Bu sayfayı yazdır

Rusya Neden Suriye’de?

Yazan  22 Haziran 2021

Yazan: İlayda ALACA

Suriye içinde bulunduğu Ortadoğu coğrafyası ve Akdeniz'e açılan bir liman olması sebebiyle geçmişten günümüze büyük devletlerin ilgisine konu olmuştur. Soğuk Savaş Dönemi'nin başlaması ile birlikte Suriye, Rusya ve ABD gibi büyük devletlerin ulusal çıkarlarına konu olmuştur. Büyük devletlerin, çıkarları söz konusu olduğunda coğrafi olarak kendilerine uzak bölgelere müdahil oldukları görülmektedir. Bu bağlamda Suriye'nin de içinde bulunduğu coğrafya ABD ve Rusya'nın uluslararası projelerinde önemli bir yer tutmuştur.Soğuk Savaş döneminde Suriye ile SSCB arasındaki ilişkiler daha çok ideoloji ekseninde gelişmiştir. Suriye 1946 yılında bağımsızlığına kavuştuktan sonra ilk kez SSCB ile yaptığı bir gizli anlaşma ile temas kurmuş ve iki ülke Ortadoğu'da yaşanan her gelişme neticesinde kader birliği yapmak zorunda kalmıştır. Sovyetlerin bölgeye yakın ilgisi, 1949 Arap-İsrail Savaşları ve önemli bir enerji kaynağı olan petrolün varlığından kaynaklanmaktadır. ABD'nin Ortadoğu politikası, Sovyetler ile çatışmak ve Sovyetlerin nüfuzunu bölgede kırma ve Arap ülkeleri ile ılımlı ilişkileri sürdürme düzlemine oturmuştur. Hafız Esad'ın iktidara gelmesinden sonra Mısır devlet başkanı Nasır'ın ölmesi, Suriye SSCB ilişkilerinin seyrini değiştiren bir gelişme olmuştur. Nasır'ın vefatından sonra yerine Enver Sedat geçmiştir. Enver Sedat'ın SSCB'ye yaklaşımı Nasır'dan oldukça farklıydı. Enver Sedat 18 Temmuz 1972'de Sovyet askeri personelinin Mısır'ı terk etmelerini istemişti. Bu gelişmeler Mısır'ı Sovyetlerden uzaklaştırırken Sovyetlerin Suriye'yi daha çok desteklemesi sonucunu doğurdu. Bu durumu iyi analiz eden Esad Temmuz 1972'de Moskova'ya giderek 700 Milyon dolarlık ekonomik ve askeri yardım temin etti. 1973 Arap-İsrail Savaşı'ndan sonra Mısır'ın Sovyetler Birliği ile ilişkisini kesip Batı Bloku'na yakınlaşması üzerine Sovyet-Suriye ilişkileri daha stratejik bir hal aldı. En büyük destekçisi SSCB'yi kaybettikten sonra Suriye, İsrail'in silahlanması konusunda rekabet edemeyeceğini anlamış ve 1990'lardan itibaren biyolojik ve kimyasal silahlara sahip olmak için çaba harcamaya başlamıştır. Kimyasal ve biyolojik silahlar hem maliyet düşüklüğü hem de caydırıcılık açısından rasyonel tercihtir. Suriye'nin bu konudaki en büyük destekçisi ise her zaman olduğu gibi Rusya olmuştur.

Şimdi Rusya’nın Suriye’deki iç savaş için olan tavrına göz atmak gerekirse bölgesel güçler bağlamında Rusya ve Çin ile birlikte İran'ın Suriye'deki Beşar Esad yönetimine destek verdikleri görülmektedir. Buna karşılık olarak ABD ve Batılı güçler ise Esad'a karşı savaşan muhalif oluşumlara dolaylı olarak destek vermektedir. Suriye’nin iç savaşının üzerinden bile Çin-Rusya ve ABD-Batı çatışmaları yaşanmıştır. Rusya’nın Suriye konusunda Birleşmiş Milletler nezdinde takip ettiği dış politika, Esad rejimini uyguladığı şiddet politikasını arttırma konusunda cesaretlendirmiştir. 2011 yılında başlayan Suriye İç Savaşı sırasında, 2012 Şubat ayında Çin ile Rusya, Humus kentinde sivillere yapıldığı iddia edilen saldırılar için Beşar Esad hükûmetine BM Güvenlik Konseyi'nin kınamasına karşı oy kullandı. Aslında Rusya, Suriye’de önemli riskleri göze alarak aktif bir politika izlemekte. Türkiye’yi çok fazla rahatsız edip Moskova ile iyi ilişkilerini bozma ihtimali, ABD ve İsrail ile doğrudan karşı karşıya gelme ihtimali ve hava saldırılarında sivillerin katledilmesinin yol açacağı radikalizmin terörizme dönüşme ihtimali bu riskler arasında en belirgin olanlar. Bu risklerin yanı sıra Suriye müdahalesinin Rusya’ya ciddi ekonomik maliyetler yüklediği ve Rusya ekonomisinde yaşanan küçülmenin nedenlerinden biri olduğunu da söyleyebiliriz. Rusya için Suriye neden bu kadar önemli ve neden bu ekonomik problemlere rağmen Suriye’yi destekliyor diye düşünecek olursak bunun asıl sebebinin Rusya’nın Doğu Akdeniz’deki askerî varlığını korumak ve genişletmek olduğunu iddia edebiliriz. Rusya, Şam’daki rejimin yıkılması durumunda Suriye üzerindeki nüfuzunu kaybedeceğini düşündüğü için bu ülkedeki iç savaşa müdahale etti hatta diğer ülkelerin tepkisizliğini fırsat bilerek Suriye’deki askerî varlığının kapasitesini ciddi oranda artırdı. Tartus’taki deniz üssünü genişletirken, Lazkiye yakınındaki Hmeymim’de önemli bir hava üssü kurdu. Bu kalıcı üslerin dışında ülkenin değişik yerlerinde daha küçük askerî üsleri de kurdu. Böylece Doğu Akdeniz’de Suriye’nin çok ötesine uzanan bir alanda nüfuz elde etme imkânı kazandı. Tartus Limanı Suriye'yi, Rusya'nın Ortadoğu'ya açılan kapısı durumuna getirmektedir. 2017 yılında kiralama sözleşmesi bitecek olan Ukrayna'nın Sivastopol limanına alternatif olarak Tartus'u gören Rusya, bu limanı ticaret limanı haline getirmeyi de amaçlamaktadır. Bu duruma göre Suriye, Rusya'nın silah ticaretini yaptığı en önemli silah ortaklarındandır.  Rusya’nın buradaki bir diğer amacı ise çevresinde artan NATO hâkimiyetine karşılık Doğu Akdeniz gibi stratejik bir yerde üs bulundurmak suretiyle artan bu hâkimiyeti kısmen de olsa dengelemektir.Rusya, Suriye’deki krizin uluslararası bir askeri müdahale ile sona erdirilmesine karşı çünkü bu durumda zaten karmakarışık olan Ortadoğu’da durum iyice içinden çıkılmaz bir hal alacaktır. Hele ki bir de Suriye’nin en büyük müttefiklerinden birisi olan İran bu karmaşaya dâhil olursa işlerin iyice sarpa sarması olasılık dâhilindedir.

Rusya’yı kapasitesinin ötesine uzanacak şekilde Suriye’de etkin kılan bir başka faktör, hem kendisiyle benzer hedeflere sahip İran hem de hedefleri ciddi farklılık gösteren Türkiye ile sorunun çözümü konusunda iş birliği yapacak esnekliğe sahip olmasıdır.Rusya, Suriye’deki varlığı ile birçok ülkeyle diyaloga girmekte. ABD’den farklı olarak, terör örgütleri yerine bölgenin köklü ülkeleriyle iş birliğini politikasının merkezine oturtan Moskova, bu şekilde sorunun çözümü konusunda önemli etkiye sahip iki ülke olan Türkiye ve İran tarafından ciddi bir muhatap olarak görüldü. Aslında 2015 Kasım’da Türkiye’nin Suriye sınırında düşürdüğü Rus uçağı krizinden sonra Türkiye-Rusya arasındaki ilişkilerde Türkiye'nin Suriye konusundaki tutumunda ve hedeflerinde büyük dönüşümler yaşandı. Rusya’nın ekonomik ve siyasi baskıları, bu konuda Batı’dan destek görmemesi ve Moskova’nın Suriye’de baskınlığı Türkiye’yi yeni bir tutuma itti. Bu süreçten sonra Türkiye, Suriye’de kendisine yakın bir rejim kurma yönündeki arzu ve önceliklerinden vazgeçen pragmatik bir tutum sergilemeye başladı. Türkiye’nin Suriye’ye yönelik ilgisi daha da daralarak sadece sınırdaki çıkarlarını korumaya indi. Bu çıkarların başında, bağımsız ya da özerk bir Kürt yapılanmasını engellemek ve ayrıca Türkiye'nin Suriye muhalefeti üzerindeki nüfuzu üzerinden Suriye’de çözüm masasına oturmasını garantilemek geliyordu. Türkiye o kesimdeki terör örgütlerine destek veren ABD’yi Suriye’nin kuzeyinde güvenli bölge inşa etmeye ve Kürt grupları desteklemekten vazgeçmeye ikna etmeye çalıştı. ABD ile Türkiye’nin ters düşmesi ile Rusya-Türkiye tekrardan yakınlaştı. Tabii ki Rusya’nın asıl amacı Türkiye’nin çıkarlarını korumak değil ülkenin doğu bölgesindeki kırsal alanlarda IŞİD’in elindeki bölgenin ele geçirilmesi için ABD ile yarışabilecek bir konuma gelmekti bu yüzden muhaliflerle olan çatışmanın dondurulmasını istiyordu. Ancak Suriye’de bile ilişkileri istikrarlı hale gelmeyen Rusya ve Türkiye, Rusya’nın hırslarına yenik düşüyordu. Büyük devletlerin kendilerinden başka bir devlet için çıkarsızca yardım edeceğini düşünmek bu çağ için oldukça hayalperestlik olur. Ukrayna ile olan savaşından sonra Batı ile net bir iletişim kurma imkânı az olan Rusya, iletişim imkânı olarak Doğu Akdeniz’i seçip Suriye’ye yardım adı altında oralarda hüküm sürme derdinde. Şimdilik ise Batı’ya giden ve hem Batı’yı hem ABD’yi oldukça rahatsız eden en iyi yol Suriye. Sonuç olarak Rusya neden Suriye’de diye soracak olursak Rusya’nın derdinin elbette Suriye’nin refahı değil kendisinin Doğu Akdeniz’deki askerî varlığını korumak, genişletmek ve süregelen sıcak denizlere inme hırsının olduğu cevabını verebiliriz.

Kaynakça:

https://dergipark.org.tr/tr/download/article-file/222184

http://www.aljazeera.com.tr/gorus/suriye-rusya-iliskilerinin-hikayesi-0

https://www.sozcu.com.tr/2015/dunya/suriye-rusya-icin-neden-onemli-952597/

https://www.sde.org.tr/mithat-isik/genel/rusyanin-suriyede-bes-yili-kose-yazisi-21835

https://www.gazeteduvar.com.tr/dunya-forum/2020/02/19/suriyede-turk-rus-iliskilerinin-sinirlari

https://tr.wikipedia.org/wiki/Rusya-Suriye_ili%C5%9Fkileri#Suriye_%C4%B0%C3%A7_Sava%C5%9F%C4%B1'ndan_bu_yana_(2011)