Bu sayfayı yazdır

Suriye kuzeyinde güvenli bölge kurulması önünde 3 temel anlaşmazlık var

Yazan  18 Mart 2019

Suriye-Kürdistan Demokratik Partisi (Suriye'de Kürt Ulusal Konseyi partilerinden birisi)'nde siyasi büro üyesi Dr. Abdul Hakim Beşşar, şu ana kadar Suriye dosyasında etkili uluslararası ve bölgesel çevreler arasında Suriye'den ABD güçlerinin çekilmesinin bırakacağı boşluğu doldurma mekanizması ve şekli üzerinde bir anlaşma bulunmadığını belirterek ABD'nin Pyd'ye otoriter yetkiler verilmesi karşılığında Fırat’ın doğusuna rejimin yeniden dönmesi için Pyd'nin girişimlerini boşa çıkardığını, zira bunun İran'ın dönmesi ve Suriye'de nüfuzunu pekiştirmesi anlamına geldiğini ve ABD'nin bunu reddettiğini söyledi.

Beşşar, ABD'nin şu ana kadar Türkiye'nin derinliği 32 km olarak öngörülen güvenli bölgeye girmesine ve oradan Pkk'nın kovulmasına izin vermediğini açıkladı. ABD'nin barışı koruma güçleri olarak kalmalarına karar verdiği 200 ABD askerinin yanı sıra özellikle Fransa ve Britanya'dan bazı uluslararası güçlerin katılması için çabaları bulunduğunu ancak tüm bu senaryoların gerçek engellere çarptığını sözlerine ekledi. Beşşar, bu nedenle Fırat'ın doğusunda olaylar sürecinin henüz netleşmediğini, güvenli bölge hakkında ABD-Türkiye görüşmelerinin hala sürdüğünü, iki ülke heyetleri arasında birçok görüşmeler yapıldığını, iki tarafın bu bölgenin kurulması gerekliliği üzerinde anlaştığına işaret eden bilgiler bulunduğunu ancak üç noktada somutlaşan bu konu hakkında hala temel anlaşmazlıklar bulunmaya devam ettiğini belirtti.

Bunlar; : 1-Kurulması kararlaştırılan güvenli bölgenin derinliği 2-Bu bölgenin yönetimini kim üstlenecek? 3-Pyd güçlerinin kaderi ne olacak? Suriyeli Kürt yönetici, ABD'nin tutumlarını öğrenmek için bölgede birçok tarafla temaslarda bulunduğunu, bölgede yeni yönetim kurmak için uzlaşı projesi ile çıkma, o bölgelerin bileşenleri ve halk topluluğu eğilimlerini öğrenmek için Rakka ve Dayr Az Zor'dan başka faaliyetlere ek olarak Suriye'de Kürt Ulusal konseyi aralarında olmak üzere bölgeden birkaç faaliyet ile bir araya geldiğini belirtti.

Beşşar, ancak bu ABD girişiminin başlıca engelle çarpıştığını yani Pyd'nin gerçek ortaklık prensibini reddetmesi olduğunu, tersine kendisi için askeri aynı şekilde güvenlik gücünü korumak ve diğer taraflara küçük bazı ayrıcalıklar vermek, gerçek yetkiler olmaksızın yönetime formalite katılım istediğini, böylelikle otoritenin Baas partisinin liderliğini yaptığı Suriye İlerici Ulusal cephe örneğinde olduğu gibi Pyd'nin elinde kalacağını sözlerine ekledi. Beşşar, güvenli bölge düşüncesinin gerçekleşeceğini ancak bir yandan Türkiye ile diyaloglar diğer yandan bölge bileşenleri ile ABD'nin diyalogları yoluyla ABD eğilimlerine hizmet edecek mümkün olan en iyi formülün olgunlaşması için zamana ihtiyaç duyduğunu vurguladı. ABD'nin Türkiye ile derin ve geniş çıkarları bulunduğunu, bu nedenle ABD'nin milli güvenliğinin bir parçası olarak nitelendirdiği güvenli bölgenin himayesinde kendisi için önemli bir rol isteyen Türkiye'nin çıkarları ve kaygılarının tarafında olacağına dikkat çekti.

Birden fazla ABD'li yetkili Vasington'un Türkiye'nin milli güvenlik ve kaygılarını çok ciddiye aldığını açıkladı. Beşşar, ABD'nin bu şekilde uzun yıllar kalmasını gerektirse bile rejim ve müttefiklerinin Fırat'ın doğusuna dönmesine izin vermeyeceğini, zira ABD'nin önemli stratejilerinden birisinin İran'ın rolünü küçültme olduğunu, bu nedenle rejimin dönmesine herhangi bir şekilde izin vermeyeceğini, güvenli bölge için ABD'nin üzerinde çalıştığı iki seçenek bulunduğunu, birincisinin: Türk milli güvenliğini güvence altına almayla birlikte ABD, Avrupa, batı koruma güçlerinin güvencesinde güvenli bölge kurulması ve Pyd güçlerinin sınırdan uzaklaştırılması. İkinci olarak: Türkiye'nin etkin katılımıyla birlikte batı güçlerinin güvencesinde güvenli bölge kurulması ve Pyd'nin Türkiye'nin razı olacağı mesafede sınırdan uzaklaştırılması olduğunu belirtti. Tüm bu senaryolar ile birlikte Kürt Ulusal konseyinin katılımının şartlı olacağını belirterek sözlerini tamamladı.

Çeviri yapılan kaynak: http://www.basnews.com/index.php/ar/interviews/508427

Turgut Adsız

21. Yüzyıl Türkiye Enstitüsü
Bilimsel Danışmanı