Adının açıklanmamasını isteyen kaynak, operasyonun Ain İssa bölgesi ile sınırlı olmayacağını ve Rusların denetimi altında kalacak M4 uluslararası otobanını aşmayacağını ancak genelde sınır şeridinin tümünü kapsamaksızın Suriye sınırındaki diğer bölgeleri kapsayacak şekilde genişleyeceğini yani genelde Haseke'nin kuzeyinde Amuda ve  El-Derbasiye'yi kapsayacağını sözlerine ekledi. Kaynak, Türklerin Suriye Milli ordusu (SMO) yöneticilerine operasyonun zamanı ve sınırını açığa çıkarmadıklarını ancak bunun için hazırlandıklarına işaret etti.

Türkiye'nin savaşı açma konusuna ilişkin olarak, uzun soluklu bir politika izlediğini, Fırat Kalkanı ve Barış Pınarı gibi operasyonlar hakkında kendilerine başlamadan önce uzun sürelerde bildirdiklerine dikkat çekti. "al-jusoor" araştırmalar merkezinde araştırmacı Abdulvehhab Asi, Türkiye'nin Fırat'ın doğusunda yeni bir askeri operasyon düzenlemesinin birinci derecede bölgede bulunan diğer uluslararası güçlerle yani birinci derecede ABD ve sonra Rusya ile çatışma meydana gelmemesiyle bağlantılı olduğunu belirtiyor. Asi, Trump yönetiminin Irak ve Afganistan'daki kararda olduğu gibi Avrupa'dan ABD güçlerinin sayısını azaltma kararını yayınlaması durumunda bunun askeri operasyon düzenleme fırsatlarını artırma için Türkiye'ye fırsat verebileceğini sözlerine ekledi. Türkiye'nin önünde bölgede konuşlu Rus güçleriyle çatışma meydana gelmesi kaygılarını aşmasının kaldığını, bunun Moskova'yı noktalarını çekmeye ikna etmek için diplomatik çaba gerektirdiğine işaret etti. Hali hazırda ki askeri tırmandırma hakkında, Türkiye'nin Fırat'ın doğusunda SDG'ye karşı birçok eksende tırmandırmasının zorunlu açık askeri çatışmalara götürmeyecek maksimum baskı politikası örneği olarak nitelendirildiğini belirtiyor.

Çeviri yapılan kaynak: baladi-news.com