Goldman Sachs'ın Türk bankacılık sektörü hakkındaki raporu ve S&P'un Türkiye için uyarıları ise dikkat çekici.
İrlanda'ya Rağmen Avrupa Toparlanıyor:
AB'nin içinde önemli bir yere sahip olan ve Avrupa'nın ekonomi devlerinden biri olarak görülen Almanya'nın yılın ikinci çeyreğinde büyüme kaydettiği bildirildi. Almanya ihracat rakamlarına göre yılın ilk çeyreğine kıyasla yüzde 8,2, yatırım rakamlarında ise yüzde 4,4 büyüdüğü açıklandı. Federal İstatistik Bürosu'nun yaptığı açıklama çerçevesinde Almanya ekonomisinin böylece yüzde 2,2 büyüdüğü bildirildi.[[i]] Avrupa'nın içinde bulunduğu borç krizi ve bütçe açıkları çerçevesinde kamu harcamalarında daralmaya gidilmesini ve bütçe açıklarının gayri safi yurt içi hasılanın yüzde 3 seviyesinde tutulması şartını destekleyen Almanya kamu harcamalarını kontrol altına alarak yüzde 0,6 artış kaydetti. Ancak Almanya'nın bütçe açığı yılın ilk yarısına kıyasla neredeyse 2 kat artarak 18,7 milyardan 42,8 milyara yükseldi. Bu tutar ise Almanya'nın gayri safi yurt içi hasılasının yüzde 3,5'ine denk geliyor.
İkinci dip tartışmaları devam ederken, kemer sıkma politikasını uygulayan ve bütçe açıklarını kapatmaya çalışan Avrupa için bir diğer uyarı ise Nobel Ekonomi Ödülü sahibi Joseph Stiglitz'den geldi. Stiglitz; bütçe açığının daha az görülmesi için yüksek getirili yatırımlarda yapılan kesintilerin ve sadece bütçe açığı kısıtı olan yüzde 3 oranına odaklanılmasının Avrupa'yı çift dipli resesyona sürükleyebileceğini dile getirdi. Ayrıca ekonomileri küçük olan ülkelerin aksine ekonomik anlamda daha güçlü ve büyük olan ülkelerin aşırı tasarrufçu politikaların Avrupa için daha büyük bir risk oluşturacağını ve ekonomileri küçük olan ülkelerin böyle bir durumdan daha fazla etkileneceğini açıkladı. [2] İki yıldır adından sürekli bahsettiren İrlanda'dan ise hala tehlike sinyalleri gelmeye devam ediyor. Son olarak bankacılık sektörünü kurtarmak için yüklü maliyetler altına giren İrlanda'nın uzun vadeli tahvil notunu kredi derecelendirme kuruluşu S&P tarafından bir not aşağıya çekildi ve AA- seviyesine indirildi.[3] Avrupa ekonomisindeki toparlanma çalışmalarının olumlu sonuç verdiğini ancak hala tüm Avrupa genelinde ekonominin düzeldiğini söyleyemeyiz. Öyle gözüküyor ki Avrupa içinde bulunduğu bu durumdan hızlı değil ancak yavaş adımlarla çıkacak.
S&P'den ABD'ye Uyarı:
ABD'nin hala konut sektörüyle başı dertte. Hatırlanacağı üzere yeni konut almak isteyenlere verilen kredi yardımının Nisan ayında kesilmesiyle ABD'de ev satışlarında düşüşler yaşanmıştı. O düşüler ise hala devam etmekte. Aslında her ne kadar ilişkiliymiş gibi gözükmese de ABD'de gayrimenkul sektörü tüketici harcamalarını önemli derecede etkiliyor. Öyle ki ABD'de konut inşaatı ve mobilyalar için harcanan para, gayri safi yurt içi hasılanın yüzde 15'ini oluşturmakta. Bu oran ise kesinlikle göz ardı edilemez büyüklükte. Gayrimenkul sektörünü canlandırmak için yapılan çalışmalar ise olumlu sonuç vermemekte. ABD Hazine Bakanlığı geri ödememe riskleri azaltılmış konut kredilerinin çoğunun geri ödenmeyecek duruma düştüğünü ve 20 Ağustos tarihi itibariyle yüzde 48'inin iptal edildiğini bildirdi.[4] Ayrıca aylık haciz vakaları da artmaya devam ediyor. Bu durum ise konut fiyatlarını aşağıya çekiyor. Eğer konut fiyatları bu denli aşağıya düşmeye devam ederse ABD'nin yeniden resesyona girmesinden korkulmakta.
ABD'den gelen tek kötü haber bu değil. Kredi derecelendirme kuruluşu S&P, ABD'nin kredi notunu koruması için bütçe açığı konusunda sağlam ve kesin adımlar atması gerektiğini bildirdi. Böylece gözler Başkan Barack Obama'nın oluşturduğu Mali Sorumluluk Komisyonu'nun aralık ayında sunacağı önerilere çevrildi.[5] ABD'nin şu anki kredi notu ise AAA seviyesinde.
Goldman Sachs ve S&P'dan Türkiye Yorumu:
S&P'dan Türkiye'ye uyarı geldi. Kredi derecelendirme kuruluşu, 2011'e sarkan Mali Kural konusunu ve Temmuz seçimlerini göz önünde bulundurarak; 'hükümetin iç piyasada oluşan talepteki toparlanmayı geleceğe yönelik mali tamponlar oluşturmak için kullanma konusunda gönülsüz göründüğünü, yetkililerin daha uzun vadeli mali duruş sergilemeye yatkın olduğunu, bunun da cari açıktaki büyümeyi daha da artacağını bu sebepten ileri de Türkiye'nin kredi notunda soru işaretleri oluşabileceğini bildirdi.'[6] Maliye Bakanı Mehmet Şimşek'ten ise bu iddiaya cevap niteliğinde açıklamalar geldi ve 2010 yılı itibariyle bütçe açığının 4-5 aralığında olacağını, bütçe açığının finanse edilmesinde ise bir kaygı duymadığını açıkladı.
Yatırım bankası Goldman Sachs ise Türk bankacılık sistemine dair hazırladığı raporda; Türkiye'deki bankaların getirilerinin çekici kalmaya devam edeceğini ancak bankaların kazançlarında sert düşüşler meydana gelebileceğini iddia etti.[7] S&P ve Goldman Sachs'dan gelen bu olumsuz görüşlere rağmen piyasalar, özellikle de bankacılık endeksi negatif yönde etkilenmedi
[[i]] 'Almanya'da büyümeye ihracat dopingi', http://bigpara.ekolay.net/M3/haber_detay.asp?id=721116
[2] ' Avrupa'ya çift dip uyarısı', http://bigpara.ekolay.net/M3/haber_detay.asp?id=721119
[3] 'İrlanda'nın düşen notu panik yarattı', http://bigpara.ekolay.net/M3/haber_detay.asp?id=721380
[4] 'Çanlar yine ABD için çalıyor', http://bigpara.ekolay.net/M3/haber_detay.asp?id=721152
[5] 'S&P'den ABD'ye kredi notu uyarısı', http://bigpara.ekolay.net/M3/haber_detay.asp?id=721664
[6] 'S&P:Türkiye için kaygılanıyor', http://bigpara.ekolay.net/M3/haber_detay.asp?id=721076
[7] 'Türk bankaların karına dikkat', http://bigpara.ekolay.net/M3/haber_detay.asp?id=721030
