Bakanlıktan yapılan yazılı açıklamada, Trump’ın söz konusu kararı eleştirilerek, “Bu karar, işlenen suçları göz önünde bulundurmuyor ve ABD’nin adalet ve insan haklarına önem verdiği iddialarıyla örtüşmüyor” denildi.[1]
Trump’ın aldığı kararın ayrıca Irak’ta yakınlarını kaybedenlerin ailelerinin onurlarını, duygularını ve hallerini göz ardı ettiği ifade edilerek, kararın gözden geçirilmesi için ABD ile diplomatik temasların sürdürüleceği kaydedildi.
Bu arada BM İnsan Hakları Yüksek Komiserliği de ABD Başkanı Donald Trump'ın bu kararını eleştirdi.
BM İnsan Hakları Yüksek Komiserliği sözcüsü Martha Hortado, Çarşamba gecesi Cenevre'de yaptığı açıklamada, affın cezasızlığı uzatacağını ve diğerlerini bu tür suçları işlemede daha cesur hale getireceğini söyledi.
Trump'ın görev süresinin son ayına yaklaşırken affettiği 15 kişi arasında 2007'de Irak'ın başkenti Bağdat'taki Nisur Meydanı'nda 17 sivilin öldürülmesi olayına karışan Blackwater çalışanları NicholasSlatten, Paul Slough, EvanLiberty ve DustinHeard da yer almıştı.
Irak Parlamentosu Dış İlişkiler Komisyonu üyelerinden Muhtar el Musevi yaptığı açıklamada, ABD Başkanı Donald Trump'ın Blackwaterli savaş suçlularını affetmesinin Iraklıların kanının değersiz sayılması ve gözardı edilmesi anlamına geldiğini söyledi.
Irak Parlamentosu Dış İlişkiler Komisyonu üyelerinden Muhtar el Musevi, Trump'ın bu kararının Amerikalılar tarafından Iraklıların öldürülmesi ve ülkenin alt yapısının sözde askeri yanlışlıklar adı altında tahrip edilmesinin kasıtlı olduğunu, hatta ABD yönetiminin talimatıyla bile yapıldığını gösterdiğini ifade etti.
Musevi, Irak Dışişleri Bakanlığı'ndan bu karara karşı derhal harekete geçmesini ve ABDli olmayan uluslararası mahkemeler nezdinde dava açmasını istedi.
Yargılandıkları mahkemelerde uzun süreli hapis cezaları alan 4 eski paralı askerin affedilmesine sosyal medyadan tepki gösterildi.
Tepki gösteren çok sayıda kişi, Irak’taki olayda hayatını kaybedenlerin ailelerine ve yakınlarına büyük haksızlık yapıldığını belirtti.
Eski İnsan Hakları İzleme Örgütü Ortadoğu Direktörü Sarah Leah Whitson, Twitter hesabından yaptığı açıklamada, saldırıda hayatını kaybeden 9 yaşındaki Ali adlı Iraklı çocuğu örnek göstererek, “Ali için adalet yok, sonra da bizden neden nefret ediyorlar diye soruyoruz?” değerlendirmesinde bulundu.
Söz konusu haberi paylaşan Wall Street Journal gazetesi muhabiri James Grimaldi ise, “Trump bugün eski Blackwater çalışanlarını affederken, olaya bakan savcı saldırıda masum erkek, kadın ve çocuklara karşı nasıl sınırsızca silah kullanıldığını söylemişti” şeklinde tepkisini dile getirdi.
2007 yılında özel güvenlik şirketi Blackwater için çalışan 4 eski paralı asker, daha sonra yapılan yargılamalar sonucunda “kasten adam öldürmek” dahil çeşitli suçlamalardan uzun süreli hapis cezaları almıştı.
2015 yılında açıklanan karara göre, katliamda tetiği çeken ilk kişi olarak kayıtlara geçen Slatten ömür boyu hapis, diğer 3 kişi ise 30’ar yıl hapis cezası almıştı. Kararı temyize götüren Slatten’ın cezası, 2019 yılında sona eren davada onanmıştı.
Blackwater, ABD Dışişleri Bakanlığı personelini Irak’taki ayaklanmaların olduğu savaş bölgelerinde korumak amacıyla Amerikan hükümeti tarafından kiralanmıştı.
16 Eylül 2007’deki olayda Amerikan personelini koruyan Blackwater askerleri, “bir intihar bombacısının konvoya yaklaştığını” sandıklarını belirterek, 19 yaşındaki Iraklı sürücü AhmedHaithemAhmed Al Rubia’yı başından vurarak öldürmüş, hemen ardından büyüyen olayın sonucunda toplam 17 sivil hayatını kaybetmişti.
Olay tüm dünyada geniş yankı bulurken, katliamın ardından Blackwater’ın Irak’taki çalışma izni sonlandırılmış, şirket ise ismini değiştirmişti
[1]غضب في العراق بعد عفو ترامب عن عناصر بلاك ووتر | MEO (middle-east-online.com)
