ERMENİSTAN’DA TÜRK ALGILAMASINA BİR ÖRNEK
 Bu sayfayı yazdır

ERMENİSTAN’DA TÜRK ALGILAMASINA BİR ÖRNEK

Yazan  12 Mayıs 2010

 

 

Bahçelerde mor meni
Verem ettin sen beni
Ya sen İslam ol ahçik
Ya ben olam Ermeni

(Sözleri değiştirilmiş türkü)

 

Türkiye'nin Ermenistan açılımı peynir diplomasisiyle başladı, futbolla devam etti. Sonra yol haritası, protokoller, görüşmeler. AB, ABD, Rusya herkes devrede, herkes aracı, Türk medyasındaki bazı "usta" (neyin ustası acaba) yazarlar da "kraldan çok kralcı". Şımarık Ermenistan'ın kaprisleri yüzünden bugün sıcak gelişmelerin yerini soğuk rüzgarlar almış. "Kazan kazan" derken "kaybet kazansın" durumuna düşürüldük. Fakat "usta" medya mensupları yine devrede. "Türkiye çırpınıyor, Azeriler ise hiç oralı değiller" diye başlıklar atılıyor. Arpaçay üzerindeki harabe köprü inşa edilir, "koşarak Ermeni kardeşlerimizi kucaklamak" gerekçesiyle.

 

İlişkileri geliştirmek için her türlü fedakârlığı göze almış yazar, politikacı, bürokrat ve aydınlardan ilginç öneriler geliyor: "Ermenilere "green card" uygulayalım, Türkiye'de kaçak yaşayan Ermenilere oturma izni verelim, çocuklarına eğitim olanakları tanıyalım. Onlar dilimizi, kültürümüzü öğrendikçe bize olan sevgileri artacak." Ermenistan'a gidip gelenler "Sokaktaki Ermenilerle konuştuk, herkes ilişkilerin geliştirilmesinden yana" diyerek yalan dizileri yayınlıyor lar gazetelerde. Dış politikayı "İlişkilerimiz gelişiyor. Bak, falanca şarkıcımızın parçaları Erivan'da dinleniyor. Falanca futbol takımının tişörtleri Ermenistan'da satılıyor" mantığıyla "yorumlamaya" çalışanlar Ermeni toplumundaki "düşman Türk" algılamasını hala okuyamıyor mu yoksa görmezden mi geliyorlar?

Bir tarafta toplumu ve devletiyle durmak bilmeden "Türk düşmanlığı", "soykırım" safsataları üreten bir Ermenistan, diğer tarafta "hoşgörü", "ortak acıları paylaşmak", daha öteye giderek "özür dileme kampanya"larının yaşandığı Türkiye. Bir tarafta Ermenistan'in devlet politikası haline gelmiş Anadolu toprakları üzerindeki iddiaları, diğer tarafta ise her sene 1 Nisan'da başlayıp 25 Nisan'da "ABD Başkanı soykırım demedi" ile biten Türkiye politikası. Aşağıdaki yazı bu geldiğimiz noktanın muhasebesini yapmak açısından çok önemlidir. Bizce, Türkiye Gazetesi'ndeki 'Küs komşu Ermenistan' yazı dizisinde gazeteci Osman Sağırlı ve Cemil Yıldız'a, Erivan Devlet Üniversitesi Türkoloji Bölümü master öğrencileriyle yaptıkları sohbetler, Ermenistan'daki "Türk algılaması" konusunu öğrenmelerine yardımcı olacaktır.

Dr.Ali Asker

 

 

Sizinle uğraşmak için TÜRKOLOJİ OKUYORUZ

 

ÖĞRENCİLERİN DİLİNDEN...

Türkiye ile barış umudunu bir başka bahara erteleyen Ermenistan'ın gençleri bambaşka bir strateji peşinde. Erivan'da gençlerin Türkçe'ye merak sardığını öğreniyoruz. Rehberimiz Diran bir yerleri arıyor ve Türkoloji bölümünde okuyan üç öğrenciyi okul dışında görüşmeye ikna ediyor. Tam da Obama'nın soykırım kelimesini kullanmadığı günlere denk gelen bu görüşme bizim için oldukça önemli. Erivan Devlet Üniversitesi Türkoloji Bölümü Master Öğrencileri; Narek Zulalyan, Armen Mıhçıyan ile aynı zamanda Genç Türkologlar Kulübü Başkanı da olan Lia Evoyan sohbetimiz süresince ilginç tepkiler veriyor.

TÜRKÇE ÖĞRENİYORLAR

Türkiye ile mücadele edebilmek ya da geçmişten gelen izleri sürmek isteyen Ermeni gençler Türkçe öğreniyor. Erivan Devlet Üniversitesi'ndeki gençlerin hepsi diplomat olmak istiyor

TARİHİMİZİ ARAŞTIRIYORLAR

Türkçeyi ve Türk tarihini derinlemesine öğrenen Ermeni gençler, "Hedefimiz, Ermenileri Türk çıkmazından kurtarmak. Anadolu için Ermeniler için mücadele edeceğiz" dedi.

İLLE DE BATI ERMENİSTAN

Narek Zulalyan (solda) "Türkiye, Ermenistan ile imzaladığı protokolleri tasdik etmelidir" derken Armen Mıhçıyan (sağda) ise, "Türkiye'yi bugünkü haritasıyla kabul etmiyorum. Benim için bu topraklar Batı Ermenistan topraklarıdır" şeklinde konuşuyor.

Türkiye ile Ermenistan arasında bir futbol maçı ile başlayan buz eritme sürecinde soğuk rüzgarlar esiyor. Başı da sonu da gerginliğe sebep olan protokoller, sokaktaki havayı da değiştirdi. Türkiye ile barış umudunu bir başka bahara erteleyen Ermenistan'ın gençleri ise bambaşka bir strateji peşinde. Erivan'da gençlerin Türkçe'ye merak sardığını öğreniyoruz. Erivan Üniversitesi'ne bir dersi izlemek istediğimizi söylüyoruz. Ancak olumlu bir cevap alamıyoruz. Rehberimiz Diran bir yerleri arıyor ve Türkoloji bölümünde okuyan üç öğrenciyi okul dışında görüşmeye ikna ediyor. Tam da Obama'nın soykırım kelimesini kullanmadığı günlere denk gelen bu görüşme bizim için oldukça önemli. En azından Türkiye'yi yakından takip ettiklerini düşündüğümüz bu gençlerin fikirleri Türkiye-Ermenistan arasında sürdürülen görüşmelerin de bir yansıması olacak. Gençler randevulaştığımız kafeteryaya geldiklerinde oldukça soğuk davranıyorlar. Türkçe 'Merhaba' demekle yetiniyorlar.

Kendimizi tanıtıp niyetimizi aktarmamıza rağmen çekingen tavırlarına sürdürüyorlar. Diran'ın telkinleriyle konuşmaya ikna oluyorlar. Tabi kısa bir mülakattan sonra.

Gazetenin ismini bir kenara not edip soruları önceden öğrenmek istediklerini aksi takdirde görüşemeyeceklerini bin bir mazeret sıralayıp aktarıyorlar. Dışişlerinin akreditasyon kartlarını gösterip bir iki manevra ile gençleri zor da olsa ikna ediyoruz.

BATI ERMENİSTAN YAZIN

Erivan Devlet Üniversitesi Türkoloji Bölümü Master Öğrencileri; Narek Zulalyan, Armen Mıhçıyan ile aynı zamanda Genç Türkologlar Kulübü Başkanı da olan Lia Evoyan pür dikkat bizi süzüyor. Armen, dedelerinin Kars ve Erzurum'dan; Lia Van, Eleşkirt ve Muş'tan geldiklerini anlatıyor. Narek ise dedelerinin Maraşlı olduğunu söylüyor. Ama ısrarla buralar için 'Batı Ermenistan' yazılmasını istiyor. Daha sohbetin başında gerginlik başlıyor. Narek'e , "Ne yazmamız gerektiğini biz karar verelim olur mu? Ne mesaj vermek istiyorsan onu söyle, kelimelere çok takılma" diyoruz. Gençlerden üçü de Türkiye'ye zaman zaman gidip geldiklerini söylüyor. Dolayısıyla daha işin başında "biz oraları biliyoruz" mesajı vermeyi amaçlıyorlar. "O zaman sohbete başlayabiliriz" diyor ve o kritik soruyu soruyoruz;.

* Türkiye'yi nasıl görüyorsunuz.?

Narek.Z : Türkiye Ermenistan'a komşu bir ülke ama aramızda meseleler var. Bunun başında soykırım geliyor. Son zamanlarda Türkiye ile ilişkilerimiz iyi yolda. Bazı uzmanlar meselenin sınır kapılarının açılmasıyla çözüleceğini düşünüyor. Bence sınır kapısının açılması öncelikler arasında ikinci sıradadır. Bizim için önemli olan ön şartlar ileri sürülmeden ilişkilerin geliştirilmesidir. Bununun dışında çok önemli olan bir şey de Ermeni soykırımının tanınmasıdır. Dünya ülkelerinin bunu tanıması önemli değil, Türkiye'nin tanıması önemli. Bu sorun çözüldükten sonra sıra sınır kapılarının açılması ve diplomatik ilişkilerin kurulmasına gelebilir.

* Protokollerde bir gerileme süreci oldu, ilişkilerin normale döneceğinden umutlu musun?

Narek Z: Önceleri umutluydum, ama şimdi değilim. Çünkü Ermenistan iyi ilişkiler kurmak için her şeyi yaptı. Ama sizin ülkeniz Türkiye Cumhuriyeti de bazı şeyler yapmalı.

* Mesela ?

Narek Z: Türkiye Ermenistan ile imzaladığı protokolleri tasdik etmelidir. Ama bu protokollerde Ermeni soykırımı ve Karabağ hakkında hiçbir şey yok. Fakat yine de Türkiye onaylamıyor.

* Obama 24 Nisan'da soykırım demedi!

Narek Z: Biraz daha bekleyecek. Galiba, Türkiye-Ermenistan ilişkilerini geliştirmek için bir şeyler yapacak. Obama bunu düşünüyor bence.

* Türkiye ile Ermenistan arasındaki meseleleri politikacılar mı yoksa halklar mı çözer?

Narek Z: Hem politikacılara hem de halka yani bizlere görev düşüyor.

* Politikacılar bu işi zorlaştırıp çıkmaza sokmuyor mu?

Narek .Z: Politikacılar olmadan siz ve biz bu işi nasıl çözebiliriz?

Armen Mıhçıyan söze giriyor ve "Çağdaş Türkiye'yi bugünkü haritadaki şekliyle düşünemiyorum ve kabul etmiyorum. Benim için bu topraklar Batı Ermenistan topraklarıdır" diyor.

* Haritanın nasıl olması lazım?

Armen M: Ben Batı Ermenistan diyorum siz Doğu Anadolu diyorsunuz.

* Peki önceden orada Türkler yok muydu?

Armen M: Şimdi olduğu gibi eskiden de Türk vardı.

* O zaman neyi tartışıyoruz? Kimse burada Ermeniler yoktu demiyor ki!

Armen M: Ama bizim oradaki varlığımız binlerce yıl öncesine dayanıyor. Aslında fark etmez. Net olarak bilmiyorum ama 5 veya 6 bin yıl olabilir. Ama Türklerin Anadolu'ya 9. yüzyılda geldiğini biliyorum. Yani o topraklar bizim. Sizin orada ne işiniz var?

* Bütün dünyada kaç Ermeni var ?

Armen M: 10 milyon.

* 10 milyon Ermeni, 5 bin yıl için az bir rakam değil mi? Diğerleri nerede?

Armen M: Ermeniler zor şartlarda yaşıyorlar. Yaklaşık bin yıl Türklerin yönetiminde kalıyorlar ve asimilasyona uğruyorlar.

* Bence biraz abartıyorsun. İddia ettiğiniz asimilasyon ne zaman başlıyor?

Armen M: Türkler Anadolu'ya geldiği zaman başlıyor. Bu yüzden biz 10 milyonla sınırlı kalıyoruz.

* Ancak 1915'den sonra sizin iddia ettiğiniz asimilasyon yok, artmanız lazım. Biraz çelişki yok mu?

Lia Evoyan: (Burada söze giriyor)

10 MİLYON OLMAMIZ SİZİN SUÇUNUZ

Lia E: 1915'den sonra Ermeniler batı ülkelerine kaçtılar. Bundan dolayı biz şu anda 10 milyon kişiyiz. Asimilasyon ABD'de, Avrupa'da yok. Türkler tarafından Ermenilere asimilasyon uygulanıyor. Ermeniler Avrupa ve ABD'ye 1915 yılından sonra geliyorlar.

Armen M: Şimdi ben bu konuları niye tartıştığımızı anlamıyorum. Ortada sizin yaptığınız soykırım var. Bunu kabul edeceksiniz.

* Tartışmıyorum, soruyorum. Ortada tartışılacak bir şey yok. Sen sakın diplomat falan olma. Çünkü Ermeniler senin gibiler yüzünden perişan olur. Sen niye Türkçe öğreniyorsun onu söyle?

Armen M: Çünkü diplomasiyle ilgileniyorum. Ermeni diplomasisinde Türkiye en önemli köşe taşlarından biridir. Ermeni diplomatları için Türkiye'den bazı bilgileri toplamak adına Türkçe öğrenmek çok önemli bir şey. Bence de Türkçe konuşmak çok önemli. Ermenistan Türkiye ilişkilerinde rol alabilmek için Türkçeyi daha iyi öğrenmek istiyorum.

* Türkiye'de kapıdan içeri girdiğinizde size nasıl davrandılar. Kötü bir davranış oldu mu?

Armen M: Yok, çok iyi karşıladılar. Orada arkadaşlarım var. Hiçbir problem yok. Asıl problem bence iktidarlarda, siyasilerde. Türkiye tarafı olaya siyasi pencereden bakıyor. Siz de siyasi çevrelerde problem var, biz halkın milli davası olarak bakıyoruz. Aslında problem burada.

* Ermenilerde problem yok mu? Çözüm sürecinde kim problem çıkarıyor?

Armen M: Uzlaşmanın olmaması Türkiye'deki iktidarlardan kaynaklanıyor. Ermenistan'da halkla iktidarın davranışı birbiriyle aynıdır. Ama Türkiye'de halkla iktidarın davranışı farklı.

TÜRK HALKI SAMİMİ DAVRANIYOR

* Türkiye'de halk daha mı sıcak?

Armen M: Evet, halkın tavırları iktidara oranla daha içten daha samimi.

ATALARIMIN HESABINI SORACAĞIM

Lia Evoyan, Ermeni gençlerin gelecekte diplomasiyi ülkerinin lehine çevireceklerinden bahsedip, bu alanda master yaptığını aktarıyor. "İleride beni dışişleri diplomatı olarak göreceksiniz" diyen Lia, anneanne ve dedesinden geçmişe yönelik çok şeyler duyduğunu bu yüzden diplomat olmaya karar verdiğini hırslı bir ifadeyle vurguluyor.

* Şu anda onlardan hayatta olan var mı, nereden gelmişler?

Lia E: Soykırım hakkında her şeyi onlardan duydum. Büyük annemin ailesinde 7 kız kardeş varmış, yedisi de göç yolunda ölmüş.

* Sen hayattayken Türkiye-Ermenisten meselesi çözülecek mi?

Lia E: Çözülecek ama zamanını bilmiyorum.

* Türkiye'ye mesajın var mı? Orada bu işle uğraşan kişilere ne söylemek istersin?

Lia E: Türkiye ile Ermenistan arasındaki problem soykırım meselesidir. Bu soykırım yalnız 'özür dilerim' demekle çözülemez. Bizim için Ermeni meselesi toprak talebi meselesidir. Bizim topraklarımız Batı Ermenistan'dır. Bu topraklar Ermenistan Cumhuriyeti haritasında gördükten sonra Ermenistan ile Türkiye arasındaki meseleler çözülecektir.

* Türkiye'de nereler bu topraklar? Hangi iller Batı Ermenistan içerisinde.

Lia E: Van, Muş, Eleşkirt, Çatak, Sason, kürtlerin yoğun olarak yaşadığı Diyarbakır, Erzurum, Kars. Şimdiki Türkiye'nin yarısı.

* Bu sence olabilecek bir şey mi? Söylediğine sen inanıyor musun?

Lia E.: Ben Türkoloji okuyorum. Müzikolog veya sanatçı değilim. Sanatçı olsam derim ki; bu olacak. Ama ben Türkolojistim, ne zaman nasıl olacağını bilemem. Ben Ermeni olarak diyorum ki bu olacak ve olmalı.

* Falcı değilsin, üstelik kurulmuş saat gibi aynı şeyleri söylüyorsun.

Lia E: Ben olmalı diyorum

* Türkoloji bölümünde kaç öğrenci var?

Lia E: Şu anda 100 ama sanırım 400 de mezun var.
Gençlerle sohbetimiz uzadıkça uzuyor. Ayrılırken Lia arkadaşlarının da duygularına tercüman olan şu sözleri sarfediyor; "Hepimiz dışişlerine girip diplomat olacağız.Tarihimizle ilgili ne varsa öğrenip mücadelemizi sürdüreceğiz. Bizim bir de Genç Türkologlar Kulübümüz var. Burada oturup verileri topluyoruz. Batı Ermenistan davamızdan vazgeçmeyiz. Daha bir çok arkadaşımızla Türkçe öğrenmeye ve sizi köşeye sıkıştırmaya devam edeceğiz." Ayrılırken de Lia, Armen ve Narek'e Türkiye'nin Ermenistan ile olan farkını hissedip hissetmediklerini soruyoruz, kendilerince bir takım şeyler söylüyorlar.

Biz ise gençlere "Bizde demokrasi var. İnsanlar hür iradeleriyle düşünüyorlar. Geleceğe öfke ve nefret tohumu ekmiyorlar. Siz de bizim gibi olduğunuz zaman bu mesele çözülür "deyip vedalaşıyoruz.

Osman Sağırlı Cemil Yıldız

"KÜS KOMŞU ERMENİSTAN" yazı dizisinden.

27 Nisan 2010.

Ali Asker

İlk Öğretim-Lise:: Alpan Köy-Azerbaycan

Üniversite: Azerbaycan Teknik Üniversitesi- Bakü Devlet Üniversitesi Hukuk Fakültesi (2 Üniversite)

Yüksek Lisans: Marmara Üniversitesi SBE Kamu Hukuku Ana Bilim Dalı Genel Kamu Hukuku

Doktora: Ankara Ü. SBE Kamu Hukuku Ana Bilim Dalı Genel Kamu Hukuku

 

Uzmanlık Alanı: Rusya, Orta Asya, Kafkaslar. Demokratikleşme ve Rejim Değişimleri. Türk Dünyası çalışmaları.

 

Bildiği Diller:

Rusça

Azerbaycanca

Bugüne Kadar Çalıştığı Yerler:

1993-1996 İmpuls LTD Şirketi, Genel Müdür danışmanı

1998-2000 Millet gezetesi (Azerbaycan, temsilci muhabir)

2007-2010 (Ayna ve Zerkalo gazeteleri Türkiye temsilcisi)

2009 – ASAM

2009- 21. Yüzyıl T.E.

 

Bilimsel Çalışmalar
Kitaplar
a) Telif Eserler
Azərbaycan hüquq tarixi:cinayət hüququ (qədim zamanlardan 1920-ci ilədək), Azərnəşr, Bakı, 1999, (Mehman Dəmirli ilə birlikdə), 200 s.
Kaymakam Adaylığı Sınavına Hazırlık (Editörler: Tezel Öçal ve Zehra Odyakmaz), Savaş Yayınları, Ankara 2004, 1159 sayfa
Konu Anlatımlı –Testli Anayasa Hukuku, İdare Hukuku ve İdari Yargı (Zehra Odyakmaz ve Ümit Kaymakla birlikte), 1. baskı (448 sayfa), 2. baskı (522 sayfa). 2004 (1. baskı), Ankara 2004 (2. baskı)
Soykırımdan fazlası (Kafkaslarda Ermenilerin yaptıkları mezalim ve Hocalı soykırımı üzerine)- belgesel senaryosu, 43 dak. (tamamlanma aşamasında)
 
b) Çeviri, Aktarma, Derleme, Düzenleme ve Editörlük
Yeni Anayasalar: BDT ve Baltık Ülkeleri, (Dr. Abdurrahman Eren’le birlikte), TİKA Yayınları, Ankara 2005, (Rusça, Ukraynaca, Türkmence, Özbekçe ve Azerbaycan Türkçesinden aktarma ve çeviri, düzenleme, açıklama ve Giriş Makalesi)
Mirza Bala Mehmetzade, Azerbaycan Misak-i Millisi, (Elşad Mahmudov’la birlikte), Azerbaycan Kültür Derneği Yayınları, Ankara 2002, , 87 s., (Osmanlıcadan aktarma ve şerhler)
 
Şahidin Xatirələri, AHC maliyyə naziri Əbdüləli Əmircanın xatirələri Ayna gazetesi, 1, 8, 15, 29, aprel 2006. (Türkiye Türkçesinden Azerbaycan Türkçesine aktarma, kitap olarak yayın aşamasında)
Hüseyin İsmayılov, Azerbaycan’da Aşık Sanatı, Alpan Yayınları, Ankara, 2008, (Azerbaycan Türkçesinden Aktarma, Mahire Gayıbova ile birlikde).
Cemil Hasanlı, Soğuk Savaşın Sınav Meydanı: Türkiye-SSCB İlişkileri, Bilgi Yayınları, Ankara, 2010 (Baskı aşamasında)
 
Tezler:
Doktora: Eski Sosyalist Ülkelerde Siyasi Rejim Değişmeleri, Ankara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Kamu Hukuku Anabilim Dalı/Genel Kamu Hukuku, (Dnş. Prof.Dr.Anıl Çeçen) Ankara 2007, 391 s.
Yüksek Lisans: Azerbaycan Cumhuriyeti Anayasasında Devlet Sistemi ve Temel Öğeleri, Marmara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Kamu Hukuku Anabilim Dalı/Genel Kamu Hukuku,  (Dnş.: Prof.Dr. Mehmed Akad İstanbul,, 2000, s.137.
 
Makaleler
-       Telif
Auen Kilsə Qanunnaməsində cinayət hüququ normaları (Mehman Demirli ile Birlikte), Qanun, Bakı 1996.
Mədinə şəhər dövlətinin təşəkkülü və konstitusiyasının əsas cəhətləri, Qanun No:8, Bakı 1997.
Azerbaycan Cumhuriyeti Anayasasına Göre Devlet Organlarının Yapısı ve İşleyişi, Yeni Türkiye Dergisi (Türkoloji ve Türk Tarihi Araştırmaları Özel Sayısı), Ankara 2003, s. 207,
Azerbaycan Cumhuriyetinde Kadın Hakları ve Günümüz Sorunları, Yıl: 1, Sayı: 1, s. 21-23. Türk Dünyası İnsan Hakları Bülteni, Ankara, Eylül 2004.
Erivan’a Yılbaşı Hediyesi: Rusya Ermenistan’ı Saldırı Amaçlı Silahlarla Donatıyor, Stratejik Analiz, Cilt: 9, Sayı:107, Mart 2009, s. 18-20.
Gürcistan ve Azerbaycan Askeri İşbirliğinde, Stratejik Analiz, Cilt: 9, Sayı:108, Nisan 2009, s. 15-17.
Ermenilerin Azerbaycan’da Yaptıkları Soykırımlar ve Devam Eden Çözümsüzlük, Stratejik Analiz, Cilt: 9, Sayı:108, Nisan 2009, s. 28-38.
Gergin Gündem: Türkiye-Ermenistan Sınır Kapısı SorunuStratejik Analiz,Cilt: 10, Sayı 109, Mayıs 2009, s.30-36.
Gürcistan'da Sıcak gelişmeler:  Tamamlan(ma)mış Devrim, Paylaşılamayan Bölge,Stratejik Analiz, Cilt: 10, Sayı:110, Haziran 2009, s. 30-36.
ABD-Rusya Rekabeti Bağlamında Manas Üssü Sorunu, Stratejik Analiz, Cilt: 10, Sayı:111, Temmuz 2009, s. 20-23.
Azerbaycan’da Demografik Gelişmeler Işığında Bazı Tespit ve Tahminler, Stratejik Analiz, Cilt: 10, Sayı:111, Temmuz 2009, s. 64-72.
İç Savaş Eşiğindeki Kuzey Kafkasya, 21.Yüzyıl Dergisi, Ekim 2009, Sayı:10, s.43-52
Rusya’nın Modernizasyonu Mümkün mü? , 21.Yüzyıl Dergisi, Kasım 2009, Sayı:11, s.69-74
Kafkaslarda Barışa Giden Yol Savaştan mı Geçmeli? , 21.Yüzyıl Dergisi, Aralık 2009, Sayı:12, s.65-74
Türkiye Azerbaycan İlişkilerinin Çok Boyutlu Temelleri, 21.Yüzyıl Dergisi, Ocak 2010, Sayı:13, s.37-54 (Arif Keskin ve Kamil Ağacan’la birlikte)
Bakü'de Kuzey’den Esen Rüzgarlar, 21.yüzyıl Dergisi, Şubat 2010, Sayı:14, s.7-10
 ‘’Ermeni Açılımı’’ Sonrası Türkiye-Azerbaycan İlişkileri, 21.Yüzyıl Dergisi, Mart 2010, Sayı:15, s.45-56
Kırgızistan’da Bitmeyen Devrim mi, Fillerin Tepişmesi mi? , 21.Yüzyıl Dergisi, Mayıs 2010, Sayı:17, s.33-40
Ankara’dan Medvedev Geçti: İlişkilerin Değerlendirilmesi, 21.Yüzyıl Dergisi, Haziran 2010, Sayı:18, s.49-56.
Sırat Köprüsü Kadar Zorlu Geçiş, 21.Yüzyıl Dergisi, Temmuz 2010, s. 65-72.
Rusya Federasyonu’nun Yeni Askeri Doktrini Bir Tepki Belgesi mi?MSI, Sayı: 054, Nisan 2010, s. 48-54.
Protokoller, “Soykırım Tasarısı” ve Türkiye-Ermenistan İlişkileri, Türk Yurdu Dergisi,
Kırgızistan Yol Ayrımında: Demokrasiye mi, Otoriterizme mi? 2023 Dergisi, Yıl:9 Sayı:109.
Herkesin Sınıfta Kaldığı Ders: Kırgızistan Olaylarında Okunması Gerekenler, 2023 Dergisi, Temmuz 2010, Sayı: 111, s. 54-58.
Medvedev’in “Eksen Kayması”: Ne Kadar Kayabilir ki? 21.Yüzyıl Dergisi, Ağustos 2010, Sayı:20, s. 39-48.
Rusya’nın Balkanlar Politikasının Bazı Hususları, 2023 Dergisi, Ağustos 2010, Sayı:112, s. 54-59.
Kilise Savaşları: Moskova-Kiev-İstanbul, 21. Yüzyıl Dergisi, Eylül 2010, Sayı: 21, s. 31-38.
Kafkasya’daki Silahlanma Rusya-Türkiye İlişkilerinin Neresinde? 21. Yüzyıl Dergisi, Ekim 2010, Sayı: 22, s. 21-28.
Kırgızistan Seçimleri Demokratikleşmeye Vesile Olabilir mi? 21. Yüzyıl Dergisi, Kasım 2010, Sayı: 23, s. 8-10.
Ermenistan'da Anayasal Dönüşüm Süreci ve Anayasanın Temel Özellikleri, Ermeni Araştırmaları Dergisi, Sayı: 36, Terazi Yayıncılık, Ankara Kasım 2010, s. 191-218. 
Qırğızıstanda demokratik transformasiya cəhdi, Analitik Baxış, Say:4, SAM,  s. 22-28.
Rusya'nın Afganistan Politikasında Belirsizlik, 21. Yüzyıl Dergisi, Ocak 2011, Sayı: 25, s. 39-45.
Gözetlemeye Devam: Gebele Radar Üssü’nün Modernizasyon, EkoAvrasya, Yıl:4, Sayı: 14, Bahar 2011, s.36-37.
Türkiye-Ermenistan İlişkileri ve Rusya’nın Tutumu, 21. Yüzyıl Dergisi, Şubat 2011, Sayı: 26, s. 15-21.
Rusya: Olgular ve Tahminler Işığında, Mart 2011, Sayı: 27, s. 45-51.
Mağrip’ten Esen Rüzgarın Rusya’da ve Güney Kafkasya’da Etkileri, 21. Yüzyıl Dergisi, Nisan 2011, Sayı: 28,  s.39-46.
 
 
 -       Aktarma ve Çeviri
Sergey Yatsenko, Vusunlar, Türkler (Editörler: Hasan Celal Güzel, Kemal Çiçek, Salim Koca), Cilt:1, Ankara 2002, s. 776-781. (Rusçadan çeviri)
 Nikolay Bokovenko, Tagar Kültürü, Türkler (Editörler: Hasan Celal Güzel, Kemal Çiçek, Salim Koca), Cilt:1., Ankara 2002,s. 518-525. (Rusçadan çeviri)
Sergey G.Skobelev, Vladimir N.Nechiporenko, Stepan V.Pankin, Arkeolojik Kaynaklara Göre Orta Yenisey Kırgızları, Türkler (Editörler: Hasan Celal Güzel, Kemal Çiçek, Salim Koca), Cilt:2., Ankara 2002, s. 391-396. (Rusçadan çeviri)
Boris İ.Marşak, Türkler ve Soğdlular, Türkler (Editörler: Hasan Celal Güzel, Kemal Çiçek, Salim Koca), Cilt:2., Ankara 2002, s. 170-178. (Rusçadan çeviri)
İrina F.Popova, Orta Asya Türkleri ve Erken Tang Çin Devleti, Türkler (Editörler: Hasan Celal Güzel, Kemal Çiçek, Salim Koca), Cilt:2., Ankara 2002, s. 127-132. (Rusçadan çeviri)
Yuriy F.Buryakov, Eski ve Orta Çağ Dönemlerinde Büyük İpek Yolu Üzerinde Orta Asya Türkleri, Türkler (Editörler: Hasan Celal Güzel, Kemal Çiçek, Salim Koca), Cilt:3., Ankara 2002, s. 234-242. (Rusçadan çeviri)
Yunus Nesibli, Orta Çağ Gürcü Kaynaklarında Türkler, Türkler (Editörler: Hasan Celal Güzel, Kemal Çiçek, Salim Koca), Cilt:4., Ankara 2002, s. 722-730. (Rusçadan çeviri)
Svetlana İ. Valiulina, İdil Bulgarlarında Cam Sanatı, Türkler (Editörler: Hasan Celal Güzel, Kemal Çiçek, Salim Koca), Cilt:6., Ankara 2002, s.55-62. (Rusçadan çeviri)
Yuriy F. Buryakov, Timur, Timurlular ve Bozkırın Türk Göçebeleri, Türkler (Editörler: Hasan Celal Güzel, Kemal Çiçek, Salim Koca), Cilt:8., Ankara 2002, s. 534-539. (Rusçadan çeviri)
Talaybek Koyçumanov, Temirbek Bobuşev, Sovyet Sonrası Orta Asya Geçiş Ekonomilerinin Sorunları ve Entegrasyonun Geleceği, Türkler (Editörler: Hasan Celal Güzel, Kemal Çiçek, Salim Koca), Cilt:19., Ankara 2002, s.15-23. (Rusçadan çeviri)
Kamil Veli Nerimanoğlu, Azerbaycan’ın Devlet Dili Siyaseti, Türkler (Editörler: Hasan Celal Güzel, Kemal Çiçek, Salim Koca), Cilt:19., Ankara 2002, s.244-251. (Azerbaycan Türkçesinden aktarma)
Aman Hanberdiyev, Türkmenistan’da Eğitim ve Bilgisayar, Türkler (Editörler: Hasan Celal Güzel, Kemal Çiçek, Salim Koca), Cilt:19., Ankara 2002, s. 815-827. (Rusçadan çeviri)
Ovez Gündogdiyev, Türkmenlerde Savaş Sanatı ve Silahlar (VI-XVI. yy.), Türkler (Editörler: Hasan Celal Güzel, Kemal Çiçek, Salim Koca), Cilt:19., Ankara 2002, s.828-833. (Rusçadan çeviri)
Rafael Muhammetdinov, Boşevizm, “Milli” Komünizm ve M.Sultan Galiyev Fenomeni, Türkler (Editörler: Hasan Celal Güzel, Kemal Çiçek, Salim Koca), Cilt:18., Ankara 2002, s.843-853. (Rusçadan çeviri)
Djenish Djunushaliev, Kırgızistan’da 1916 İsyanı, Türkler (Editörler: Hasan Celal Güzel, Kemal Çiçek, Salim Koca), Cilt:18., Ankara 2002, s.627-630. (Rusçadan çeviri)
S.Oboznov, Rusya ve Latin Amerika BM`de: İşbirliği Sorunları ve Geleceği, Avrasya Dosyası, BM Özel, İlkbahar 2002, Cilt:8, Sayı:1, s. 225-237. (Rusçadan ceviri, A.İsayev ile birlikte).
Nursultan Nazarbayev, Krizin Anahtarları, Stratejik Analiz, Cilt:10, Sayı:110 Haziran 2009, s. 89-95.