Bu sayfayı yazdır

Obama, Türkiye ve Ermenistan!

Yazan  14 Nisan 2009
ABD Başkanı Obama, kendisini Ermeni “soykırım” iddialarına henüz ABD’de başkan seçilmeden önce angaje etmişti.

Verdiği sözler ve yaptığı taahhütler yüzünden Ermeni Diasporasını ikna etmek zorunda olduğunu düşünüyor. Eğer "soykırım" kavramını kullanmazsa güvenirliliğini, kullanırsa da Türkiye'yi kaybetme tehlikesi vardır. Bu ikilemden ABD Başkanı, çıkış yolu olarak Türkiye ile Ermenistan arasında diplomatik ilişkilerin kurulmasını ve Türk-Ermeni sınır kapısının açılmasını öngörüyor. Böylece "soykırım" konusunda "görüşlerini değiştirmediğini" söyleyen Obama, diasporaya dönüp, "Türkiye, Ermenistan'ı tanıyor ve sınırları açıyor" biz de "soykırım" kelimesini kullanarak bu ilişkileri zehirlemeyelim diyecek.

ABD Başkanının hesaba katmadığı, üstünde durmadığı ve aklına getirmediği husus Ermenistan'ın tutumudur. ABD Başkanı, Türkiye'ye yaptığı baskının onda birini Ermenistan'a yapmış olsa, belki sorunun çözümünde bir ilerleme kaydetmek mümkün olur. Orta Doğu'da İsrail'e, Kafkasya'da Ermenistan'a söz dahi söylemeyen ABD Başkanı, Türkiye'ye inanılmaz baskı yapmaktadır. Tutum adil değildir.

İnsanlığa karşı suç!

Türkiye ile Ermenistan arasındaki kapı açılması sorunu, Türkiye'nin tek yanlı taviz vermesi ya da kapı açmasıyla çözülecek bir sorun değildir. Sorun, Ermenistan'ın bölgede fiili işgalci konumunda olmasından kaynaklanmaktadır. Ermenistan, Hocalı'da katliam yapmıştır ve işgal ettiği topraklardan kaçan bir milyonu aşkın Azeri Türkü topraklarından uzakta, sürgün edildiği çadırlarda çile çekmektedir. Ermenistan'ın işgali yüzünden 1993 yılından bu yana Azerbaycan'da yaşanan insani felaket sona ermeden Türkiye'nin kapı açması, bırakın kardeşliği insanlığa karşı da işlenmiş bir suç olur.

Diğer yandan Ermenistan'ın, Dağlık Karabağ ve diğer Azerbaycan toprakları üzerindeki işgali kalkmadan Türkiye'nin kapıları açmasının işgale meşruiyet kazandırıcı bir davranış olarak algılanacağından kimse kuşku duymamalıdır.

Kuşkusuz Ermenistan ile Türkiye'nin sorunu yalnız Ermenistan'ın işgalciliği, saldırganlığından ibaret de değildir. Bugün Türkiye'nin, Ermenistan'ın bağımsızlığını ve sınırlarını tanımasına karşın Ermenistan, Türkiye'nin sınırlarını tanımamaktadır. Ermenistan, Türkiye'ye karşı "soykırım" konusunda inanılmaz bir iftira ve itham siyaseti yürütmektedir. Ağrı Dağı'nı kendi toprağı olarak görmekte ve Türkiye toprakları üzerinde hak iddia etmektedir.

Türkiye ile Azerbaycan'ın arasını açmak!

ABD, Rusya ve AB'nin tam desteğine sahip olan Ermenistan'ın, bütün stratejisini, Türkiye ile Azerbaycan arasındaki ilişkileri bozmak üzerine kurduğu açıktır. Türkiye ile Azerbaycan ilişkilerinin bozulması, Ermenistan'ın Azerbaycan'a karşı elini daha da güçlendirecektir. Böylece Ermenistan, işgal ettiği Dağlık Karabağ ve Azerbaycan toprakları konusunda daha katı ve dayatıcı olabilecektir. Buna karşı Azerbaycan'ın Ermenistan karşısında durumu, daha da zorlaşmış olacaktır. Ermenistan tarafının "Tek millet iki devlet sloganının can çekişmeye başladığını" söylemesi durumu özetler niteliktedir.

Türkiye'nin dış politikasını yönetenlerin titreyip kendilerine gelme zamanıdır.

Özcan Yeniçeri

1954 yılında Gümüşhane'nin Şiran ilçesinde doğdu. İlk ve orta tahsilini Gümüşhane'de, yüksek tahsilini Ankara'da tamamladı. 1987 yılında Uludağ üniversitesi Sosyal Bilimler Ensti-tüsü'nde Yüksek Lisansını tamamladı. 1991 yılında ise Erciyes üni-versitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü'nde Yönetim Organizasyon dalında “örgütlerde çatışma ve Yabancılaşmanın önlenmesinde Yönetime Katılmanın Rolü” adlı tezinin kabul edilmesiyle de doktor unvanını aldı.

1998 yılında doçent, 2004 yılında da profesör oldu.

Prof.Dr. özcan Yeniçeri, Niğde üniversitesi'nde çeşitli aralıklarla Kamu Yönetimi Bölüm Başkanlığı, Meslek Yüksek Okulu Mü-dürlüğü, Sosyal Bilimler Enstitüsü Müdürlüğü yaptı.

1999 yılında Kazakistan'daki Ahmet Yesevi üniversitesi'nde görev aldı. Bu üniversitede “Uluslararası İlişkiler Bölümü”nü kurdu ve bir yıl süreyle de başkanlığını yaptı. 2004 yılında AYSAM (Ahmet Yesevi Stratejik Araştırmalar Merkezi) Başkanlığına getirildi. İki yıl bu görevi yapmış olup halen Niğde üniversitesi'ndeki görevine de-vam etmektedir.

Prof. Dr. özcan Yeniçeri'nin yazdığı eserlerden bazıları şunlardır: Yeniden Türkleşmek, örgütsel Değişmenin Yönetimi, Küre-selleşme Karşısında Milliyetçilik ve Kimlik, Küresel Kıskaç ve Türkçülük, Bilgi Yönetim Stratejileri ve Girişimcilik, Dokunanlar, İtirazlar, Bugünden Yarına Türk Dünyasına Stratejik Bakış, Yönetimde Yeni Yaklaşımlar. ölüler Nefes Almaz (Roman), örgütlerde çatışma ve Yabancılaşma Yönetimi

Prof. Dr. özcan Yeniçeri, 2003 yılı “Prof. Dr. Osman Turan Kültür Araştırmaları” ödülünü almıştır.

Prof. Dr. özcan Yeniçeri, Ortadoğu, Ayyıldız, Millet, Hergün ve Siyaset Ekseni gazetelerinde çeşitli aralıklarla köşe yazarlığı yapmıştır. Halen Yeniçağ Gazetesi'nde köşe yazarlığına devam etmektedir.

Prof. Dr. özcan Yeniçeri, 12 Haziran 2011 Genel Seçimleri ile Milliyetçi Hareket Partisi Ankara milletvekili olmuştur. Ankara Milletvekili Yeniçeri aynı zamanda TBMM Milli Eğitim, Gençlik ve Spor Komisyonu üyesidir.