaganda’da 300 gencin katıldığı bir gösteri düzenlendi” haberini duyurdu. Muhabir, bu bilgiyi yerel halkla yaptığı röportajla doğruladı. Tutuklananların sonlarının belli olmadığına değindi. Sovyet ve Avrupa yayın ajansları, gençlerin sokaklarda Rus kökenli vatandaşları öldürdüğünü, araçları ateşe verdiğini ve kamu mallarını yağmaladıkları şeklinde (gerçek dışı) haberler yapmaktaydı. Sovyet APN ajansının muhabiri, ValeriyNavikov, 19 yaşlarında bir Kazak kızın bu haberleri duyunca “Kazakistan Kazaklarındır” gibi sloganlar atarak çevresindeki gençlerin milli duygularını harekete geçirmeye çalıştığını yazdı. Bu bağlamda bu hadise, Kazak gençlerinin milli bilincinin ne kadar yükseldiğinin kanıtıdır[2].’’

Sovyet resmi haber ajansı TASS ise olayları şu sözlerle duyuruyordu[3]:

"Milliyetçi unsurlarca kışkırtılan bir grup öğrenci, SBKP genel kurulunda alınan kararı bahane ederek sokakları işgal ettiler. Durumu fırsata çevirmek isteyerek kalabalığa karışan vahşi kışkırtıcılar, güvenlik güçlerini hedef alan yasa dışı eylemlere kalkıştılar. Birçok özel aracın yanı sıra bir yiyecek deposunu da ateşe veren göstericiler, yöre halkına da saldırıda bulunmuşlardır."

Haber bu şekilde verilmişti ve karşı propaganda oldukça yoğundu.Çünkü Almatı’da başlayan bu hareket, diğer Kazak şehirlerinde de hissedilerek,hatta diğer Cumhuriyetlere etki ederek Sovyetlerin federal yapısını zayıflatacak ve sosyal yapıyı sarsacak büyük bir patlamaya dönüşecek protestoların ardından Sovyetlerin kardeşlik ve birliktelik üzerine inşa edildiğine dair şehir efsaneleri ise birkaç yıl içinde paramparça olacaktı.

Yaklaşık 3 gün süren gösterileri, Sovyet ordusunun Almatı’ya indirdiği yaklaşık 70 bin kişilik ağır silahlı ordu kuvvetleri kanlı bir şekilde bastırmış, onlarca kişi hayatını kaybetmiş ve onlarcası da yaralanmıştı.

Kongre kütüphane kaynaklarına göre, olaylar sırasında en az 200 kişinin hayatını kaybettiği (bunların bir kısmının infaz edildiği) söylenmektedir. Yaralı sayısı da, kimi kaynaklara göre 1000 kişinin üzerindedir[4].

3 gün süren olaylarda toplam da 30-40 Bin kadar göstericinin sokağa döküldüğü bilinmektedir.

SSCB dağıldıktan sonra, Jeltoksan Olaylarına katılan göstericilerinin tamamının cezaları affedildi.

Bu kişiler, Sovyet baskı rejiminin kurbanları olarak addedildiler. Olayların 20. yıldönümü dolayısıyla, 18 Eylül 2006 tarihinde Almatı'da "Özgürlüğün Şafağı" adlı bir anıt törenle açıldı. Jeltoksan Olayları Kazakistan'ın bağımsızlık mücadelesinin simgesi haline gelmişti.

70 Bin kişilik ordu kuvvetiyle yapılan bastırma girişimi,şüphesiz hiçbir şekilde fikri bir noktaya ulaşamamış, Sovyetler içindeki öz benlik ve kendi öz yönetimini savunan Türk halkları ise artık bağımsızlıklarından asla ödün vermeyecekleri bir hâl almıştır.

Olayları başlatan Kazak gençleri, tıpkı Çarlık ve Sovyet Rusya’sının istilasına karşı asırlarca savaşan ataları gibi, tıpkı Alaş hareketinin öncüleri olan ve bayraklaşan, ‘’Ben gençlere güveniyorum’’ diyen, bağımsızlık yolunda kendini feda eden, zalim Sovyet rejiminin 44 yaşındayken kurşuna dizdirdiği MağcanCumabay gibi; Türk bağımsızlığını ve Türk birliğini savunan Alihan Bökeyhan, Mustafa Çokay gibi, milli benliklerini savunmuş kendi yöneticilerinin kendilerinden olması grektiğini haykırmış bunu fiili eyleme dökmüştür tarih boyu süre gelen fikri ve manevi liderlerine layık olmuşlardır.

20. Yüzyılın son çeyreğinde bütün Kazak halkının Sovyet hâkimiyetindeki diğer halklarla birlikte bağımsızlıklarına ulaşmaları ise asırlardır ödenen bedellerin bir sonucu, birarmağanı da denilebilir.

Kazak tarihindeki pek çok önemli olay bu ayda (Aralık-Jeltoksan) yaşanmıştır.Onlardan biri, Alaş Orda Hükümeti ve Alaş Özerk Devleti’nin kurulmasıdır. 5-13 Aralık 1917 tarihlerinde Orenburg şehrinde İkinci Kazak Kurultayı düzenlenmiş ve bunun sonucunda modern dönemdeki ilk Kazak devleti “Alaş Özerk Devleti” ilan edilmiştir.

Dolayısıyla 13 Aralık, bugünkü Kazakistan devletinin doğuşu olarak da değerlendirilmektedir.

Bu önemli günde büyük çoğunluğu 1937-38 yıllarından Sovyet rejimi tarafından katledilen Alaş aydınlarını,1986 olaylarında hayatını kaybeden cesur Kazak gençlerini rahmetle anıyor, tüm bağımsız Türk cumhuriyetleri gibi Kazak Devleti’nin de ilelebet payidar olmasını ve birgün tüm Türk devletlerini tek çatı altında birve bütün olarak görmeyi diliyoruz.

 

YAZAN: Fatih DURAN

 

Kaynaklar:BUDAK, F. Kazak Türklerinin Bağımsızlık Hareketi: 1986 Jeltoksan (Aralık) Olayları

[1]SuinbaySuyundikov, ‘’Kazakistan’ın Milli Ülküsü: Bağımsızlığı Ebedileştirmek’’, https://21yyte.org/tr/merkezler/bolgesel-arastirma-merkezleri/orta-asya-arastirmalari-merkezi/kazakistan-in-milli-ulkusu-bagimsizligi-ebedilestirmek (Erişim Tarihi:17.12.2020)

[2]https://turkishstudies.net/turkishstudies?mod=tammetin&makaleadi=&makaleurl=52581876_Kara%20F%C3%BCsun-do%C3%A7-417-426.pdf&key=15940

[3]https://www.latimes.com/archives/la-xpm-1986-12-18-mn-4155-story.html

[4]http://countrystudies.us/kazakstan/6.htm