Bu sayfayı yazdır

Esad için hangi ülkeler uygun?

Yazan  21 Kasım 2011

Her ne kadar Esad açıklamalarında sonuna kadar savaşacağını ve ülke sorunlarında duygusallıkla değil soğukkanlılıkla hareket ettiğini söylese de, 2012 mart ayında yapmayı planladığı erken seçim sonrasındaki senaryoları gözden geçirmekte fayda var.


Yeni bir meclis, yeni bir anayasa sloganıyla gerçekleştirilecek seçimlerde ilk alternatif senaryo mevcut rejimin yıkılmaması ancak aktörlerin değişmesi üzerine kurulu… Bu durumda Esad 'eski cumhurbaşkanı' sıfatıyla Suriye'de kalmaya devam edebilir ve huzurlu bir şekilde ülkesinde yaşar.


Peki senaryo bu kadar mutlu sonla bitmezse?


Esad'ın ülkeyi terk etmesi durumunda gidebileceği ülkeler arasında ilk seçenek Fransa gibi gözükmektedir. Bunun en önemli nedeni Fransa'nın eski başkanlar, muhalif liderler veya sürgün hayatı yaşayan önemli kişilere tarihte sürekli olarak ev sahipliği yapması gösterilebilir. Ayrıca geçmişte Suriye'nin bu ülkenin bir sömürgesi olmasından dolayı oluşan bir bağın mevcut olduğu da bilinen bir gerçektir. Fransa her zaman Suriye'yi elinin altında bir ülke olarak saymaktan çekinmemiştir. Bu süreçte birçok Suriyeli önemli şahsiyetin ikinci evi konumunda olmuştur. Bu kişilerin çoğunun Esad Ailesi ile olan husumetleri ortada olduğu için, Beşar Esad içlerinde eski yöneticiler ve amcasının da bulunduğu muhalif kitlenin olduğu bu ülkeyi tercih etmeyebilir.


İkinci alternatif ülke ise, hem tıp tahsilini yaptığı ve hem de gençlik yıllarından yakından bildiği İngiltere olabilir. Bilindiği üzere; Beşar Esad eğer ağabeyi Basel Esad bir trafik kazasında ölmeseydi, büyük ihtimalle ülkesine dönmeyecek ve Londra'da göz doktorluğuna devam edecekti. Diplomasi tarihi de sürgünde olan veya muhalif olan liderlere İngiltere'nin Fransa'dan daha iyi ev sahipliği yaptığını da gösterdiğinden dolayı Londra'nın Esad'la pazarlıklarda daha başarılı olacağı ve karşılıklı çıkarları koruyabileceği söylenebilir.


Bir diğer seçenek ise, her iki hükümetin mezhepsel yakınlığının yanında sınır komşusu olmasından dolayı Irak'tır. Esad Ailesi'nin Iraklıların gözündeki kötü imajının saklanamaz bir gerçek olduğu bilinse de, özellikle Saddam döneminin muhaliflerine yaptığı ev sahipliği ve destek ve ABD müdahalesi sonrasında bu Saddam muhaliflerinin Irak'taki hükümetlerde önemli görevler alması sonucunda artan ikili ilişkiler bu ülkeyi önemli bir alternatif haline getirmiştir. Özellikle Nuri Maliki ve Celal Talabani, Saddam ile mücadele döneminde Esad Ailesi'nin yardımlarını asla unutmadıkların defalarca dile getirmişlerdir. Son günlerde Irak kamuoyunda sıklıkla tartışılmaya başlayan bu konu Iraklı bir gazetecinin dediği gibi 'Esad'ın böyle bir talebi olursa büyük ihtimalle Bağdat kapılarını açacak' şeklinde değerlendirilse de, bunun Irak'ın Arap Baharı ilişkilerini büyük bir krize sokacağına da kesin gözüyle bakılmaktadır.


Beşar Esad'ın üzerinde düşünebileceği diğer ülke ise, en başından beri kendisine mutlak bir destek veren İran olabilir. Tahran ve Şam'ın stratejik ortak sıfatı ve ortak hedefleri bu seçeneği öncelikli kılmaktadır. İran daha önceleri de Hikmetyar, Rabbani, El Hakim, Caferi, Molla Mustafa Barzani veTalabani gibi önemli siyasi isimlere ev sahipliği yapmıştır.


Ve tabii ki Rusya… Geçmişte Moskova da yönetimden düşmüş birçok lidere ev sahipliği yapmış olmasından dolayı Beşar Esad'ın tercih edebileceği adreslerden biri olabilir. Rusya her ne kadar Suriye'ye bir müttefik gibi yaklaşsa da, siyasi yöntemlerinin güvensizliğinden dolayı Esad'ın bu ülkeye temkinli yaklaştığı söylenebilir.


Esad'ın 'asla' dediği ülkeler?


Beşar Esad'ın gitmesinin mümkün olmadığı ülkelerin başında Türkiye gelmektedir. Son olaylara kadar yakın temaslarda bulunduğu ve hatta aile dostu gibi gördüğü Ankara Yönetimi ile geri dönüşü olmayan bir düşmanlığa dönüşen ilişkiler neticesinde Türkiye, seçenekler arasında kesin olarak yer almamaktadır.


Diğer 'imkansız' ülke ise Suudi Arabistan'dır. Her ne kadar Tunus'un devrik lideri Bin Ali'ye ev sahipliği yapmış olsa da başta Beşar Esad'ın mezhepsel kimliğinden dolayı böyle bir seçenek masada bulunmamaktadır.(Suudiler her şeyi mezhepsel ve soy bağıyla inceler ve Şii-Alevi kökene göz açtırmazlar)


Görüldüğü üzere, Beşar Esad öncelik olarak sonuna kadar mücadele verip ülkesinde kalmayı istemektedir. Dünya kamuoyundaki meşruiyetini tekrar kazanmak için gerekli reformları hayata geçirmek istese de Batı destekli bir muhalefete izin vermek istememektedir. Ancak olaylar istediği gibi gelişmez ve planladığı seçimleri gerçekleştiremezse, şartlarını masaya koyup ülkelerle pazarlığa oturma seçeneğini gözden geçirmesi ihtimal dahilindedir.


http://www.irdiplomacy.ir/fa/news/58/bodyView/18066/کدام.کشورها.برای.پناهندگی.اسد.مناسب.هستند.html adlı internet sitesinde yayınlanan bir haberin tercüme-analizidir.