Sürekli olarak Türkiye'nin yönetilemediğini, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemiyle bunun adeta dip yaptığını, Türkiye'nin iç cephesinin parçalandığını, bununla eşzamanlı olarak Türkiye'nin dört bir tarafından kuşatıldığını yazıp çizip söyleyip duruyoruz.
Basra Körfezinde yaşanan son gelişmeler medyada ABD-İran gerginliği veya krizi olarak verilse de aslında bu iki ülkeyi de aşan küresel bir krize dönüşmüş durumda.
Defalarca yazdık. Yanlış, öngörüsüz, hesapsız, temelsiz, kurumsal olmayan, anlık adımlar ve kararlar Türkiye'yi dış politikada, savunma ve güvenlik alanlarında açmazlara ve çıkmazlara sürükledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan Yunanistan'ın yeni Başbakanı Miçotakis'i daha ilk gayri seçim sonuçları medyaya yansır yansımaz kutlamıştı.
Türkiye S-400'leri alırsa ABD ile iplerin tamamen kopacağı beklentisi hakimdi. Ama öyle olmadı.
Belirli bir bölgedeki çatışmaları tamamen sonlandırarak güvenli hale getirmek, bölgede yaşayan toplumu korumak ve kollamak maksadıyla silahlı bir güç tarafından kontrol altına alınan bir coğrafi alanı, güvenli bölge olarak tanımlamak mümkündür.
Kurumsal karar sürecinin ortadan kalkmış olması, tek bir noktadan gelecek talimatın beklenmesi yani sistemsizlik, krizlerin kişilere emanet edilmesi devletin kurumlarının ve sorumlu makamların olaylara tepki ve karşılık vermesini de geciktiriyor veya engelliyor. Ülkeyi açmaza sürüklüyor.
Çıkarlarımızın çatıştığı, temel kavramlar ve tanımlar üzerinde anlaşamadığımız, tehdit algılamamızın örtüşmediği, bölgemize yönelik dizayn planlarında görüş birliğimizin olmadığı ABD ile kapsamı hedefi sınırları konusunda anlaşmadığımız ABD ile güvenli bölge kurmak üzere bir müşterek harekat merkezi kurmak konusunda mutabık kaldık!
Türkiye'nin Rusya'dan satın aldığı S-400 sistemlerinin 2. Bataryasının Ankara Mürted Meydan Komutanlığına intikali ve Rusya'nın başkenti Moskova yakınlarında düzenlenen Uluslararası Havacılık Fuarı MAKS-2019’un açılışının aynı güne denk gelmesi ile birlikte Su-35 ve SU-57 uçaklarının Türkiye tarafından satın alınıp alınmayacağı konusu gündemi süratle işgal etmeye başladı.
IŞİD’e ilişkin verilerin analizi
Prof. Dr. Sema Kalaycıoğlu - 20-01-2021
Çin’in“kara kuşak“ hamlesi olan “Kuşak- Yol” projesi(B&R)salgına meydan okuyarak devam ediyor.
Yunanistan Başpiskoposu İeronimos 14 Ocak Perşembe akşamı yayınlanan bir televizyon programında "İslam bir din değildir. Siyasi bir partidir. İnsanları da savaşın insanlarıdır" şeklinde konuşarak Müslümanlığa hakaret etti!
Prof. Dr. Sema Kalaycıoğlu - 18 Ocak 2021
Pehlivan tefrikasına dönen Brexit bir şekilde sonuçlandı.Bu Avrupa Birliği(AB) ile Birleşik Krallık(BK) arasındaki bağları hukuken tamamen kopardı.
Doç. Dr. Çağla Gül Yesevi - 17 Ocak 2021
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 25 Aralık 2020 tarihinde, Türkiye’nin İsrail ile ilişkilerini geliştirmek isteğini açıklamıştı.