Ukrayna Devlet Başkanı Poroşenko, sıkıyönetimin bir savaş ilanı anlamına gelmediğini, sadece güvenlik ve savunma tedbirlerini güçlendirmek için böyle bir kararı gerektiğini söylese de Sıkıyönetimin ilan edilmesinden sonra gözler ilk olarak Moldova - Ukrayna sınırının bir bölümünü oluşturan Transdinyester sınır bölgesine çevrildi.
2014 yılındaki çatışmalar sırasında Transdinyester – Ukrayna arasındaki sınır hattına tanksavar mayınlar konulan bir hendek hattı kazılmıştı fakat 4 yıldır sınırda herhangi bir çatışma veya gerginlik yaşanmadı.
Alınan sıkıyönetim kararından sonra bu hatta ilave olarak Mohyliv - Podilsky hattında olası bir saldırıya karşı hendeklerle hazırlanması ve sınır hattına yakın 3 yeni karakol yapılması kararı alındı. Yerel idari yetkililer tarafından olası çatışma durumunda bölgedeki kolluk kuvvetleri – devlet kurumları ve halkın arasındaki koordinasyonun hızlandırılması için çalışmaların başlatıldığı, tehidtlere karşı derhal mobilize olmak gerektiği belirtildi.
Böylece dünyada kendi gibi ‘’de facto’’ yapıda olan Abhazya ve Güney Osetya dışında hiçbir ülke tarafından tanınmayan Transdinyester, 2014 yılındaki Donbass çatışmaları itibariyle Ukrayna için yeniden bir tehdit halini aldı.
Sovyetlerin dağıldığı dönemde Moldova’da yaşanan 4 aylık iç savaş neticesinde Transdinyester Özerk Cumhuriyeti kuruldu. Binlerce insanın öldüğü ve yaralandığı çatışmalardan sonra yapılan ateşkesten bu güne, bölgenin adeta bir Rus askeri üssüne döndü.
Ayrıca Ağustos ayında Transdinyester’deki Rus birliklerinin yerel kuvvetler ile beraber ‘’su engellerinin aşılması’’ konulu bir tatbikat yaptığını belirtmekte fayda var. Tatbikata bir zamanlar Sovyet 14. Ordusu olan, günümüzde Rus Operasyon Birlikleri adıyla bilinen 1500 askerden oluşan kuvvet ve Moskova’dan gönderilmiş 500 kişilik Rus Barış Gücü birliği de katılmıştı.
Ukrayna’nın diğer sınır bölgelerinde de güvenlik önlemlerini arttırmak için çalışmalara başladığına dair haberler servis ediliyor.
KAYNAK:
