Bu sayfayı yazdır

Çin Uzayda da Süper Güç Oluyor

Yazan  10 Aralık 2013

Uzay çalışmalarında önemli gelişmeler kaydeden Çin, Ay araştırma programı çerçevesinde Ay yüzeyinde araştırmalar yapacak gezgin aracını 2 Aralık 2013 günü Xichang Uzay Üssü’nden yerel saatle 01:30’da uzaya fırlatmıştır. Gezgin aracın 16 Aralık 2013’te Ay’ın kuzey yarımküresindeki “Sinus İridum” kraterine inmesi planlanmaktadır. Böylece Çin, Ay yüzeyinde araştırma yapacak üçüncü ülke olacaktır. Ay gözlem aracının Şanghay Hava ve Uzay Sistemleri Araştırma Enstitüsü’nce geliştirildiği, yeraltı kabuğu ve toprak analizi incelemesi yapabilecek gelişmiş donanıma sahip olduğu ifade edilmektedir.

Gezginci araca bir Çin efsanesindeki Ay tanrıçası “Chang’e”nin tavşanı “Yutu”nun adı verilmiştir. Aracın Ay’a gönderilmesi tam da Asyalı süper gücün, Doğu Çin Denizi’nde hava sahası kontrolüne ilişkin yeni iddialarının gündemde olduğu bir dönemde gerçekleştirilmiştir.

Uzay Programı Çin’in yükselen küresel durumunun ve teknolojik gelişiminin bir sembolü olarak görülmektedir. Aynı zamanda içeride, Komünist Parti’nin bir zamanlar yoksul bir ulusun kaderini değiştirmedeki başarısı olarak gösterilmektedir.

Çin Bilimler Akademisi’nden Prof. Ouyang Ziuyan Ay’ın potansiyel olarak zengin mineral ve metal kaynaklarına ve özellikle titanyum ve uranyum gibi nadir metallere sahip olduğunu ve bunlardan sınırsızca istifade edilebileceğini ifade etmiştir.[1]

Uzay Programının önemli bir parçasını oluşturan Ay Araştırma Programı Çin Uzay Ajansı (CNSA) tarafından yürütülmektedir. Program, Çin Bilimler Akademisi’nin Ay’ın araştırılması konusunda 1995’te yönetime sunduğu teklif üzerine başlatılmıştır. Proje “863 Ulusal Yüksek Teknoloji Araştırma ve Geliştirme Programı” çerçevesinde yürütülmektedir. Fosil yakıtlar yerine Ay’da bulunan Helyum-3’ün kullanılması konusunda yürütülen projeler de program kapsamına alınmıştır. Genel Silahlanma Dairesi Savunma Sanayi Bilim Teknoloji ve Endüstri (COSTIND) komisyonu 1998’de planlamalara başlamış, Devlet Konseyi (Merkezi Halk Hükümeti) Ay araştırmalarını uzay faaliyetleri ile ilgili beyaz kitaba Kasım 2000’de dahil etmiştir.

Devlet Konseyi (Merkezi Halk Hükümeti) ve Çin Komünist Partisi Merkez Komitesi, çalışmaları koordine etmek üzere 2004’te küçük bir çalışma grubu oluşturmuş, böylece Ay araştırma programı insanlı uzay programından ayrılmıştır. Milli Savunma, Bilim, Teknoloji, Sanayi Devlet İdaresi (SASTIND) ile Çin Bilimler Akademisi’nin Ay araştırmaları yapan birimleri programı birlikte yürütmektedirler.

Ay Araştırmaları Programı üç safhadan oluşmaktadır. Programın birinci safhası kapsamında, Ay uydusu “Chang’e-1” 2007’de, “Chang’e-2” 2010’da uzaya fırlatılmıştır. “Chang’e-1”in görevi Ay yüzeyinin üç boyutlu haritasını çıkartmak, kullanılabilir mineral ve elementlerin varlığını ve dağılımını tespit etmek, solar rüzgârlarını ölçmek, dünya ve Ay’a olan etkilerini belirlemektir.
Chang’e-1” uzay aracı Ay’ın etrafında yaklaşık bir yıl süreyle yörüngede kalmıştır.

Ekim 2010’da fırlatılan “Chang’e-2” ise, gezgin araçların Ay üzerine iniş bölgelerini belirlemiş, Lagranj noktalarının[2] keşfini yapmış, Çin uzay takip ve kontrol ağını test etmiştir. Yörüngesinde stereo kamera/spektrometre görüntüleyicisi ile Ay yüzeyinin kuzey ve güney kutupları dahil fotoğraflarını çekmiş; -- dünyada az miktarda bulunan, ayda çok miktarda bulunduğu düşünülen -- Helyum-3 de dahil Ay’ın sahip olduğu elementlerin nerelerde, ne miktarlarda bulunduklarını tespit edecek ölçümler yapmıştır.

Çin’in Ay Araştırma Programının ikinci safhasına 2013’te geçilmiştir. Bu safhada kenetlenme, kontrol ve haritalama görevlerinin icra edilmesi, iki uzaktan kontrol edilebilir gezgin aracın, Ay yüzeyinde araştırma yapmak üzere konuşlandırılması planlanmıştır.[3] Bu gezgin araçlardan ilki “Cheng’e 3” görevi ile 2 Aralık 2013’te fırlatılmıştır. “Cheng’e-3”ün, 2017’de toplanan örneklerin dünyaya gönderilmesi ile insanlı ay keşfi projesi için gerekli hazırlıkların yapılmasına katkı sağlayacağı ifade edilmektedir.[4]

Safha üç kapsamında gerçekleştirilecek “Cheng’e-5” görevinin 2017’ye ertelendiği, insanlı Ay’a inişin 2025 yılından sonra gerçekleştirilmesinin planlandığı belirtilmektedir.[5]  “Chang’e 3” görevi 2015-2020 arasında Ay'a insanlı iniş konusunda yapılan çalışmalarda önemli bir aşama olarak görülmektedir.

ABD, AB, Rusya ve diğer 12 ülkenin ortak uzay programlarından dışladıkları Çin, görüldüğü üzere uzay faaliyetlerinde önemli gelişmeler kaydetmektedir. Ay Araştırma Programından başka kendi uzay istasyonunu tek başına kurmakta ve geliştirmektedir. Ayrıca uzaydaki istihbarat, keşif, gözetleme, seyir, muhabere ve meteoroloji uydularının sayısını her geçen yıl artırmakta, kriz ve çatışma dönemlerinde hasmın uzay unsurlarını kullanmasını sınırlayacak ve engel olacak yetenekleri kazanmak üzere çok boyutlu bir program üzerinde çalışmaktadır.

Uzay alanında kazandığı önemli yetenekler; insanlı uzay platformu, fırlatma araçları ile uydulardır. Keşif, elektronik ve sinyal istihbaratı, seyir, muhabere ve meteoroloji olmak üzere on beş farklı tip uydu üzerinde çalıştığı bilinmektedir. Yaogan – 1, – 2, – 3, – 4, – 5, – 6, – 7, – 8; Haiyang – 1B; CBERS – 2ve – 2B uydularını da içeren keşif ve gelişmiş görüntü uydularını yörüngeye yerleştirmiştir. Kızılötesi, çok bantlı, “Sentetik Açıklıklı Radar” (Synthetic Aparture Radar SAR)  görüntüleme yeteneğine sahip sekiz uydunun uzaya fırlatılmasını içeren “Huanjin Programı” üzerinde çalışmaktadır.[6] Ayrıca, mikro uydular, muhabere ve seyir uydu sistemleri ile yakın uzayda – 20 ile 100 km. irtifalar arasında, Stratosfer, Mezosfer ve Troposferi kapsayan dünya atmosferi içinde – faaliyet gösteren platformlar üzerinde çalışmalar yapmıştır.

          -        9 Aralık 2009’da elektro-optik cihazları içeren “Yaogan-7”yi, beş gün sonra Synthetic Aperture Radar (SAR) ‘a sahip “Yaogan-8”i uzaya fırlatmıştır.

          -        2012’de Beidou seyir uydu sisteminin bölgesel ağını tesis etmiştir. 2020 yılında küresel ağın oluşturulması planlanmıştır.

          -        2010 yılında hem sivil, hem de askeri uygulama alanları olan dokuz uzaktan algılama amaçlı uydu sistemi fırlatılmıştır.[7] ASBM füzeleriyle irtibatlı olarak çalışacak Deniz Okyanus Gözetleme Sistemi (Naval Ocean Surveillance System-NOSS) “Yaogan-9”u, Jiuquan Uzay Merkezi’nden 5 Mart 2010’da uzaya fırlattığı, sistemin yakın formasyonda yörüngeye oturtulan üç küçük uydudan oluştuğu bilinmektedir. “Yaogan-9” üzerinde, yakın formasyonda hassas mevki almasını sağlayan radar, gemileri tespit eden kızılötesi algılayıcılar, elektronik yayımları yakalayan antenler bulunmaktadır. Bu uydular ile Çin’in hassas, doğru ve gerçek zamanlı hedef bilgisi elde edebileceği değerlendirilmektedir.

          -        “Long March 5” (LM-5) roketini geliştirmeye devam etmektedir. Roket ağır yükleri uzaya göndermek için tasarlanmıştır. LM-5 Alçak Dünya Yörüngesi (Low Earth Orbit - LEO) ile Yer Eşzamanlı Yörünge (Geosynchronous Orbit - GSO)’ye eskisinden iki kat daha fazla ağırlıktaki ekipmanı yerleştirebilecektir. Çalışmaları desteklemek üzere, 2008’de Wechang Uydu Fırlatma Merkezi’nin inşasına başlanmıştır. Hanian Adası’nın kuzey doğusunda inşa edilen fırlatma tesisinden 2014’te ilk
LM-5 roketinin uzaya fırlatılması beklenmektedir.[8]

          -        2020 yılından itibaren Çin uzayda kendi istasyonuna sahip olmayı planlamaktadır. Yüksek teknoloji ürünü dünyanın üçüncü uzay istasyonu olarak, ikisi 14,4 m. biri 18,8 m. uzunluğunda üç modülden oluşacaktır. “Tiangong-1” uzay modülü ile ilk kenetlenmeyi gerçekleştirmek üzere
Shenzhou 8insansız uzay aracı 29 Eylül 2011’de uzaya fırlatmıştır.[9]Tiangong-1” uzay modülü ile ilk insanlı kenetlenme 18 Haziran 2012’de “Shenzhou-9” ile ikinci insanlı kenetlenme 11 Haziran 2013’te
Shenzhou-10” uzay aracıyla gerçekleştirilmiştir.

          -        2012’de 19 uydu başarıyla uzaydaki yörüngesine oturtulmuştur.[10]

          Sonuç olarak;

Çin henüz uzay teknolojisinde ABD ve diğer uzaya yolculuk yapan ülkelerin seviyesine ulaşamamıştır; ancak bu alanda önemli gelişmeler kaydetmiştir. Uzay teknolojisi aynı zamanda Çin’in ekonomik kalkınmasına önemli katkı sağlamaktadır. Uydu satışları ve fırlatma hizmetleri savunma sanayi için büyük bir gelir kaynağıdır. Teknolojinin ilgi sahalarına göre ayrılması durumunda uydu seyir sistemleri gibi bazı sektörlerde, rekabet avantajı elde edebilecek duruma gelecektir.

Ay Araştırma Programına gelince, program kapsamında Helyum-3 (He-3) de dahil Ay’ın sahip olduğu nadir bulunan elementlerin, Ay’da nerelerde bulunduğu araştırılmaktadır. Malum olduğu üzere, fosil yakıt kaynakları tükenmekte buna mukabil değerleri artmaktadır. Ayrıca karbon salınımı küresel ısınmanın kontrolsüz bir şekilde artmasına neden olmaktadır. Toplamda 2,6 milyar nüfusa sahip Çin ve Hindistan’ın hızla sanayileşmesi durumu daha da kötüleştirmektedir. Dünyayı karanlık geleceğinden kurtaracak tek yakıtın Helyum-3 olduğuna inanılmaktadır. Helyum – 3 yakıtı ile çalışacak nükleer füzyon reaktörlerinde büyük miktarda enerjinin, hem atmosfere karbon salınımı olmadan, hem de günümüz nükleer fisyon reaktörlerinden kaynaklanan radyoaktif kirliliğe neden olmadan üretilmesi hedeflenmektedir. Ancak Helyum-3 dünyada çok az bulunduğundan, Ay’ın regolit tabakası içine hapsolmuş Helyum-3 gazı araştırılmaya başlanmıştır. Yakıt ve mineral kaynakların yeryüzünde tükenmesiyle birlikte insanoğlunun bu yüzyılın sonlarında Ay’da madenciliğe ve kıt kaynakların Ay’dan teminine yönelmesi beklenmektedir. Ay Araştırma Programı aynı zamanda Çin’in kıt kaynaklara alternatif arayışlarını gösteren önemli bir işaret görülmektedir. Çin uzay çalışmaları ile hem uzay teknolojisini geliştirmekte, hem de uzaydan faydalanma imkânlarını araştırmaktadır.

Diğer taraftan uzay programı, Çin’in askeri ve sivil alanda faaliyet gösteren bilim ve teknoloji çevrelerinde sinerji yaratmaktadır. “863 Ulusal Yüksek Teknoloji Araştırma ve Geliştirme Programı”, ARGE çalışmaları için kaynak yaratmakta ve Çin üniversitelerini yeteneklerini geliştirmeye zorlamaktadır. Çin genelinde 46 üniversite “863 Ulusal Yüksek Teknoloji Araştırma ve Geliştirme Programı” fonundan yararlanmakta, ARGE çalışmalarıyla uzay teknolojisinin geliştirilmesine önemli katkılar sağlamaktadır.          

Çin hükümeti uzay teknoloji altyapısına kaynak tahsis etmekle birlikte çalışmalara yön gösteren politikalar da belirlemektedir. Genel Silahlanma Dairesi uzayın sivil ve askeri kullanımını birleştirmekte; uzay sistemlerinin ARGE, üretim ve uzaya fırlatılma çalışmalarını koordine etmektedir. Ancak yetkilendirilmiş sivil bir otoritenin bulunmaması askeri ve sivil uygulamaların koordinasyonunda zafiyete neden olmaktadır.[11]

Çin’in bazı uzay teknolojilerinde ABD ile rekabet edebilecek seviyeye ulaştığı görülmektedir.   Planlamalara uyulduğu takdirde 2020’li yıllarda Çin, ABD ile eş zamanlı olarak Mars’a insanlı inişi gerçekleştirecektir. Uzay programları Çin’in sadece dünya üzerinde değil, uzay yarışında da yükselen güç olduğunu göstermektedir.

 

 


[1]Rincon, P. (2013, 1 Aralık); China space: “Jade Rabbit” lunar mission blasts off; BBC; erişim Aralık 2013, http://www.bbc.co.uk/news/science-environment-25178299

[2]Lagranj Noktaları ya da L Noktaları veya diğer bir adıyla Salınım Noktaları, küçük bir yapının kendisinden büyük iki nesnenin (Dünya, Güneş ve uydu gibi) teorik olarak sabit bir şekilde oluşturduğu paternin sadece çekim kuvvetinden etkilendiği, yörüngesel bir yapı üzerindeki beş noktayı ifade etmektedir. (Kaynak :Wikipedia)

[3]Strokes M. A. ve Cheng, D. (2012, 26 Nisan), China’s Evolving Space Capabilities: Implications for U.S. Interests, The U.S. – China Economic and Security Review Commission, erişim: Nisan 2013, http://project2049.net/documents/uscc_china-space-program-report_april-2012.pdf

[4]Çin’in Aya iniş çalışmaları sürüyor, Aydınlık, 21 Eylül 2012, 12.

[5]Strokes M. A. ve Cheng, D. (2012, 26 Nisan), China’s Evolving Space Capabilities: Implications for U.S. Interests, The U.S. – China Economic and Security Review Commission, erişim: Nisan 2013, http://project2049.net/documents/uscc_china-space-program-report_april-2012.pdf

[6]Krepinevich, A.F.(2010), Why AirSea Battle?, Center for Strategic and Budgetary Assessments, erişim: Aralık 2011, www.CSBAonline.org

[7]Annual Report to Congress, Military and Security Developments Involving the Republic of China 2011 (2011), Office of the Secretary of Defense, erişim: Ocak 2012, http://www.defense.gov/pubs/pdfs/2011_CMPR_Final.pdf

[8]A.g.e.

[9]Çin Uzay İstasyonu İnşa Edecek (2011, 27 Nisan), Cumhuriyet Gazetesi, erişim: Nisan 2013, http://www.cumhuriyet.com.tr/?hn=237858&kn=18&ka=4&kb=18

[10]Statistical Communiqué of the People's Republic of China on the 2012 National Economic and Social Development, 22 Şubat 2013

[11]Strokes M. A. ve Cheng, D. (2012, 26 Nisan), China’s Evolving Space Capabilities: Implications for U.S. Interests, The U.S. – China Economic and Security Review Commission, erişim: Nisan 2013, http://project2049.net/documents/uscc_china-space-program-report_april-2012.pdf 

Gökhan Binzat

21. Yüzyıl Türkiye Enstitüsü
Bilimsel Danışmanı