AMERİKAN ORDUSU KUZEY IRAK'A YERLEŞİYOR MU?
 Bu sayfayı yazdır

AMERİKAN ORDUSU KUZEY IRAK'A YERLEŞİYOR MU?

Irak’taki Amerikan Ordusu komutanlarından General Athony Cucolo, Amerikan Ordusu’na ait 21 bin askerden oluşan bir gücün Kuzey Irak’a sınır olan Kerkük-Musul eksenine yerleşeceğini açıklamıştır.

Amerikalı generalin tanımladığı bölge Araplarla-Kürtler ve tabii Türkmenler arasında ihtilaflı olan bölgelerdir. Bu bölgelerin büyük bölümü Türkmen bölgeleridir. Kerkük'ün önemli bir bölümü ve Musul'un en büyük ilçesi olan 450 bin nüfuslu Telafer gibi yerleşim yerleri Amerikan Ordusu'nun yerleşeceği bölgelerin başında gelmektedir. General Athony Cucolo, Amerikan birliklerinin bu bölgelere yerleşmesinin nedenini Mart 2010'da yapılacak genel seçimler sonrasında Araplar ile Kürtler arasında bölge hâkimiyetini sağlamak amacı ile çıkacak bir iç savaşı engellemek olarak açıklamıştır.

General Athony Cucolo'nun bu açıklaması birçok açıdan Ortadoğu bölgesinin geleceği ile ilgili çok önemli bir gelişmedir. Türkiye, Amerikan Ordusu'nun Kuzey Irak'a veya Kuzey Irak'taki Kürt Bölgesel Yönetimini korumayı hedefleyecek bir şekilde bölge eksenine konuşlanmasına şiddetle karşı çıkmıştır. 2003-2007 yılları arasındaki dört sene boyunca, Kuzey Irak'ın geleceği ve PKK'nın bölgedeki faaliyetlerinden dolayı, Türkiye ile ABD arasında özellikle de Türk Silahlı Kuvvetleri ile ABD arasında çok sert gerilimler yaşanmıştır.

ABD'nin ve İsrail'in PKK'nın İran kolu olan PJAK'ı aktif bir şekilde desteklemesi ve PKK'nın Türkiye'deki terör eylemlerine dolaylı destek vermesi Türk Ordusu'nun sert tepkiler vermesine neden olmuştur. Ancak anılan dönemde Türk Ordusu'nun sert tepkileri çoğu kez AKP hükümeti tarafından desteklenmemiştir. Türk Ordusu ile Amerikan Ordusu arasındaki gerilimler karşılıklı çatışma tehditlerine ve Türk ve Amerikan Hava Kuvvetlerinin karşılıklı sınır ihlallerine kadar tırmanmıştır.

Washington, ikili ilişkilerdeki tehlikeli gerilimi denetim altına almak ve zaman kazanmak amacı ile "Terör Koordinatörlüğü" mekanizması teklifini ortaya atmıştır. Ankara bu teklifi denenmemiş bir şey kalmasın diyerek kabul etmiştir. Fakat kısa bir süre sonra Terör Koordinatörlüğü mekanizmasının ciddi bir yarar sağlamadığı belirginleşmiştir. Bu süreçte Amerikan Ordusu'nun Kuzey Irak'a yerleşme çabalarına sert bir şekilde karşı çıkan TSK, Genelkurmay Başkanı Org. Yaşar Büyükanıt'ın açıklaması ile bu konuda son noktayı koymuştur. Büyükanıt, 12 Nisan 2007'de Harp Akademilerinde yaptığı konuşmada "Kuzey Irak'a Amerikan Ordusu'nun yerleşmesi bölgenin terör üstüne dönmesi anlamına gelecektir" demiştir. Org. Büyükanıt'ın bu açıklaması TSK'nın nihai ve kesin tavrı olarak yorumlanmış, Amerikan basınında TSK'nın bu açıklamasından sonra Amerikan birliklerinin Kuzey Irak'a yerleşmesinin hayal olduğu dile getirilmiştir.

TSK sadece Amerikan Ordusu'nun Kuzey Irak'a yerleşmesine değil, Washington'un ısrarla telkin ettiği Türkiye'nin Talabani ve Barzani ile görüşmesine de şiddetle muhalefet etmiştir. TSK, ABD'nin PKK'nın siyasallaştırılması konusunda yaptığı telkinlere de şiddetle karşı çıkmıştır. AKP Hükümeti ise bu aşamada Amerikan Ordusu'nun Kuzey Irak'ta konuşlanması konusunda sessiz kalmış, fakat Barzani ve Talabani ile görüşmeler konusunda TSK'dan farklı düşündüğünün altını çizmiştir.

TSK ile ABD/AKP arasındaki uzlaşmazlıklardan birisi de Türk Ordusu'nun Kuzey Irak'a sınır ötesi operasyon talebi olmuştur. AKP ve ABD, Türk Ordusu'nun sınır ötesi operasyon talebine olumsuz bakarken, TSK bu konuda ısrarcı olmuştur. Sonuçta TSK'yı tatmin amaçlı kısa süreli "Güneş Harekâtı" ile bu kriz aşılmıştır. Ancak, Türk Ordusu, önce Barzani ve Talabani ile görüşülmemesi konusunda 2008 yılı içinde geri adım atmış, bunu 2009 yılı içinde PKK'nın siyasallaşmasının diğer adı olan ve Amerikan Ordusu'nun Irak'tan 2011'e kadar geri çekilmesinin bir parçası olan "Kürt Açılımı" konusundaki geri adımı izlemiştir.

Irak'ta ise ABD ile Irak arasında 17 Kasım 2008'de imzalanan "Güçlerin Durumu Anlaşması" çerçevesinde Amerikan Ordusu'nun Haziran 2009'a kadar Irak kentlerini boşaltması ve 2011 sonuna kadar ise Irak'tan çekilmesi karara bağlanmıştır. Fakat Amerikan Ordusu'nun şimdi Kuzey Irak ile Bağdat arasındaki tartışmalı bölgelerde konuşlanarak Kuzey Irak Bölgesel Yönetiminin varlığını koruma ile sonuçlanacak, belki de Kerkük'e peşmergelerin el koymasına yardımcı olacak bir sürecin parçası olması Türkiye'nin menfaatleri açısından kabul edilebilir bir husus değildir. Ancak kendisi Türkiye içinde asimetrik psikolojik savaş diye adlandırdığı "enformasyon savaşı" ile kımıldayamaz şekilde baskı altına alınmış olan TSK'nın bu aşamada Amerikan Ordusu'nun yeni hamlesini seyretmekten başka yapacağı bir şey yoktur.



[*]21. Yüzyıl Türkiye Enstitüsü Başkanı

Son ekleyen 21. Yüzyıl Türkiye Enstitüsü Editörü