HÜKÜMET KURMA ÇALIŞMALARI VE KÜRTLERİN KOŞULLAR PAKETİ
 Bu sayfayı yazdır

HÜKÜMET KURMA ÇALIŞMALARI VE KÜRTLERİN KOŞULLAR PAKETİ

Irak'ta 7 Mart 2010 tarihinde gerçekleştirilen Genel Seçim sonuçlarının 1 Haziran Salı günü resmen onaylanmasının ardından yoğun bir şekilde devam eden hükümet kurma çalışmalarında henüz bir netice elde edilebilmiş değildir.

Başta bölge ülkeleri ve ABD olmak üzere bölge ile ilgilenen tüm ülkeler Irak'ın içinde bulunduğu bu çıkmaz ile yakından ilgilenmekte ve kendi politik çıkarları doğrultusunda sürece yön verme gayreti taşımaktadırlar. Bu noktada daha çok ön plana çıkan ülkeler Irak'a komşu ülkeler ve şüphesiz ABD olmuştur. Ağustos ayı sonu itibariyle muharip askerlerini Irak'tan çekecek ve Irak güvenlik güçlerini eğitmek ve 'ABD çıkarlarını korumak' amacıyla sadece 50.000 askerini Irak'ta bırakacak olan ABD, istikarlı bir ortam yaratmak istediği Irak toprakları üzerinde bu kadar uzun süredir hükümet kurulamamış olmasından son derece rahatsız olmuş gibi görünmektedir. Nitekim ABD Dışişleri bakanı Clinton'un basın aracılığıyla uyarıları, ABD başkan yardımcısı Biden'ın ani Irak ziyaretleri ve son olarak da Yakın Doğu İşleri'nden sorumlu ABD Dışişleri bakan yardımcısı Jeffrey Feltman'ın Irak ziyaretleri bu yöndeki öngörüyü desteklemektedir. Fransızca, Macarca ve Arapça bilen, Ortadoğu'da değişik ülkelerde görev yapan ve Irak'ın işgalinin ardından kurulan Irak Geçici Koalisyon Yönetimi'nin Irak'ın kuzeyindeki koordinatörü sıfatı ile Erbil'deki şubesinin başında bulunan Feltman Iraklı tüm siyasi unsurlar ile temasa geçerek hükümet kurma çalışmalarına ivme kazandırmaya çalışmıştır. Fakat Iraklı siyasi grupların Feltman'ın önerilerinden pek memnun kalmadıkları basına vermiş oldukları demeçlerden anlaşılmaktadır. Çok geniş katılımlı bir hükümet kurma gayreti içinde olduğu anlaşılan ABD'nin Irak Temsilciler Meclisi başkanlığı ve Genel Sekreterliğini Kanun Devleti Oluşumuna, başbakanlığı el-Irakiye oluşumuna, cumhurbaşkanlığını Kürdistan Listeleri Koalisyonuna, başbakan yardımcılığı ve Meclis başkan yardımcılığını da Irak Ulusal İttifakına tahsis eden bir yapı önerdiği dillendirilmektedir. ABD'nin bu yöndeki girişimi Iraklı siyasi gruplardan şimdilik olumlu bir karşılık görememiştir. Fakat gerek ABD'nin gerek bölge ülkelerinin gerekse de Iraklı siyasi unsurların kendi aralarındaki yoğun görüşme trafiği kısa vadede bir çözüme doğru ilerlendiğini bizlere göstermektedir.

Hükümet kurma çalışmaları aşamasında kendi konumlarını tüm siyasi gruplara eşit mesafede olarak gösteren Kürt unsurlar ise bu durumlarını daha iyi resmetmesi açısından geçtiğimiz hafta Bağdat'ta gerçekleştirdikleri temaslarda el-Irakiye ve Kanun Devleti Koalisyonu'na 19 maddelik bir teklif sunmuşladır. Kurulması muhtemel herhangi bir koalisyon hükümeti için kendi koşullarını ileri sürdükleri bu 19 maddenin dikkat çeken noktaları şunlar olmuştur:

- Kararların alınması noktasında dostluk/işbirliği prensibine bağlı kalınması için;

* Ulusal Güvenlik Konseyi'nin kuruluş yasasının oylanmasının hükümetin onaylanması ile eş zamanlı olarak gerçekleştirilmesi,

* Bakanlar Kurulu çerçevesinde karar alma ve grup kararı alma mekanizmasını, başbakan ve yardımcılarının yetkilerini belirleyecek bir iç işleyiş düzeni oluşturulması

* Uyum/oybirliği ilkesine bağlı kalınması,

- Hükümetin kurulmasını takip eden bir yıl içinde federal konseyin kurulması ve bu konseyde Cumhurbaşkanı ve yardımcılarının veto yetkisine sahip olması,

- Anayasanın 140. maddesinin tam olarak uygulanması ve uygulanması için gerekli olan bir bütçenin en fazla 2 yıllık bir süre içerisinde tahsis edilmesi,

- Planlanan zaman içinde bir genel nüfus sayımı yapılması,

- Üzerinde mutabık kalınan su kaynakları yasası ve petrol ve gaz yasasının hükümetin kurulmasını takip eden bir yıl içinde kabul edilmesi,

- Karmaşık bir yapıya sahip silahlı kuvvetlerin ve diğer güvenlik kuvvetlerinin denge prensibi dikkate alınarak tekrar düzenlenmesi,

- Bakanlıklar, bağımsız komiteler vb. diğer tüm devlet kurumlarında denge prensibinin uygulanması,

- Peşmerge kuvvetlerinin Irak Savunma Sisteminin bir parçası olarak maddi ve askeri anlamda desteklenmesi,

- Bir önceki rejim dönemi mağdurlarının (özellikle Enfal harekatı ve Halepçe katliamı) mağduriyetlerinin derhal ve adilane bir şekilde giderilmesi,

- Kürtlere bağımsız komitelerin yanında etnik dağılımı gözetir bir şekilde önemli bakanlıklarda ve Bakanlar kurulunda önemli pozisyonların tahsis edilmesi,

- Kürdistan grubuna Kürdistan Bölgesel Yönetimi ile ilgili bazı önemli bakanların ve diğer bakanlıkların onaylanması noktasında oy hakkı verilmesi,

- Bakanlar Kurulu genel sekreterliği görevine Kürdistan İttifakından bir adayın seçilmesi,

Kürtlerin sunmuş olduğu bu koşullar paketine henüz doğrudan bir karşılık gelmemiştir. ABD'nin çekilmemesi için çağrılarda bulunan resmi Kürt yetkililerinin (Genel Kurmay Başkanı, Dışişleri Bakanı) yanısıra Bölgesel Kürt Yönetimi ABD temsilcisi Kubat Talabani'nin de ABD'deki görüşmelerinde benzeri bir dili kullanıyor olduğu bir dönem içerisinde bu şekilde bir koşullar paketinin hazırlanmış olması ABD sonrası süreçte Kürtlerin Irak siyasi arenasında olası bir mevzi kaybı yaşamak kaygısı taşıdığını göstermektedir. Bu durumda hükümet görevini üstlenme aşamasında bulunan daha büyük siyasi oluşumların bu pakete nasıl bir tepki ile karşılık vereceği Kürtlerin kazanımlarını/kayıplarını göstereceği gibi Irak'ın gelecek hükümetinin de şekillenmesinde Kürtlerin konumu itibariyle yardımcı olacağa benzemektedir.

Son ekleyen 21. Yüzyıl Türkiye Enstitüsü Editörü