Bu sayfayı yazdır

Katar krizinden Türkiye çıktı: Suudi Arabistan'dan Katar'a 13 koşul

Yazan  24 Haziran 2017

05 Haziran'da Katar krizin başladığı gün bu sitede yayımladığımız değerlendirmede krizin "Katar'ı yola getirmek, İran'a mesaj vermek ve Katar krizinin yaratacağı asıl etkilerin Türkiye'ye olacağını, Katar üzerinden Türkiye'yi hedeflediğini" ifade etmiştik. Bu bağlamda ayrıca; "Türkiye'nin bölgede dış politikasında zaten kısıtlanmış hareket serbestisini daha da azaltmak ve özellikle Suriye politikasını açmaza sokmak, buna paralel olarak İran karşıtı ittifakı güçlendirerek askeri olarak Suriye'de harekete geçmesini sağlamak, mevcut Katar Emrinin başına buyruk politikalarından vazgeçerek Körfez ülkeleriyle birlikte hareket etmeye zorlamak Körfez'deki Katar krizinin ana hedefleri olarak ortaya çıkmaktadır" demiştik. 23 Haziran'da Katar'a sunulan 13 maddelik talepler listesini ya da Katar'ın yerine getirmesi istenen koşullara bakıldığında büyük oranda yukarıda belirtilen hususlarla örtüştüğü görülmektedir. Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri, Mısır ve Bahreyn, Katar'a yönelik ablukanın kaldırılması için 13 maddelik bir talepler listesi hazırladı. 13 maddelik listede, Katar'ın İran'la bağlarını zayıflatması, isyancı Husilere mali desteğin kesilmesi, El Kaide-IŞİD-Müslüman Kardeşler gibi örgütlerin terör örgütü olarak kabul edilerek desteğin kesilmesi ve medya kuruluşu Al Jazeera'nın kapatılması da talepler arasında yer alıyor. Maddeler arasında ülkedeki Türk askeri üssünün kapatılması da bulunuyor. İlgili maddede, "Yakın zamanda kurulan Türkiye askeri üssünü kapatın ve Katar sınırları içinde Türkiye ile askeri işbirliğini durdurun" ifadesi yer alıyor. Dört ülke, bu şartların 10 gün içinde yerine getirilmesini istedi. Bu talepler listesinin Suudi Arabistan liderliğinde hazırlanmış olması, Türk hükümetinin Körfezin büyüğü, abisi ve hatta Türkiye'nin stratejik ortağı gördüğü S.Arabistan ile ilişkilerini de sıkıntıya sokacak nitelikte. 13 madde içinde Türk askeri üssünün hedef alınması hem Türkiye hem de Katar'ın egemen devletler olarak hareket etmesini de hedef alması açısından kabul edilemez olduğunu görmek lazım. Bu husus bilinmesine rağmen Suudi krallığını bu maddeyi listeye koymaları Suudilerin Türkiye'ye karşı perde arkasında yürüttükleri gizli planların dışa vurumudur.