Bu sayfayı yazdır

Kasım Süleymani Suikastı Sonrası Afganistan

Yazan  08 Ocak 2020

Irak’ta düzenlenen ABD hava saldırısında İran Devrim Muhafızları Kudüs Gücü komutanı Kasım Süleymani’nin ölmesi, Afganistan'da tepkilere ve endişelere yol açtı.

Birçok kişi bu olayın Afganistan'da yaratacağı talihsiz sonuçlara yönelik uyarılar yapmıştı.
Saldırıdan saatler sonra Afgan hükümeti olaya ihtiyatlı bir biçimde tepki gösterdi. Ulusal Birlik Hükümeti başkanı Abdullah Abdullah, Kasım Süleyman'ın öldürülmesinden duyduğu üzüntüyü ifade etti. Açıklamada, etkinliğin Afganistan'ın müttefiklerinin durumu ve işbirliği üzerinde olumsuz bir etkisi olmamasını umduğunu dile getirildi. Abdullah “İran İslam Cumhuriyeti komşularımızdan ve müttefiklerimizden biridir. Amerika Birleşik Devletleri aynı zamanda Afganistan'ın stratejik bir müttefikidir” dedi.
Afganistan cumhurbaşkanı Eşref Gani Zey bir açıklamada İran'ı "büyük komşusu" ve ABD'yi "stratejik ve temel ortağı" olarak nitelendirdi ve ilgili tarafları artan gerilimlerden kaçınmaya çağırdı. Bu arada Eşref Gani, hiçbir ülkenin Afganistan topraklarını bölgesel anlaşmazlıklar için kullanmasına izin verilmeyeceğini tweetledi.
Eski Afgan Devlet Başkanı Hamid Kerzay, Amerikalıların Kasım Süleymani'ye yönelik saldırısını şiddetle kınadı; bölge ve Afganistan için yaratacağı talihsiz sonuçlar konusunda uyardı. Kerzay yaptığı açıklamada, Süleymani'nin Afganistan'da barış ve istikrar istediğini söyledi.
Afganistan Cumhurbaşkan adayı Rahmatullah Nabil, Twitter sayfasında Süleymani'nin bölge için bir tehdit olduğunu yazdı, ancak Afganistan'ın bölgedeki gerginliklerden uzak durması konusunda ısrar etti.
Eski Savunma Bakan Yardımcısı Tamim Asi, Facebook sayfasında Süleymani'nin ölümünün ülke için ciddi sonuçları olacağını söyledi.
ABD'nin Afganistan'daki askeri varlığı İran için her zaman nahoş olmuştu. Ancak şimdi Afganistan halkı ve politikacılar arasında Tahran'ın Washington'a karşı Afganistan topraklarında misilleme hareketine girişeceğine dair endişeler var.
Kasım Süleymani sadece Irak ve Suriye'de değil, Afganistan'ın son 25 yılında da yeterli bir etki ve nüfuz sahibi idi.
Kasım Süleymani, Devrim Muhafızları Kudüs Gücü komutanlığına Taliban'ın Mazar Şarif'deki İran diplomatlarını öldürmesinden sonra İran Devrim Lideri Ali Haminei tarafından atanmıştı. O sırada Taliban'a karşı savaş halindeki Mücahidlerle temas kurmaya başladı ve Kudüs Gücü'nün Ahmet Şah Mesut liderliğindeki Kuzey İttifakına desteği arttı. O zaman, askeri silahlar Meşhed Havalimanı'ndan Afganistan Bagram askeri üssüne transfer edildi. Kabil ve Bagram'ın Taliban kuvvetleri tarafından ele geçirilmesinden sonra İran yardımı, Afgan Mücahid üssünün bulunduğu Tacikistan'ın Kulab bölgesine taşındı.
Taliban'ın düşmesi ve Afganistan'da demokratik bir hükümet kurulması sonrasında, Kasım Süleymani dikkatini Irak'a ve orada meydana gelen gelişmelere yöneltti. Ancak Afganistan'daki gelişmeler de sürekli olarak Devrim Muhafızları ve Kudüs Gücü'nün merceği altındaydı.
Irak ve Suriye'de IŞİD'in oluşumu ve bu grubun Afganistan'daki etkisi ile Süleymani'nin dikkati bir kez daha Afganistan'a çekildi. Taliban aldığı askeri ve teknik desteklerle, Batı Afganistan'daki tüm IŞİD destekçilerini yok etti. Bu olaylardan sonra Kıdemli Taliban yetkilileri geçen yıl iki kez Tahran'a gitti. Daha önce Amerikalılar İran'ın Taliban ile iyi ilişkileri olduğunu ve aynı zamanda bu grubu askeri olarak desteklediğini iddia ediyorlardı.
İran’nın resmi medyalasındaki iddialara göre Taliban, 4 Ocak Cumartesi günü yayınlanan bir açıklamada, Kasım Süleymani'nin ailesine başsağlığı dileyip ABD kuvvetlerini vahşi olarak nitelendirip, "Cihad ABD'nin Afganistan'daki zulüm ve işgaline karşı devam ediyor. ABD'nin General Süleymani suikastı ve Trump'ın öldürme sorumluluğunu üstlenme korkusu Amerika'nın hiç olmadığı kadar güçsüz olduğunu gösteriyor" dedi.
İran Devrim Muhafızları Kudüs Gücü komutanı Kasım Süleymani, şimdiye kadar Suriye-Irak savaşına birçok Afganistanlı gönderdi. Kasım Süleymani, Şii türbelerini destekleme adına türbelerin korunması çağrısı yaptı. Bu bağlamda Kudüs Gücü, İran'daki Afganistanlı mültecileri ile Afganistan'daki Şii topluluğundan Fatimiyyun ordusu oluşturdu ve Suriye'ye gönderdi. Bu ordu Suriye savaşlarına katıldı ve binlerce Afganistanlı öldürüldü.
Süleymani'nin Afganistan'daki Şiiler arasında birçok destekçisi var ve kendisi Şii türbelerinin koruyucusu olarak kabul edilir. Şii cihat lideri Muhammed Muhakkik, ona "İslam'ın sadık Başkomutanı" adını vermişti.
İranlı yetkililer ABD'ye karşı şiddetli bir misilleme konusunda uyarıda bulunurken, Afganistan'daki birçok kişi İran İslam Cumhuriyeti ABD'nin intikamını almak için Afganistan'a odaklanıp odaklanmayacağından endişe duyuyor. İranlı yetkililer daha önce ABD ile savaş halinde dünyanın hiçbir köşesinde ABD üssü güvenli olmayacağını söylemişti.
Siyasi alanda, Afganistan'daki İran yanlısı güçler, Irak, Suriye, Lübnan ve Yemen'deki İran İslam Cumhuriyeti taraftarlarıyla aynı siyasi güce sahip değil. Afganistan'da NATO güvenlik alanının ve NATO alt sistemlerinin hâkimiyetine göre İran'ı desteklemek için çalışmak isteyen herhangi bir güç, güvenlik-reklamcılık durumundan büyük ölçüde etkilenir ve İran'ın politik destekçilerinin diğer ülkelerde yaptığı gibi çalışamaz.

 

Köksal Taşkent

21. Yüzyıl Türkiye Enstitüsü
İran Araştırmaları Uzmanı