ERİVAN`IN YENİ ŞANTAJI KİME VE NEYE KARŞI?
 Bu sayfayı yazdır

ERİVAN`IN YENİ ŞANTAJI KİME VE NEYE KARŞI?

Yazan  07 Ekim 2010
Ermenistan siyasi çevrelerinin Yukarı Karabağ ile ilgili şantajının geçerli olup olmayacağı Minsk Grubu'nun ortaya koyacağı rapora bağlı olacaktır.

Ermenistan Parlamentosu`nun 5 Ekim oturumunda müzakeresi beklenen "Yukarı Karabağ`ın tanınması ile ilgili" yasa tasarısının müzakeresinin 25-28 Ekim tarihlerine ertelendiği belirtildi.

Yasa tasarısını gündeme taşıyan Parlamento`daki Miras Grubu lideri Raffi Ovanisyan konuyla ilgili açıklamada, erteleme kararını anlayışla karşıladıklarını bildirdi.

Bu arada, Taşnak Partisi yöneticilerinden Vaan Ovannisyan da bir açıklamada bulunarak, Ermenistan yönetimini Yukarı Karabağ`ın tanınması sürecini uzatmakla eleştirdi: "Yukarı Karabağ`ın tanınması bu oturumda müzakere edilmeliydi. Ancak yönetim konuyu gündeme taşıyan muhalefete detaylı bir bilgi vermeden konunun ertelenmesi gerektiğini savundu. Neden ertelenmeli sorusu yine açık kaldı".

Yukarı Karabağ`ın şu aşamada "tanınmasının" doğru olmayacağını belirtenler de çeşitli açıklamalarda bulundular.

Hakim Ermenistan Cumhuriyet Partisi milletvekili Şirak Torosyan Ermenistan`ın zaten Yukarı Karabağ`ı tanıdığını, bölgenin güvenliğinden sorumlu olduğunu hatırlattı: "Buna rağmen, Ermenistan sorununun AGİT Minsk Grubu çerçevesinde çözümüne çalışıyor. Bu süreç devam ettikçe alternatif yollara başvurmak doğru olmaz. Her bir Ermeni Yukarı Karabağ`ın tanınmasını ister. Ancak bu barış görüşmelerini engellememeli. Amacımız Yukarı Karabağ`ın öncellikle uluslararası alanda tanınmasını sağlamaktır. Sorunun AGİT Minsk Grubu çerçevesinde çözülmeyeceğini anlayacağımız halde Yukarı Karabağ`ın Ermenistan tarafından tanınmasını gündeme taşıyabiliriz".

"Çiçeklenen Ermenistan" Partisinin Parlamento`daki grup üyesi Aram Safaryan da şu aşamada Yukarı Karabağ`ın tanınmasının aleyhine olduklarını söyledi: "Biz asla Yukarı Karabağ`ın tanınmasına karşı değiliz. Ancak Minsk Grubunun çalışmalarının sonunu da beklemeliyiz. Görüşmelerden bir sonuç çıkmazsa veya masaya yatırılan plan aleyhimize olursa Yukarı Karabağ`ın tanınmasını yine gündeme taşıyabiliriz. Ancak şimdi konuyu gündeme taşımanın yeri yok. Aksi halde Ermenistan`ı dünya ile karşı karşıya getiririz".

Milli Birlik Partisi üyesi, milletvekili Ara Simonyan ise Ermenistan Parlamentosu`nun Yukarı Karabağ`ı tanımasının Türkiye ve Azerbaycan`ın çıkarlarına uygun olacağı uyarısında bulundu: "Yukarı Karabağ`ın tanınması Minsk Grubu formatının sonunu getirecek. Bu durum ise Türkiye ile Azerbaycan`ın işine yarayacak".

Bu açıdan Simonyan Yukarı Karabağ`ın tanınmasını Parlamento`ya taşımak isteyenleri sert dille eleştirdi: "Konuyu gündeme taşıyanlar zamanında Yukarı Karabağ`da savaşa katılmayanlar, yakınlarının ölümlerini görmeyen insanlardır. Yasa tasarısını ileri sürenler kendi politik amaçlarını gerçekleştirmeye çalışıyorlar. Onlar Parlamento`da konu ile ilgili oylama düzenlemekle kamuoyuna göstermek istiyorlar ki, milletvekilleri içinde Yukarı Karabağ`ın bağımsızlığını tanımak istemeyenler var. Bu çok çirkin bir yaklaşım".

Parlamento`nun oturumuna katılan Dışişleri Bakan Yardımcısı Şavarş Koçaryan Yukarı Karabağ`ın tanınmasının her zaman Cumhurbaşkanı ile hükümetin dikkatinde olduğunu hatırlatarak, "öncelikli amacımız Yukarı Karabağ`ı barış görüşmelerine katmaktır" diye vurguladı. Dışişleri Bakan Yardımcısı Yukarı Karabağ`ın tanınması sürecine başvururken, bunun tüm iyi ve kötü yönlerini hesaplamak zorunda olduklarını dile getirdi: "Tanınma sürecinin Yukarı Karabağ ve Ermenistan`a zarar getirmemesine özen göstermemiz gerekiyor".

Öte yandan, muhafelet Yukarı Karabağ`ın tanınması konusunu Ermenistan Parlamentosu`nun 15 Ekim 2009 tarihindeki oturumuna da taşımak istemişti. O zaman da Ermenistan yönetimi ve hakim parti milletvekilleri ayni delilleri esas getirerek, tanınma sürecini ertelemiştiler.

Neden aynı konu bir yıl sonra yine gündeme taşınmak isteniliyor?

Azerbaycan`ın israrlı talepleri üzerine AGİT Minsk Grubu Eş Başkanları Yukarı Karabağ ayrılıkçılarının bölge dışında işgal altında tuttukları topraklarda durumu incelemek amacı ile araştırıcı misyon gönderiyor. Misyon araştırmalar sonucunda rapor hazırlamalıdır. Rapor adaletli olursa, senette işgal altındaki topraklarda evlerin, mescitlerin dağıtıldığı, bu yerlerde hiç kimsenin yaşamadığı tespit olunmalıdır. Ermenistan ve ayrılıkçılar da bundan korkuyorlar. Buna göre de Erivan "Yukarı Karabağ`ı tanıyabiliriz" şantajı ile Minsk Grubu Eş Başkanlarını korkutmaya çalışıyor ki, raporlarında Azerbaycan`la Ermenistan arasında "eşitliği" korusunlar. Başka sözle arabulucular her zaman olduğu gibi işgalci ile işgale mazur kalanla beraberlik işaresi koysunlar. Ermenistan Parlamentosu`nun Yukarı Karabağ`ın tanınması ile bağlı oturumu 25-27 Ekim'e ertelemesi de bununla bağlı. Yani Eş Başkanlarına raporlarında "dikkatli" olmaları için zaman tanınıyor.

Şimdi Ermenistan siyasi çevrelerinin şantajının geçerli olup olmayacağı Eş Başkanlarının araştırmacı misyonunun ortaya koyacağı rapora bağlı...