Orta Afrika uzmanları, Doğu Kongo'da son iki yılda artan şiddetten sorumlu tutulan Müttefik Demokratik Güçler'in (ADF), Orta Doğu'da, IŞİD ile gerçek bağları olup olmadığını tartışıyorlar.

ADF, kendisini açıkça IŞİD ve kurduğu sözde İslam Devleti ile bağlantılı olarak sundu ve bu bazı saldırılarının sorumluluğunu üstlendi. Amerika Birleşik Devletleri, ADF'yi terör kara listesine eklediğinde "IŞİD-DRC" olarak adlandırdı.

ADF, Uganda'da 33 yıldır iktidarda bulunan Yoveri Museveni rejimine karşı 1995'te kuruldu ve ülkesinden sürüldüğünden bu yana KDC'nin Kuzey Kivu eyaletinde faaliyet gösteriyor. ADF, Ekim 2014'ten bu yana Beni kentinde çok sayıda saldırı düzenledi.Resmi kaynaklara göre, KDC'de 2017'den bu yana, milyonlarca kişi ülkenin farklı yerlerindeki şiddet olayları nedeniyle evlerini terk etti.

Kongo Demokratik Cumhuriyeti’nin, Ruanda, Uganda ve Burundi ile sınırı bulunan doğusu, 20 yıldır doğal kaynakların kontrolünü sağlamaya çalışan silahlı grupların saldırıları ve çatışmalarına sahne oluyor. Dünyanın birçok yerinde radikal grupların IŞİD ile bağlantı kurması, ağlarını genişleterek kendilerine nüfuz kazandırmaları amacını taşıyor. ADF’nin IŞİD ile bağlantısını açıklaması da esasen 2014’ten itibaren kendisine küresel nitelik kazandıran IŞİD gibi popüler bir örgütü kullanarak yerel çatışmalarda üstünlük sağlamak ve dolayısıyla da kazanç elde etme amacı güdüyor. Ancak Afrika’daki yerel radikal gruplar nüfuzunu artırdıkça uzun vadede IŞİD bundan çıkar elde edecektir.

BM Kongo Uzmanlar Grubu, en son raporunda, ADF ve İslam Devleti'nin kendilerini birbirleriyle ilişkilendiren kamuoyu açıklamaları yapmaktan fayda sağladığını söyledi. Raporda, bu tür açıklamaların "ADF'nin yerel propagandasını tamamladığı ve güçlendirdiği ve IŞİD'e küresel erişimin arttığını önerdiği" belirtildi.

Raporda tavsiyeler ve endişeler de yer alıyor; ancak sonuç şu şekilde: "Grup, IŞİD'in ADF operasyonları üzerindeki komuta ve kontrolüne veya IŞİD'in ADF'ye finansal, insani veya maddi olarak doğrudan desteğine dair kesin bir kanıt bulamadı."

ADF'nin Doğu Afrika'dan toplanan savaşçıların uzmanlığını kullanarak bomba yapımında daha iyi hale geldiğini, ancak bu bombaların "terörist bir araçtan ziyade taktik, saldırı, savunma ve taciz amaçlı" kullanıldığını tespit etti.

ADF, ordunun 2019'un sonlarında kendisine karşı operasyonlara başlamasından bu yana sivillere bir dizi acımasız saldırı gerçekleştirdi. BM rakamlarına göre grup, geçen yıl Kongo'nun huzursuz doğusunda yaklaşık 850 kişiyi öldürdü ve şiddetli saldırılar bu yıl neredeyse haftalık olarak devam etti.

Uzmanlar, milislerin askere alma, arazi üzerinde üstün komuta ve Kongo ordusunun yeteneklerini aşan bombalar yerleştirme yoluyla erişimini güçlendirdiğini söyledi.

Kongo hükümetine, grupla silahsızlanma ve silahsızlanma için müzakere çabalarını artırırken, ordunun istihbarat ve teknik yeteneklerini geliştirmesini tavsiye ettiler.

Kaynak: Reuters Africa, Sputnik.