Bu sayfayı yazdır

Türkiye'nin hava sahasına girmeksizin rejimi havadan vurma gücü nedir?

Yazan  26 Şubat 2020

Rusların Suriye hava sahasında Türk uçaklarının uçmasını engellemesine rağmen Türkiye'nin sahada birliklerini korumak için uçakları İdlip üzerine sevketmeye karar vermesi durumunda sürtüşmeye yol açması mümkündür.

Ancak en önemli soru: Ankara'nın kendi hava sahası içinden rejime karşı hava saldırıları düzenleme imkanının boyutu nedir? Türkiye Suriye hava sahasını ihlal etmeye ihtiyaç duymadan kendi hava sahası içinden saldırılar düzenleme ve Ruslarla çatışmaya girme gücünde ve iki devlet arasında savaşın fitilini ateşlemesi mümkün olan stratejik ve modern avcı uçaklarına sahiptir. Askeri uzmanlara göre Türkiye avcı uçaklarına yüklenen ve Türk hava sahasından vurulması durumunda menzili yaklaşık 45 km ye ulaşan füzelere sahiptir.

Türkiye şimdiye kadar bu seçeneği niçin kullanmadı. İleri kara birliklerinin hareketlerini güven altına almak için başvurması durumunda etkinliğinin menzili nedir? Askeri analist Albay Ahmet Al-Hamadi, Türkiye'nin Suriye'nin kuzey hava sahasına girmeye ihtiyaç duymadan kendi hava sahasından hareketle hedeflere isabet kaydetme gücünde hava güçleri bulunduğunu belirtti. Al-Hamadi, Rusların rejim güçlerinin hava kuvvetinin devreye girmesi durumunda bir saat bile dayanamayacağını bildiği için şu ana kadar Türkiye'nin hareketlerinde uçak kullanmasına izin vermediklerini buna karşılık Türk uçaklarının Suriye hava sahasını ihlal etmesinin Türkiye ve Rusya arasında çatışmanın fitilini ateşlemesinin mümkün olduğunu ve bunu iki tarafın istemediğini açıkladı.

Al-Hamadi, Türk uçaklarının Suriye ile sınır rotasında uçma yoluyla rejime ait hedeflere havadan vuruşlar yönlendirme ve yaklaşık 45 km ye ulaşan menzilde tam isabet kaydetme gücünde olduğuna dikkat çekti. Serakıb'a ulaşabilecek, karadaki birliklerin hareketini güven altına alabilecek ve rejimi geri çekilmek zorunda bırakabilecek füzeleri taşıma gücünde olan F-16 ve F-35 tipinde avcı uçakları bulunduğunu sözlerine ekledi. Al-Hamadi, hava vuruşlarının daha hızlı bir şekilde hasıma kayıplar verdirmeye katkıda bulunduğunu ve daha hızlı ilerlemesine izin verdiğini ancak rejim hedeflerini vurmada daha fazla doğruluğun (tam isabet) Suriye hava sahası içinde hava sortilerine ihtiyaç duyduğunu, dışarıdan vuruşun istenilen sonucu vermediğine dikkat çekti. Askeri analist bunun yanı sıra Türkiye'de üretilen, kullanılması için ihtiyaç duyulması halinde onlarca kilometreden daha uzak menzillere ulaşan ve rejim derinliğinde vuruşlar yönlendirme gücüne sahip akıllı füzelerin varlığına işaret etti.

Emekli Albay, strateji ve politik araştırmalar merkezinde araştırmacı Hatim Al-Fellahi Al-Hamadi ile Türk hava sahasından vuruşlar uygulanması konusunda hemfikir ancak bunun karşılığında harekat sahasına dezavantajlarından bahsetti. Al-Fellahi, hava sahası içinden vuruşları mümkün olduğunu ve bazı amaçları gerçekleştirdiğini ancak bunun karşılığında sahadaki askeri birlikleri desteklemek için yeterli olmadığını zira istenilenin tam (dört dörtlük) hava desteği olduğunu belirtti. Burada en göze çarpan sorunun, Moskova'nın Türkiye'ye Suriye hava sahasına girmesine izin verip vermeyeceği olduğuna işaret ederek Rusya'nın genellikle bu seçeneğe izin vermediğini, Türk hava kuvvetlerinin Zeytin Dalı operasyonu hava sahasına girdiği zaman Ruslarla tam bir koordinasyon içinde olduğunu ancak Moskova'nın destek verdiği Suriye rejimi durumunda Türk avcı uçakları yoluyla ezilmesine izin vermesinin mümkün olmadığını belirtti. Al-Fellahi, hava desteği olmaksızın sahada ilerleyen birliklere operasyonel desteğin zayıf ve yavaş olacağını ve arzu edilen sonuçları gerçekleştirmeyeceğine dikkat çekti.

 

(Çeviri yapılan kaynak: https://m.arabi21.com/Story/1246835)

Turgut Adsız

21. Yüzyıl Türkiye Enstitüsü
Bilimsel Danışmanı