Günlük Savunma Ve Strateji Bülteni - 12 Kasım 2019

12 Kasım 2019

ORTADOĞU-AFRİKA

ABD’den Bağdat Yönetimine Erken Seçim Çağrısı… Beyaz Saray’dan 10 Kasım 2019 günü yapılan açıklamada, Irak’ta uzun süredir süren hükümet karşıtı gösterilerden derin kaygı duyulduğu ifade edilerek, Bağdat yönetimine göstericilere karşı uygulanan şiddete son verme ve erken seçim çağrısında bulunuldu.

Beyaz Saray sözcüsü tarafından yapılan açıklamada İran rejiminin, Irak’ın kaynaklarını kuruturken ve barışçıl gösterileri durdurmak için silahlı gruplar kullanırken, Irak halkının sessiz kalmayacağı vurgulanarak, ölümle sonuçlanan şiddete ve internetin kısıtlanmasına rağmen Irak halkının sesini duyurabildiği belirtildi. Diğer taraftan Associated Press haber ajansı BM’nin kanlı gösterilere sahne olan Irak’ta Bağdat yönetiminin tüm göstericileri serbest bırakılmasını da içeren bir dizi öneri sunduğunu duyurdu.

BM Irak sorumlusu Jeanine Hennis Plasschaert kişisel Twitter hesabi üzerinden yaptığı açıklamada, göstericilerin taleplerinin ivedilikle karşılanması konusunda Bağdat hükümetine “1 Ekim 2019 tarihinden bu güne kadar göz altına alınan tüm göstericilerin serbest bırakılması, kaçırma olayları ile ilgili kapsamlı bir soruşturmanın başlatılması ve faillerin ortaya çıkarılması, göstericileri hedef alan şahısların kimliklerinin açıklanması ve adalet önüne çıkarılması, şiddete başvurmaktan sorumlu olanların Irak kanunlarına göre cezalandırılması ile kamuoyu önünde hem bölgesel hem de uluslar arası topluma Irak’ın iç işlerine müdahale etmemesi ve egemenliklerine saygı duyulması yönünde çağrıda bulunulması” konularını içeren bir öneri sunduklarını ifade etti. 

(ÖZEL HABER) Batı askeri yaptırımlarının Türk ordusuna etkisi… Türk silahlı kuvvetleri ABD silahlı kuvvetlerinden sonra Nato'da en büyük ikinci askeri güç olarak sınıflandırılıyor. Geçtiğimiz haftalarda ittifak'ta ki ana ülkeler Ankara'ya karşı askeri yaptırımları duyurdular. Bu ülkeler arasında ABD, Almanya, Fransa ve İtalya var. Bu boykot Türk ordusunun faaliyetini ne derece etkiler? Mevcut olan askeri işbirliği alanları nedir?

Türkiye Suriye'nin kuzeyi operasyonlarında ne kullanıyor?

Barış Pınarı operasyonu gelişmelerinde Türk ordusu birlikleri ve kendisini  destekleyen güçlerin mümkün olduğunca batı menşeli askeri sistemler kullanmaktan sakındığını ve yerli üretim sistemleri kullanma üzerinde yoğunlaştığını  görüyoruz. Topçu sınıfında Türk ordusunun topla ateş destek operasyonlarında ana dayanağının 120 mm çapında klasik hava toplarının yanı sıra 155 mm çapında Fırtına-T kundağı motorlu Türk topları olduğunu görüyoruz. Türk ordusu zırhlı araçlar  düzeyinde temel bir şekilde ABD 'AIFV' zırhlı personel taşıyıcı (ZPT)' ların yerli versiyonu 'ACV-15' ZPT'lere bel bağladı. Aralarında 20 mm çapında toplarla silahlandırılmış kulelerle donatılmış ZPT'ler olması için modifiye edilen taşıyıcılar var. Ayrıca Türk ordusu, Suriye'nin kuzeydoğusunda ki operasyonları sırasında kara mayınlarına dirençli yerli üretim' Kirpi' muharip araçları da kullandı. Şu ana kadar çatışmalar sırasında bu tipten 3 araç kaybetti. Hava kuvveti olarak: Türk hava, kuvveti temel bir şekilde ABD yapımı F-16 avcı uçaklarına, taşıma ve tahliye operasyonlarında ABD yapımı 'Sikorsky S-70' helikopterlerine bel bağladı. Türk avcı uçakları hali hazırda cereyan eden operasyonlar sırasında Tel Abyad kentinin güneyine zorunlu iniş yaptıktan sonra bu helikopterler den birisini tahrip etmek zorunda kaldı. Tanklara gelince, ABD yapımı 'M-60 A3TTS' operasyona katılan Türk birliklerinin kara saldırı operasyonlarında ana oyuncusuydu. Türk ordusu, Alman yapımı 'Leopard-2A4' ve İsrail ile işbirliği içinde gelişmiş ABD yapımı 'M60 Sabra' tanklarının daha az kullanımıyla birlikte Suriye Demokratik güçleri (SDG)'yle çatışmalar sırasında bu tipten şu ana 2 tank kaybetti. Bu aralarında Türk yapımı "Altay" tanklarının kantitatif (nicel) üretim hatlarına girmemesi olmak üzere birkaç nedene bağlanıyor. Ayrıca Türkiye, hali hazırda İsrail ve Almanya ile arasındaki gerginlikler nedeniyle mümkün olduğunca ikisi ile işbirliği içinde üretilmiş ya da geliştirilmiş tankları kullanmayı azaltmaya çalışıyor. 'Leopard-2A4' tipindeki Türk tanklarından birisi Tel Abyad kenti yakınından atılan anti-tank füzesi sonucunda orta derecede bir zarara uğradı.

SİLAH YAPTIRIMLARININ TÜRK ORDUSUNA ETKİSİ

Almanya'nın 'Barış Pınarı' operasyonunun başlamasından birkaç gün sonra Türkiye'ye silah ve askeri sistemler ihracatını askıya aldığını açık bir şekilde duyurmasına rağmen Almanya'nın duyurusu bu  aynı kararı duyuran diğer ülkelerden farklıydı. Berlin bu askıya almayı sadece Türk ordusunun Suriye'de kullanması mümkün olan silahlar ve ihraç edilmesi ile sınırlı tuttu. Bu karar, iki taraf arasında aralarında büyük çoğunluğu deniz silahlanmasına ilişkin olmak üzere aslında iki taraf arasında üzerinde anlaşılan anlaşmaları kapsamıyor. Berlin, bu yaklaşım yoluyla başında Türkiye'nin uluslararası düzeyde saldırı ve savunma sistemleri, cephaneler ve silahları ihraç ettiği ülkeler listesinde birinci ülke olduğu gerçeğini göz önüne alıyor. Tersine Almanya'nın Türkiye'ye askeri ihracatlarının hacmi 2004 yılından bu yana bu yıl en büyük düzeye sıçradı. İhracatlarının değeri içinde bulunduğumuz yıl başlarından şu ana kadar  250 milyon Euro'ya ulaştı. Bu, Türkiye'ye en fazla silah ihraç eden 5 ülke kapsamında Almanya'nın hali hazırda ki konumunu açıklıyor. Askeri ihracatla 2000 yılından şu ana kadar 750 milyon Euro'yu aştı. Almanya'nın Türkiye'ye ihracatlarının ana ağırlığı deniz kuvvetinde odaklanıyor. Türk Deniz kuvvetinin sahip olduğu denizaltılar filosu Alman yapımı 12 denizaltı'dan oluşuyor. 80'li yılların sonlarında oluşturulan filoya yakında diğer 6 denizaltı'nın katılması bekleniyor.' Type 209/1200' sınıfından 4 denizaltı ithal etmek için iki taraf arasında ilk anlaşma 1947 yılı sonlarında imzalandı. 'Atılay' adı altında Türkiye topraklarında biraraya getirildikten sonra 80'li yıllar içerisinde Türkiye'ye teslim edildi. Bunu 1987 yılında 420 milyon dolara ulaşan değerde 'Type 209T1/1400' sınıfından 2 denizaltı satın almak için diğer anlaşma izledi. Bu iki denizaltı 'Preveze' adı altında yerel olarak toplandıktan sonra Türk Deniz kuvvetinde hizmete 1994 ve 1995 yılları içerisinde girdi. Bu iki denizaltı ya 1998 ve 1999 yıllarında aynı tipten 2 denizaltı daha katıldı. Bu zincirde 'GUR' adı altında yerel olarak bir araya getirilen 'Type 209T/1400' en modern sınıftan 556 milyon dolar değerinde 4 denizaltı satın almak için son anlaşma 1998 yılında imzalandı. Türk Deniz kuvveti 2005 ve 2007 yılları arasındaki süreç zarfında teslim aldı. İki ülke son zamanlarda 2,5 milyar doları aşan değerde 'REİS' adı altında Türkiye'de 'Type 214TN' tipinde 4 modern denizaltı toplamak (biraraya getirme) için yeni anlaşma imzaladı. Bu anlaşma, Almanya'nın Türkiye'ye silahlar ihracının askıya alma kararını etkilemeyecek. 4 denizaltının içinde bulunduğumuz yıl sonları ve 2024 yılı arasında ki süreçte tesliminin tamamlanması bekleniyor. Fırkateynlere ilişkin olarak, hali hazırda Türk Deniz kuvvetinin sahip olduğu fırkateynlerin yarısı Alman yapımıdır. Türk Deniz kuvvetini 'Meko-200T' tipindeki 4 fırkateyn ile donatmak için ilk anlaşma 1987 yılında imzalandı. 2 tanesi yerel olarak üretildi. 4 fırkateyn 'Yavuz' adı altında 1987 ve 1989 arasında ki süreçte hizmete sokuldu. 1990 yılında 'Meko-200T2' en modern nesilden 2 fırkateyn satın almak için 800 milyon değerinde başka bir anlaşma imzalandı. İki fırkateyn 'Barbaros' adı altında 1995 ve 1996 yıllarında hizmete girdi. Aynı tipten 2 fırkateyn 1998 ve 2000 yıllarında hizmete girdi. Türk Deniz kuvveti aralarında 'FPB-57' sınıfından 8 gemi olmak üzere Alman yapımı hücumbotlardan büyük bir gruba da sahiptir. Bunları 70'li yılların sonunda elde etti. 'Doğan' adı hizmete soktu. Şu ana kadar 4 gemi hala hizmette. Aynı sınıftan 2 gemi 90'lı yılların başında 229 milyon değerinde 'Yıldız' adı altında hizmete girdi. 1998 ve 2010 yılları arasında ki süreçte aralarında bu sınıfa ait ikinci nesilden 6'sı (bazısı izinle yerel olarak üretilen) olmak üzere 'Kılıç' sınıfından 9 gemi hizmete girdi. Önceki bahsedilenlere ek olarak Türk donanması aralarında Türkiye'nin 2005 ve 2010 yılları arasında ki süreçte 625 milyon dolara ulaşan değerde teslim aldığı 'Type332 Frankenthal' sınıfından 6 adet mayın arama gemileri olmak üzere Alman yapımı başka deniz sektörlerine sahiptir. TÜRK ZIRHLI GÜCÜ

Türk zırhlı gücü büyük bölümde Alman yapımı tanklara bel bağlıyor. 1991 ve 1992 yılları arasında ki süreç zarfında değeri 345 milyon doları aşan ve 1985 yılında imzalanan anlaşma uyarınca 'A1-A3-T' üç versiyonda 'Leopard-1' tipinde kullanılmış 400 adet ana muharebe tankı elde etti. Bu tankların bir bölümü 'Aselsan' şirketinin Almanya ile imzaladığı anlaşma uyarınca modernize edildi. Ancak modernizasyon işlemleri sadece yaklaşık 200 tankın modernize edilmesinden sonra mali güçlükler nedeniyle 2008 yılı sonlarında durdu. Türkiye 2006 ve 2014 yılları arasındaki süreç zarfında iki parti halinde 'Leopard-2A4' tipinde kullanılmış 340 tank elde etti. Bu tanklar 'Aselsan' şirketi vasıtasıyla NG standardında yerel olarak modernize edildi. Aynı şekilde Alman yapımı askeri kamyonlar özellikle Türk ordusunda en yaygın  'Unimog' kamyonları, 'Axor', 'NG' ve 'Actros' kamyonları gibi Türkiye'de Mercedes şirketi fabrikalarında üretilen kamyonlar Türk ordusunun askeri ulaştırma birliklerinin en önemli temellerindendir. Türk ordusu, 'MAN 26-372' ağır Alman kamyonunu 122 mm çapında 'T-122 Sakarya' çok namlulu roketatarlar gibi yerel olarak üretilen füze topçu sistemlerini yerleştirmek için rampa olarak üstlendi.

İTALYA İLE ASKERİ İŞBİRLİĞİ ALANI

Türkiye'ye askeri ihracatları durdurduğunu duyuran ülkeler kapsamında Ankara ile 90'lı yılların başlarından bu yana büyük bir şekilde hava ve deniz silahlandırma alanlarında işbirliği yapan İtalya da var. Türk Hava kuvveti 1990 ve 1993 yılları arasında yerel olarak bir araya getiren 'SF-260D' tipinde 41 adet İtalyan yapımı temel eğitim uçağı elde etti. Hali hazırda 30-35 arasında uçak hala hizmette. Türk Hava kuvveti 2005 yılında aralarında 2 adedi hava nakliye görevleri, 6 adedi deniz devriye görevleri olmak üzere 'ATR-72 MPA' tipinde 8 nakliye uçağı teslim aldı. Hava tarafında iki taraf arasında işbirliği çehrelerinin en önemlilerinden birisi, Türk hava kuvvetinin 2014 ve 2018 yılları arasında ki süreçte 'A-129C MANGUSTA' tipinde İtalyan yapımı 68 adet taarruz helikopteri elde ettiği anlaşma. Türkiye bu helikopter temelinde 'ATAK T-129B' yerel üretim muharip helikopteri dizayn etti ve uyguladı. Hali hazırda Türk Hava kuvvetinde temel muharip helikopter oldu. İtalya'nın Türk donanmasına bağlı Fırkateynler ve hücumbotları deniz topları, hava savunma ve atış kontrol sistemleriyle donatmada büyük rolü vardı. 70'li yılların sonlarından 2015 yılı başına kadar 'Yıldız' sınıfından hücumbotlar, Barbaros ve Yavuz sınıfından Türk fırkateynlerini silahlandırmak için 'Sea Guard' toplarının yanı sıra 'Kılıç' ve 'Doğan' sınıfından hücumbotları silahlandırmak için 75 mm çapında 'Compact' deniz toplarıyla donattı. 'Barbaros' ve 'Yavuz' sınıfında fırkateynler de 'TMK' atış kontrol sistemlerine ek olarak 80'lerin sonlarından  90'ların başına kadar İtalyan yapımı 'Aspide' hava savunma sistemleriyle donatıldı. Türk donanması 2011 ve 2016 yılları arasındaki süreç zarfında 'ADA' sınıfından fırkateynlerini silahlandırmak için 76 mm çapında 'Super Rapid' deniz topları teslim aldı. Silahlanma alanında İtalyan yaptırımları Türk Deniz kuvvetinin hali hazırda ya da gelecekteki gemilerini donatmayı düşünebileceği herhangi yeni İtalyan teçhizatlarını kesin bir şekilde etkileyecek. Ayrıca 'T-129B ATAK' muharip helikopter projesi Türkiye'nin bazı İtalyan menşeli sistemler ve malzemelerin üretimine bel bağlaması nedeniyle benzer güçlüklere tanık olacak. FRANSIZ ASKERİ ANLAŞMALARI

Türkiye'ye askeri ihracatları askıya aldığını duyuran Fransa'ya ilişkin olarak, Paris ve Ankara arasında askeri mübadele İtalya ve Almanya'dan daha az bir tempodaydı. Silahlanma alanında iki ülke arasında bilinen son anlaşma, İtalyan yapımı 'ATR-72MP' ve İspanyol yapımı 'CN-235' MPA' uçaklarına monte etmek için 15 'Ocean Master' tipinde hava radar sistemi ithal etmek için 2013 ve 2014 yılları arasında uygulandı. Hava Kuvveti düzeyinde Türkiye aralarında hala hizmette olan 'AS-532 Cougar 40' tipinde çok amaçlı 50 helikopter elde etti. Yine 90'ların ortalarında 'TB-20' tipinde hafif eğitim uçakları aldı. Bu uçaklardan 6 adedi hala hizmette. Deniz Kuvvetleri düzeyinde Türk donanması 90'lı yılların sonunda 'Circe' sınıfından kullanılmış 5 adet mayın arama gemisi elde etti. Ayrıca 2001 ve 2002 yılları arasında teknik destek ve eğitim operasyonları kapsamında değeri 210 milyon dolara ulaşan 'Orves' sınıfından kullanılmış 6 adet Korvet elde etti. Türkiye, Fransız şirketlerinin izniyle 'Eryx' ve 'Milan' füzeleri gibi hafif ve orta çaptaki silahlardan bazı tipleri üretiyor. Fransa'nın Türkiye ile askeri işbirliğini askıya alma kararını sürdürmesi durumunda Türk şirketlerine verilen üretim izni geri çekilebilir. Yanı sıra Türkiye'ye Fransız yapımı uçaklar ve deniz sektörleri için gerekli yedek parça ve teknik destek ikmali durabilir.

ABD SİLAHI.

Türkiye ile silahlanma alanında askeri işbirliğini askıya aldığını duyuran ülkeler kapsamında Türk silahlı kuvvetlerine savaş sistemleri ve silahların ana donatıcısı ABD de var. Ancak başında Türkiye'nin 'S-400' Rus hava savunma sistemleri satın alması olmak üzere son yıllarda meydana, gelen birçok gerginlikler ABD'nin başta 'F-35' ileri avcı uçakları olmak üzere Türkiye'ye silah satışlarının durmasına yol açtı. ABD silahlandırması, vurucu gücünün ana direğini oluşturan 'F-16' tipindeki 270 uçağa sahip Türk hava kuvvetinde egemen oluyor. 1987 yılının başından 2012 yılına kadar 4 parti halinde F-16 uçağı elde etti. 'APG-68' tipinde yeni radarları kapsayan bu avcı uçaklarına özel modernizasyon paketleri durduruldu. Türk hava kuvvetinin uçuşu sürdürmek ve sahip olduğu avcı uçaklarını modernize etmek için gerekli yedek parça sağlamak için çok sıkıntı çekeceği bir sürece yöneleceğini doğruluyor. Bu söz  'F-4 Phantom' tipindeki 50 uçak içinde geçerli. Türkiye'nin 1981 ve 1993 yılları arasında ki süreçte teslim aldığı bu tipteki toplam 110 uçak hala hizmette. Eğitim uçakları ve helikopterlere ilişkin olarak, Türk hava kuvveti hali hazırda değeri 11 milyon dolara ulaşan anlaşma ile 1993 yılında teslim aldığı toplam 40 adet kullanılmış 'T-38A Talon' tipinde 35 hafif eğitim uçağına sahiptir. Ayrıca çeşitli versiyonlarda 95 helikoptere ulaşan sayıda 'Sikorsky S-70' çok maksatlı helikopterlerden büyük bir filoya sahiptir. Önceki belirtilenlere 2016 ve 2018 yıllarında 'C-130B/E' tipinden 16 adet nakliye uçağı, 'KC-135' tipinde 7 adet tanker (yakıt ikmali) uçağı, 'Boeing 737' tipinde 4 adet elektronik harp uçağı, 'CH-47' tipinde 10 adet nakliye helikopteri, 'T-41', 'Cessna 85U17B' ve 'Citabria' eklenir.

HAVA MÜHİMMATLARI (CEPHANE) SORUNU

Hava mühimmatları Türk Hava kuvveti önünde başka bir sorun olarak kalacak. Türk Hava kuvvetinde ki mevcut mühimmatların yaklaşık yüzde 90'ı ABD yapımı. Türk Hava kuvveti 1998-2016 yılları arasındaki süreç zarfında 2 bin 'AIM-9M/J/P/S/X' tipinde hava muharebe füzesi, 1997 yılından 2018 yılına kadar

 400 'AIM-120N' tipinde hava muharip füzesi, 1986-1996 yılları arasındaki süreç zarfında 470 'AIM-7E' tipinde hava muharip füzesi elde etti. Güdümlü bombalar açısından, Türk Hava kuvveti 1995 yılında 'AGM-88' tipinde 100 füze, 1996 yılında 'Paveway 2' tipinde lazer güdümlü 100 bomba, 2008 yılında 35 milyon değerinde 'AGM-154' tipinde 100 güdümlü bomba elde etti. 2011-2017 yıllarında 'AGM-84' tipinde 100 gezici (Cruise) füzeye ek olarak aynı yıl 'CBU-107' ve 'CBU-107' versiyonlarından 'CBU-97' tipinde 100 güdümlü bomba elde etti.

Zırhlılara ilişkin olarak, Türkiye, 'ACV-15' (ABD 'AIFV' paletli araçlarından izinle yerli olarak üretilen versiyon. Türkiye 1990-2000 yılları arasında ki dönem zarfında yaklaşık 1700 adet paletli araca sahip oldu) tipinde 2200 adet zırhlı personel taşıyıcıya ek olarak, 'M113' tipinde 3500 adet zırhlı personel taşıyıcının yanı sıra 'M-60' tipinde 'A1-A3' versiyonu 1000 adet ana muharebe tankına sahiptir. Bazıları 'Sabra' standardında geliştirildi.

DENİZ KUVVETLERİ VE ZIRHLILAR. ABD TEÇHİZATI

Deniz kuvvetine ilişkin olarak, Türk donanmasında vurucu fırkateynler gücünden büyük bir bölümü ABD yapımı 'perry class' sınıfından 1995 ve 2003 yılları arasındaki dönemde teslim aldığı 8 fırkateyn'den oluşmaktadır. Türkiye, 'perry class' sınıfından fırkateynlerini silahlandırmak için 1991 yılından 2005 yılına kadar olan dönem zarfında 'MK-46' tipinde 750 torpil, aynı sınıftan fırkateynleri silahlandırmak için 'RIM-66A/B tipinde 675 hava savunma füzesi,' Gazi Antep' sınıfından fırkateynleri silahlandırmak için 2000 yılında "RIM-162 ESSM' tipinde 275 hava savunma füzesi ve 'RGM-84L Harpoon-2' füzeleri teslim aldı. O füzeden 1988 yılından 2011 yılına kadar olan dönem zarfında 233 füze teslim aldı.

AMBARGO ETKİLİ DEĞİL

Türkiye'ye askeri ihracatları durdurduğunu ilan eden diğer ülkeler belki de hali hazırda ki süreçte Türkiye'nin silahlanmasını etkilemeyecek, örneğin İsveç Türkiye'yi 'Bofors' tipinde uçaksavarlardan ve 'Karl Gustov' tipindeki anti-tank geri tepmesiz bazukalardan (lançer) başka bir şeyle donatmadı. Bunlar, hizmet dışı olan ya da sınırlı kullanımlı eski sistemlerdir. Finlandiya Türkiye'yi 'Sako TRG' keskin nişancı tüfeklerinden sınırlı sayı dışında bir şeyle donatmadı. Aynı şekilde Norveç, Türkiye ile toplam değeri 80 milyon dolara ulaşan 'Penguin2'  tipinde ('S-70B' helikopterlerinde çalışması için) 30 deniz füzesi  ithal etmek için 2001 yılında tek bir anlaşmadan başka bir anlaşma yapmadı. Hollanda Türk hava kuvvetini 1989 ve 1992 yılları arasında ki dönemde 'NF-5A/B' tipinde kullanılmış yaklaşık 60 eğitim uçağıyla donattı. Şu ana kadar 24 uçak hala görev yapıyor. Ayrıca Türkiye'yi 1990'dan 2008'e kadar olan dönemde 'STIR STIG-LIROD' tiplerinde 36 adet  atış kontrol radarı ve 'MW-03-SMART' tiplerinde 32 adet hava arama radarıyla donattı. Son olarak Britanya'ya ilişkin olarak, Türk hava savunması hala 1996 yılından 2010 yılına kadar olan dönemde Britanya'dan 150 milyon dolar değerinde teslim aldığı yaklaşık 80 adet 'Rapier 2' füzesini çalıştırmaya devam ediyor. Türkiye hali hazırda bu sistemleri yerli üretim 'Hisar' sistemiyle değiştirmeye çalışıyor. Deniz kuvveti olarak, Britanya Türkiye'yi 80'lerin sonunda  'AWS-9' hava arama radarları ile donattı. 2000'den 2010'a kadar olan dönemde 'TYPE-2093' tipinde derinlik sonarı ve 90'ların sonlarında 'MK-24'tipinde denizaltılar için 90 torpille  ve İtalyan üretimi' AB-112ASW' helikopterleri için 'SEASPRAY' hava arama radarları ile donattı.

Esad: Ülkemizin yeniden inşası konusunda Rusya, Çin ve İran öncelikli olacak… RT'den Afshin Rattansi'ye konuşan Esad:

  • "Suriye'de, Yemen'de, Ortadoğu'da kendi yetkililerinin çok sayıda yalan söylediklrini biliyordu. Ortada bir yalan olduğunu biliyorlar, ancak doğrunun ne olduğunu bilmiyorlardı. Bu yüzden, o doğrulardan bahsetmenin vaktinin geldiğini düşünüyorum" 
  • "Problem, Katar'dan Suriye'ye gönderilen paralarla başladı. Çok basitti. Olayların başlangıcında haftalık 50 dolar ödediler, daha sonra bu para haftalık 100 dolara çıktı ve eylemciler çalışmadan yaşayabilecekleri bir seviyeye ulaştılar. Böylelikle eylemlere katılım daha da kolaylaştı."
  • "Mantıksal olarak, gerçekten kimyasal silah kullanmış olsak bile bunu o gün yapmazdık, bu birincisi. İkinci olarak ise, saldırı iddiasının ardından yüzlerce sivilin öldüğünü söylediler. Eğer yerleşim birimlerinin birbirine çok yakın olduğu öyle bir bölgede kimyasal silah kullanırsanız yüzlerce değil, onbinlerce insan ölürdü, orası kalabalık bir bölge. Öte yandan, böyle bir saldırının gerçekleştiği konusunda herhangi bir somut kanıt sunmadılar ve söz konusu iddiaları yalanlayan da çok sayıda rapor hazırlandı. Bu yüzden, bunlar yalnızca iddialar. Suriye ordusu, silahlarınızı uluslararası komiteye teslim etmeden önce asla ve asla kimyasal silah kullanmadı."
  • "ABD Afganistan'ı işgal etti, hiçbir şey kazanamadı. Irak'ı da işgal etti, yine hiçbir şey kazanamadı ve diğer başka ülkeleri de farklı yollarla işgal etmeye başladılar. ABD'nin şimdiki problemi ise kendileri açısından bir varlık savaşı veriyor oluşudur. Çünkü hegemonyasını yitiriyor. 
  • El Kaide, ABD'nin Suriye, Surya ve İran'a karşı kullandığı bir vekil. Onları kullanmalarının nedeni bu. Öte yandan IŞİD, Irak ile Suriye'de aynı anda ve ABD yapımı silahlarla birden bire nasıl ortaya çıktı? Suriye'den Türkiye'ye milyonlarca baril petrolü nasıl kaçırdılar? Çünkü Amerika onları Suriye Ordusu'na karşı kullanmak istedi. 
  • ABD ile dünyanın geri kalanı arasında bir savaş yaşandığını unutmayın. Şimdi ise tektonik değişim ve depremlerden bahsediyoruz. 
  • Ayrıca Rusya, Çin, Hindistan gibi yükselen güçler var. ABD, kendisiyle birlikte dünyaya liderlik edecek hiçbir gücü kabul etmez, söz konusu İngiltere veya Fransa gibi ülkeler olsa dahi. Suriye'deki savaş, 3. dünya savaşının vekiller eliyle yürütülen bir canlandırmasıdır."
  • "IŞİD, Suriye'de petrol kaçakçılığına başladığı günden itibaren iki ortağı vardı: Erdoğan ve zümresi ile CIA ve diğerlerinden meydana gelen ABD. Kürtler bile Suriye petrolünü yağmalamaya başladığında ortakları ABD oldu. Bu yüzden Trump doğru söylüyor, olay para ve petrolle ilgili. ABD her zaman ülkeleri çeşitli yollarla yağmalamaya çalışıyor ve bunu yalnızca petrol değil, parasal kaynakları eliyle de yapıyor. ABD, politik haklar da dahil olmak üzere ülkelerin bütün haklarını yağmalıyor. Bu tutum, ABD'nin 2. Dünya Savaşı'ndan sonraki tarihsel rolünü gösteriyor."
  • "Türkiye halkı bizim dostumuz ve komşumuz ve ortak bir tarihe sahibiz, onları düşman olarak göremeyiz. Düşman Erdoğan ve çevresi. Bu yüzden, Türkiye ve Suriye'deki terör gruplarına karşı olmak Erdoğan'ın Suriye'yi açıkça ve resmen işgal etmiş olmasına ilişkin bakış açımızı değiştirmez."
  • "Bağdadi, rolünü oynamak üzere ABD tarafından hazırlandı ve biz onun öldürüldüğüne inanmıyoruz. Belki gerçekten öldürülmüştür ancak asıl konu, ABD'nin bu ölüm üzerinden son yıllarda teröre verdiği desteği gölgeleyip kendisini aklama çabasıdır. Saddam Hüseyin yakalandığında onu gösterdiler, idam edilme görüntülerini yayınladılar. Çocukları öldürüldüğünde de görüntülerini yayınladılar. Aynı şey Kaddafi için de geçerli. Ayrıca, Bin Ladin'in cesedini neden göstermediler, Bağdadi'nin cesedini neden göstermiyorlar? Bu, ABD'nin teröre karşı olduğunu gösteren bir yalan hikayedir. 
  • Belki öldürülmüştür çünkü Bağdadi şahıs olarak zamanını doldurdu ve artık yeni birine ihtiyaçları var. Hatta belki de, IŞİD'in ismini tamamen değiştirip IŞİD'i Suriye hükümetine karşı kullanacak yeni bir formata büründürmeye çalışıyorlar."
  • "Ülkemizi yeniden inşa etmek konusunda yeterli insan kaynağımız bulunuyor. Ayrıca, yaptırımlar konusunda da endişelenmiyorum ve Çin, Rusya ve İran gibi dost ülkeler bu yeniden inşa sürecinde kesinlikle önceliğe sahip olacaklar. 

ABD Kobani'deki askeri üssünü boşalttı: 50 TIR'la Irak'a taşıdılar… Bölgedeki güvenilir kaynaklardan edinilen bilgilere göre Suriye kuzeyinden çekilme kararı alan ancak petrol alanları gibi çeşitli bölgelerde varlık göstermeye devam eden ABD kuvvetleri, Sirrin'deki üssünü de boşalttı. Üs içindeki malzemeler dün akşam saatlerine doğru Irak'tan gelen 50 TIR'a yüklenerek Irak'a gönderildi.

Ruhani'den 'dünya ile irtibat kurmazsak yalnızlaşırız' açıklaması… İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani, dünya ülkeleri ile irtibat kurmamaları halinde yalnızlaşacaklarını, bu nedenle menfaatleri doğrultusunda her müzakere masasına oturacaklarını söyledi.

Kamışlı’da 2 patlama: 3 ölü, 5 yaralı… Suriye televizyonu, Kamışlı kentinde art arda 2 patlamanın meydana geldiğini duyurdu. Patlama sonucu, 3 sivilin hayatını kaybettiği 5 kişinin de yaralandığı bildirildi.

Suriye'deki Lübnan büyükelçiliği yakınında füze saldırısı: 2 ölü 6 yaralı… Suriye'nin başkenti Şam'da bulunan Lübnan büyükelçiliği yakınlarında bir füze saldırısı gerçekleştirildi.  Suriye devlet televizyonu tarafından aktarılan habere göre, Şam'ın Daraya bölgesinde bulunan Lübnan büyükelçiliği yakınlarında gerçekleşen füze saldırısı sonucunda 2 kişi öldü, 6 kişi ise yaralandı. Konuyla ilgili henüz resmi bir açıklama yapılmazken, saldırının İsrail tarafından gerçekleştirildi iddia edildi.

Irak'ta Sadr'dan ABD'ye 'erken seçim' resti… Irak'taki Sadr Hareketi lideri Mukteda es-Sadr sosyal medya hesabı Twitter'dan yaptığı açıklamada "ABD bir kez daha işgalci olduğunu ispatladı. Hala başkalarının işlerine müdahale ediyor" ifadelerini kullandı. "Erken seçim talebinde zaten bulunduk. Ancak ABD'nin gözetiminde (seçim) olursa buna sessiz kalmayacağız"

Irak meclisi: Anayasa değişikliği halk oylamasına sunulacak… Irak’ta geçtiğimiz aydan bu yana devam eden hükümet karşıtı protestoları yatıştırmaya çalışan Irak meclisi, 2005 yılında hazırlanan anayasada yapılacak değişiklikleri halk oylamasına sunacak.

İsrail ordusu: İslami Cihad'ın komutanı Beha Ebu'l Ata öldürüldü… İsrail ordusu tarafından yapılan yazılı açıklamada, "İsrail Gizli Servisi Şin Bet ile ortaklaşa düzenlediğimiz saldırıda Gazze’de İslami Cihad'ın komutanı Beha Ebu'l Atayı hedef aldık" ifadesi kullanıldı. Saldırıya İsrail Başbakanı Benyamin Netanyahu tarafından onay verildiği belirtilen açıklamada, "İslami Cihad'ın Gazze'deki faaliyetlerinin çoğunu fiiliyata geçiren Ebu'l Ata'nın saatli bir bomba gibi olduğu, İsrail vatandaşlarını ve askerlerini hedef alan operasyonlara doğrudan katıldığı" kaydedildi.

AVRUPA – AB

Polonya Başbakanı'ndan Macron'a tepki… Macron’un 'ABD'nin artık liderlik etmemesi nedeniyle NATO’nun beyin ölümüne tanıklık ettiklerine' dair değerlendirmesini 'tehlikeli' diye niteleyen Polonya Başbakanı Mateusz Morawiecki, "Mesele özgürlük ve barışı korumaya geldiğinde dünyadaki en önemli ittifak NATO'dur" dedi.  

Yunanistan'da göç karşıtlarından 'mangallı protesto'…. Yunanistan'da hükümetin yeni göçmen kanunu kapsamında adalardan ana karaya 20 bin göçmen getirilmesi planını reddeden vatandaşlar, Orta Makedonya ve Yunanistan belediyesine ait Diavata'daki göçmen kampının önünde protesto gerçekleştirdi. 1959'da kurulan Birleşik Makedonlar Örgütü mensupları oldukları belirtilen gurup, Diavata göçmen kampının kapısının önünde domuz eti pişirip, bira içti.  Göçmen karşıtı protestocular, domuz eti seçmelerinin nedenini 'İslam'da yasak olması' ve 'çoğunluğu Müslümanlardan oluşan kamptaki göçmenleri istememeleri' olarak açıkladı. 

ABD-GÜNEY AMERİKA

ABD: Trump Erdoğan'a "NATO’da S-400’e yer yok" mesajını iletecek… Amerika Birleşik Devletleri (ABD) Başkanı Donald Trump’ın Ulusal Güvenlik Danışmanı Robert O’Brien, ülkesinin Türkiye’yi NATO ittifakı içinde tutmak için elinden gelenin en iyisini yapacağını söyeldi. O’Brien, Ankara'nın Moskova'dan S-400 satın alması halinde ise Washignton'un yaptırımlarına hedef olacağı uyarısında bulundu. Ulusal Güvenlik Danışmanı, ABD basınına yaptığı açıklamada, “Türkiye NATO üyesi ve çok önemli bir rol oynuyor. Türkiye’yi ittifak üyesi olarak kaybetmek ne Avrupa ne de ABD için iyi bir şey.” dedi.

Kongre Üyelerinden Trump’a ‘Erdoğan’a Daveti Geri Çek’ Çağrısı… ABD Kongresi’nde Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Washington ziyaretine yönelik tepkiye bir yenisi daha eklendi. Kongre üyeleri, Temsilciler Meclisi Dışişleri Komisyonu Başkanı Eliot Engel’in öncülüğünde kaleme aldıkları mektupta Başkan Trump’a Erdoğan’a Beyaz Saray’a daveti geri çekmesi çağrısında bulundu. Mektupta, “Erdoğan’ın Suriye’de yürüttüğü kanlı operasyonun bölgeyi istikrarsızlığa sürüklediği ve ABD’nin ulusal güvenliğini tehlikeye attığı” savunuldu. “Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Suriye’nin kuzeyini 9 Ekim’de işgal etme kararı ABD’nin ulusal güvenliği açısından felaket sonuçlara, NATO ittifakı içinde derin farklılıklara ve sahada insani krize yol açtı. Türk güçleri sivilleri ve IŞİD’e karşı mücadelede ABD’nin önemli bir ortağı olan Suriye Demokratik Güçleri’nin üyelerini öldürdü ve yüz binden fazla kişinin göç etmesine yol açtı” denildi.

Pompeo: Ruslarla savaşabilmeleri için Ukraynalılara silah verdik… WCSC televizyonuna konuşan Pompeo, “Ruslara karşı savaşabilmeleri için onlara gerçek silah verdik” dedi.

Bolivya'da ordu, polise destek için sokağa indi… Bolivya Silahlı Kuvvetler Komutanı Williams Kaliman, düzenlediği basın toplantısında, polisin güvenliği sağlamak için ordudan yardım istediğine dikkati çekerek, "Silahlı Kuvvetler, Bolivya ailesine kan ve yas dokunmasın diye, polisle ortak operasyon kararı almıştır" ifadelerini kullandı. “Silahlı Kuvvetleri’nin içindeki birliği korumak için Savunma Bakanlığı makamından istifa ediyorum” diyen Savaleta, “Askerlerimize ve denizcilerime kendi halkına karşı silah kullanma emrini asla vermedik ve vermeyeceğiz de. İnşa ettiğimiz devlet, askerlerin ülkeyi halktan değil halkla birlikte koruduğu bir Bolivya’dır” ifadelerini kullandı.

İstifaya zorlanan Bolivya lideri Morales, Meksika'nın iltica teklifini kabul etti… İstifa eden Bolivya Devlet Başkanı Evo Morales, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, iltica teklifi için Meksika'ya teşekkür ederek, "Kardeşlerim, Meksika'ya gitmek üzere yola çıkıyorum. Politik nedenlerden dolayı ülkeden ayrılmak canımı acıtıyor. Yakında daha güçlü bir şekilde döneceğim" ifadelerini kullandı.

RUSYA

Putin ile Merkel, Ukrayna'nın doğusundaki krizi görüştü… Kremlin Sarayı'ndan yapılan yazılı açıklamada, Putin'in Merkel ile telefon görüşmesi yaptığı belirtildi. Donbas bölgesine özel statünün verilmesini öngören yasaların oluşturulmasının önemine işaret edilen açıklamada, "İki lider, Ukrayna'nın doğusu krizinin Minsk anlaşmaları çerçevesinde çözülmesi gerektiğini vurguladı" ifadelerine yer verildi.

Ryabkov: Rusya, ABD'nin Açık Semalar Anlaşması'ndan çekilmesine aynı şekilde yanıt vermez… 4. Moskova Nükleer Silahların Yayılmasını Önleme Konferansı'nda İzvestiya gazetesine demeç veren Ryabkov Rusya Dışişleri Bakanlığı'nın ABD'nin anlaşmadan çekilmeyi gerçekten istediğine dair şüpheleri bulunduğunu ifade ederken, "Ancak eğer ABD çekilmeyi gerçekleştirirse, Rus Dışişleri buna yanıt olarak farklı senaryoları gözden geçirmeye hazır. Farklı seçenekler mevcut ancak simetrik olarak yanıt verip anlaşmadan çekilemeyiz" dedi. Ryabkov, Açık Semalar Anlaşması günümüzdeki birçok sürece istikrar kazandırdığı için tüm taraflar açısından önemli bir rol oynadığının altını çizdi. Dışişleri bakan yardımcısı, Rusya'nın ABD'nin anlaşmada kalmaya devam edeceğini umduğunu sözlerine ekledi.

Rusya: Ermenistan ile Türkiye arasındaki ilişkilerin normalleşmesine katkıda bulunmaya hazırız… Ermenistan Dışişleri Bakanı Zohrab Mnatsakanyan ile görüşmesinin ardından verilen basın toplantısında konuşan Lavrov, “Ermenistan ile Türkiye arasındaki sorunların üstesinden gelinebilmesi için elimizden geleni yapıyoruz. Zürih Protokolleri’nin imzalanması için en aktif şekilde katkıda bulunduk” “Birinin bu iki ülke arasında bir savaş başlatacağına inanmak için bir sebep görmüyoruz, ancak her halükarda bizim politikamız barışın ve iki taraf için de faydalı işbirliğinin sağlanmasından yana” dedi.

Lavrov: Suriye hükümeti petrol sahaları dahil olmak üzere, ülkenin tüm topraklarını kontrol altına almalı… Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov "Suriye hükümetinin ülkesinin tüm topraklarını üzerinde en hızlı şekilde hakimiyet sağlaması için ısrarcı olacağız. Terörün sağlam bir şekilde sonunun getirilmesi ve nihai siyasi çözüme yönelik tüm sorunların çözülebilmesine yalnızca bu yardımcı olacakdedi.

Lavrov: İdlib’deki gerginliğin sona ermesi için Türkiye teröristlerle muhalifleri birbirinden ayırmalı… Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov “Terörün kökü, Suriye’nin neredeyse her yerinde temizlendi. İdlib’de bir gerginlik noktası kaldı. Bunun da Rusya ile Türkiye arasındaki anlaşma çerçevesinde ortadan kaldırılması gerekiyor. Ancak bunun için Türkiye sorumluluklarını yerine getirmeli ve vatansever muhaliflerle; şeklini, ismini değiştiren ancak özü aynı olan El Nusralı teröristleri birbirinden ayırmalı” ifadelerini kullandı. Suriye’de terörle mücadelenin Rusya, Türkiye ve İran’ın ortak çabalarıyla devam ettiğini de vurgulayan Lavrov“Türkiye ve İran’la terör tehdidini ortadan kaldırmak için çalışıyoruz. Bunun için yalnızca askeri eylemler değil, uluslararası hukuk ve teröristlerin yasalar çerçevesinde kovuşturulması gibi yöntemler de dahil olmak üzere başka yollar da gerekiyor” dedi. Lavrov, “Suriye’yi Irak ve Libya’nın üzücü akıbetine sürüklemek istediler. Irak macerasının sonucu IŞİD’in kurulması oldu, zira IŞİD, ABD’nin Irak’taki hapishanelerden serbest bıraktığı kişilerce kuruldu. Ancak meşru Suriye hükümetinin talebi doğrultusunda bu terör hastalığını durdurduk” dedi.

Putin, Rusya'nın savunma ve güvenlik harcamalarını azaltmasının nedenini açıkladı… Hükümet toplantısında konuşan Putin, Rusya'nın savunma ve güvenlik harcamalarının azaltılmasının nedenini açıkladı. "Bu durum, bu konulara ehemmiyet vermememizden değil, planlanmış ve ülkemizin güvenliğini sağlamaya yönelik çalışmaları yoğunlaştırma, askeri teçhizatı değiştirme gerekliliğiyle bağlantılı ana faaliyetlerden kaynaklanıyor. Bu faaliyetler zirve noktasını geride bıraktık" dedi.

Patruşev: Pentagon, BDT'de biyolojik silah üretebilir… Rusya Güvenlik Konseyi Sekreteri Nikolay Patruşev, "Pentagon'un başta BDT ülkeleri olmak üzere tüm dünyada biyolojik laboratuvarlar kurma faaliyetleri özel bir endişe yaratıyor. Bu laboratuvarlarda enfeksiyon hastalıklarıyla ilgili araştırmalar yapılıyor ve biyolojik silah üretilebilir" ifadelerini kullandı.

Patruşev: Nükleer savaş riski yükseldi… Patruşev, Rus resmi yayın organı Rossiyskaya Gazeta için kaleme aldığı ‘Modern Dünyada Rusya'nın Güvenliği’ başlıklı yazısında ABD’nin Orta Menzilli Nükleer Kuvvetler Anlaşması (INF) ve Anti-Balistik Füze Antlaşması’ndan çıkması, Kapsamlı Nükleer Deneme Yasağı Antlaşması’na onay vermemesi ve Yeni START Anlaşmasını uzatmak istememesiyle aynı safta yer aldığını söyleyen Patruşev, “Tüm bunlar, askeri ve stratejik öngörülebilirliği olumsuz etkiliyor, nükleer silah kullanma eşiğini düşürüyor ve dolayısıyla tüm insanlık için riskleri katça artırıyor” dedi.

ASYA – PASİFİK

Hong Kong'da eylemler: Çin yanlısı bir adamın üzerine benzin döküp yaktılar… Hong Kong'da ayrılık yanlısı eylemciler, Çin yanlısı olduğunu tespit ettikleri bir kişiyi üzerine benzin döküp yakmaya çalıştı. Yanan adam ise hastaneye götürülerek tedavi altına alındı.

Kuzey Kore'den, ABD ve Güney Kore'ye suçlama… ABD ile Kuzey Kore arasındaki ilişkilerin, Haziran 2018'deki liderler zirvesinden bu yana çok az ilerleme kaydettiğini belirten Kim, "Kore Yarımadası tahrik edilmiş tansiyonların kısır döngüsünden hala kurtulamadı." değerlendirmesinde bulundu.  Kim, ABD'yi siyasi ve askeri provokasyon yapmakla, Güney Kore'yi de ikiyüzlü davranmakla suçladı.

TÜRKİYE

ABD'li bir yabancı terörist Türkiye'den sınır dışı edildi… İçişleri Bakanlığı Sözcüsü İsmail Çataklı, "İşlemi tamamlanan ABD'li bir yabancı terörist savaşçı Türkiye'den sınır dışı edildi" dedi. Çataklı, Alman uyruklu 7 yabancı teröristin de 14 Kasım'da sınır dışı edileceklerini söyledi.

'Beyaz Miğferler'in kurucusu İstanbul'da ölü bulundu'… Eski MI6 görevlisi 48 yaşındaki James Gustaf Edward Le Mesurier’in bu sabah saatlerinde (11 Kasım 2019) Beyoğlu ilçesindeki evinin yakınlarında ölü bulunduğunu belirtildi. Reuters haber ajansına konuşan Le Mesurier’in komşusu ve bir diplomat, ölümle ilgili koşulların netleşmediğini açıkladı.

Türkiye sınır dışı etti, Yunanistan geri gönderdi… Amerika Birleşik Devletleri (ABD) vatandaşı olduğu iddia edilen DEAŞ’lı Türkiye’den sınır dışı (deport) edilmek üzere Pazarkule Sınır Kapısı’na getirildi. Pazarkule’den Yunanistan’a sınır dışı edilen terörist, Pazarkule Sınır Kapısı karşısındaki Kastanies Sınır Kapısı’ndaki Yunanlı görevliler tarafından kabul edilmedi. Yunanlılar, DEAŞ’lı teröristi yeniden Türkiye’ye yaya olarak geri gönderdi. Türkiye’nin de kabul etmediği DEAŞ’lı iki ülke arasındaki tampon bölgede beklemeye başladı.

Dışişleri Bakanlığı'ndan 'Bolivya' açıklaması: Endişeyle izliyoruz… Açıklamada şu ifadelere yer verildi: "Türkiye, yönetimlerin demokratik süreçlerle işbaşına gelmesi ilkesine önem atfetmektedir. Bu bağlamda, Bolivya’da Devlet Başkanı Evo Morales’in istifasıyla sonuçlanan gelişmeleri endişeyle takip ediyoruz. Ülkede gerginliğin azaltılmasını, normal yaşama dönülmesini ve demokrasinin Bolivya halkının tercihleri doğrultusunda işletilerek, yenilenecek seçimler suretiyle barış, huzur ve istikrarın tesis edilmesini temenni ediyoruz. "

Çavuşoğlu: FETÖ terör örgütünün merkezi ABD'de… Dünya'da terörizmin de farklı boyutlara ulaştığına işaret eden Çavuşoğlu, "Eskiden de bazı terör örgütleri vardı. O zaman da terör örgütlerinin belirli güçler tarafından kullanıldığını söylerdik. Ama bugün o güçler bunu gizlemiyorlar. Açık açık destek verdiklerini söylüyorlar. En son ABD, Suriye halkının sahip olduğu petrolleri, PKK'yı, YPG'yi güçlendirmek için kullandığını itiraf etti. Bugün vekalet savaşlarında en çok kullanılan terör örgütleridir, teröristlerdir. Birisi bitiyor başkası geliyor" diye konuştu. Çavuşoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü: "Ne zaman bir FETÖ'cüyü istediğimizde o ülkelerin yetkilileri diyor ki, 'Bizi Amerika aradı, Fransa aradı, Almanya, İngiltere aradı, vermeyin diyorlar.' Bir bakıyorsun alacağımız FETÖ teröristine o ülke vatandaşlık veriyor ya da kapattıracağımız FETÖ okulunu o ülkeye ait bir şirket devralıyor. Terör örgütlerinin hepsini farklı amaçlarla farklı ülkelerin kullandığı bir dönemde yaşıyoruz. Mustafa Kemal Atatürk'ün, 'Yurtta sulh, cihanda sulh' sözü kafayı kuma gömerek görmemezlikten gelmek ve Türkiye'ye karşı tehditlere eli kolu bağlı kalmak anlamına gelmiyor. Ülkemize yönelik bir tehdit olduğunda, ülkenin menfaatleri söz konusu olduğunda gereğini yapmak önemlidir." 

IŞİD'lilerin iade süreci başladı… IŞİD üyesi oldukları iddiasıyla Türk makamlarınca yakalananların ülkelerine iade süreci başladı. Geri Gönderme Merkezi'nde işlemleri tamamlanan Danimarkalı YTS polis eşliğinde İstanbul Havalimanı'na getirildi. Sınır dışı işlemleri tamamlanan militan, Kopenhag'a gönderilmek üzere polis eşliğinde Türk Hava Yolları uçağına bindirildi. Suriye'de yakalanan diğer yabancı terörist savaşçılarının da işlemleri tamamlanmasının ardından sınır dışı edileceği belirtildi.

FETÖ operasyonunda 20 gözaltı… Van Emniyet Müdürlüğü Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekiplerinin Van Merkezli İstanbul, Ankara, İzmir, Antalya, Kayseri, Malatya, Çanakkale, Tunceli, Bitlis, Tekirdağ, Erzincan, Kilis ve Şırnak'ta yaptığı eş zamanlı operasyonlarda 20 şüpheli yakalanarak gözaltına alındı. Şüphelilerin emniyetteki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edileceği, 2 şüphelinin ise yakalaması için çalışmaların devam ettiği belirtildi. 

Saldırı hazırlığındaki PKK'lı 3 terörist yakalandı… Mardin İl Jandarma Komutanlığı ekiplerince terör örgütü PKK üyesi olmak suçlarından aranan ve saldırı hazırlığında oldukları belirlenen teröristlerin yakalanmasına yönelik çalışma başlatıldı.
 Yapılan teknik ve fiziki takip sonucu harekete geçen ekipler, eve gizlendikleri tespit edilen N.D. ile Ö.E. Derik'te, Suriye uyruklu A.A ise Kızıltepe ilçesinde düzenlenen operasyonlarda gözaltına alındı. N.D. ile Ö.E. çıkarıldıkları mahkemece tutuklanırken, Suriye uyruklu A.A'nın jandarmadaki sorgusu sürüyor.

Ankara Almanya'ya iadesini açıkladı, Berlin 'IŞİD'le ilişkili değil' dediAnkara'nın bugün Almanya’ya 'yabancı terörist savaşçı' olarak tanımlayarak 'iade edileceğini' duyurduğu kişiyle ilgili Alman hükümetinden "IŞİD'le ilişkili değil" açıklaması geldi. 

Adana'da IŞİD ve El Kaide operasyonunda yakalanan 7 Suriyeli sınır dışı edilecek… Adana'da terör örgütleri IŞİD ve El Kaide'ye yönelik operasyonda yakalanan 9 zanlıdan 2'si serbet bırakıldı, 7 Suriyeli hakkında sınır dışı kararı verildi.

Milli Savunma Bakanlığından…

  • Rusya Federasyonu ile 22 Ekim 2019 tarihinde Soçi’de varılan mutabakat çerçevesinde; Türk ve Rus askeri unsurlarının ve İHA’ların iştirakiyle dördüncü ortak kara devriyesi, Fırat’ın doğusundaki Derbesiye bölgesinde başladı.
  • TSK tarafından Barış Koridoru tesisine yönelik mevcut mutabakatlara tam olarak uyulurken, PKK/YPG’li teröristlerin Barış Pınarı Harekât bölgesine yönelik tacizleri devam ediyor. Teröristler son 24 saatte havan, bombalı araç ve drone’larla toplam 19 taciz/saldırı gerçekleştirdi.
  • Fırat’ın doğusundaki Derbesiye bölgesinde, Türk ve Rus askeri unsurlarının, dörder araç ve İHA’larla iştirak ettiği dördüncü ortak kara devriyesi planlandığı gibi tamamlandı.
  • Terör örgütü PKK/YPG’nin Rasulayn-Tal Halaf arasında Habur nehri üzerinde bulunan ve sivillerin kullandığı köprüye 6 adet anti-tank mayınından oluşan EYP tuzakladığı tespit edildi. Trafiğe kapatılan köprüdeki düzenek SAS Timlerimiz tarafından etkisiz hale getirildi.
  • Bugüne kadar ki en yüksek katılımlı tatbikat olma özelliği taşıyan Doğu Akdeniz-2019 Tatbikatı, 15 devletten 48 gemi ve yaklaşık 4700 personelin katılımıyla devam ediyor.
  • Komandolarımız Barış Pınarı Harekât Bölgesi’nde terör örgütü PKK/YPG’li teröristlerin EYP ile tuzakladığı bir motorsikleti tespit ederek etkisiz hale getirdi. Şüpheli şahıslar hakkında gerekli işlemler başlatıldı

DOĞU AKDENİZ-KIBRIS

  • "Doğu Akdeniz-2019 Davet Tatbikatı" 3. gününde.
  • Türkiye'nin sondaj gemilerinin güvenliği için İHA'larla yaptığı denetime Rum yönetimi de aynı yöntemle karşılık verdi. İsrail'den 4 İHA alan Rumlar, 24 saat boyunca Türk gemilerini izliyor. Rumlara verilen İHA'nın tipi Aeronautics şirketinin Aerostar Tactical UAS modeli.

ÜYE GİRİŞİ

Şifremi unuttum
  1. SON MAKALELER
  2. ÇOK OKUNANLAR

Ergun Mengi   - 07-04-2024

Balkan Savaşları ve Birinci Dünya Savaşı Başlangıcında, Osmanlı İmparatorluğunun Siyasi ve Askeri Anatomisi

2. Mahmut, Balkan isyanları, Rus baskısı ve Kavalalı Mehmet Ali Paşa’yla uğraşırken yeniçeriler, her fırsatta ayaklanmaktaydı. 15-18 Kasım 1808’de Babıali’yi basan yeniçerilerle mücadele eden Sadrazam Alemdar Mustafa Paşa mahzendeki barutları ateşleyerek içeri giren 600 yeniçeriyle beraber kendini h...

Error: No articles to display