Bu sayfayı yazdır

Haberiniz.com'dan alınmıştır-Türkmeneli 3 gündür ateş hattında

Yazan  10 Temmuz 2009
Türkmen kenti Telafer’de bugün patlayan bombalardan sonra gözler yine Irak’ın kuzeyine çevrildi. Ancak bölgede 3 gündür basının görmediği ve Türkiye’ye duyurmadığı bir takım gelişmeler yaşanıyor.

7 Temmuz'dan başlayarak gerek Musul'da gerekse Telafer'de yoğun bir şekilde saldırılar ve intihar eylemleri gerçekleşiyor. İşte 7 Temmuz'dan sonra bölgede gerçekleşen olaylar.

- 7 Temmuz Salı günü, Musul'a bağlı Karakoyun şehrinde, Karakoyun'un peşmerge kontrolünde bulunan Kuzey Irak Bölgesel Yönetimine bağlandığını haber alan Türkmenler, Kuzey Irak Anayasası'nı protesto eden bir yürüyüş yaptılar.

- 8 Temmuz Çarşamba günü sabahı, Karakoyun şehrinin girişinde polislerin şehir merkezine sokmadığı bir araba havaya uçtu. Çok sayıda kişi hayatını kaybederken, yine çok sayıda insan da yaralandı.

- 8 Temmuz'da, Musul'a bağlı Türkmen Köyü, Sade de Avize'de bombalama eylemi gerçekleşti.

- 8 Temmuz'da Musul'un Reşidiye ilçesinde gerçekleşen bir silahlı saldırıda bir polis ve bir sivil hayatını kaybetti.

- 8 Temmuz'da, Telafer'in, çoğunlukla Arap ve Kürtlerin yaşadığı Zummar İlçesi7nde bir araba patladı. Patlama sonucu ölen ve yaralananlar oldu.

- 9 Temmuz sabahı, Telafer'in Kale Mahallesi'nde, Telafer'e yönelik 2004-2005-2006 yıllarında yapılan saldırılarda peşmergelerle işbirliği yapmakla suçlanan İsmail Farisi adlı polis şefinin akrabası olan Ali Neo Farisadlı polisin evinin kapısı çalındı. Faris ve akrabaları dışarı çıkınca, gelen kişi üzerindeki bombaları patlattı.

Kale Mahallesi'nde peşmergelerle işbirliği yapmakla suçlanan Seyit Evi'nin de bulunduğu bölge. Faris'in evi de burada bulunuyor. Faris'e yönelik saldırıdan hemen sonra olay için toplanmalar olunca, ikinci canlı bomba eylemi gerçekleşti. Bu iki saldırıda yaklaşık 50 kişi ölürken, 100'e yakın kişi de yaralandı.

Irak'ın kuzeyindeki peşmerge yönetimiyle, AKP Hükümeti arasındaki temaslar yapılırken, Irak'ın kuzeyinde sözde Kürt Anayasası'nın da oya sunulacağı seçimler yaklaşırken bu gelişmelerin artması, akıllara "Türkmen bölgelerinde istikrarsızlık mı yaratılmak isteniyor" sorusunu getiriyor.