< < IŞİD’ın Irak’ta Türkmen Coğrafyasındaki Katliamları
 Bu sayfayı yazdır

IŞİD’ın Irak’ta Türkmen Coğrafyasındaki Katliamları

Yazan  12 Temmuz 2017

Yaklaşık bir hafta önce, ABD vatandaşları için ‘doğum günü’ anlamına gelen ancak bizler için Türkiye-ABD ilişkilerinde hayal kırıklığı ve nefret tohumlarının ekildiği, hatırlamak dahi istemediğimiz ‘Çuval Olayı’nın 14. yılında, Türkmen kardeşlerimize yapılan bir katliama daha şahit olduk. IŞİD(DAEŞ) terör örgütü Irak’ın Telafer kentinde kadın, çocuk demeden 200 civarında Türkmen soydaşımızı katletti. Ancak bu katliam ilk değildir, gerekli tedbirler alınmazsa son da olmayacaktır. Irak’taki kargaşa ortamının ve IŞİD katliamlarının en büyük mağduru Türkmenlerdir.

IŞİD tarafından  10 Haziran 2014 yılında başlatılan insanlık dışı operasyonlarda  Türkmenler, katliamlara, tecavüzlere uğramış, göçe zorlanmıştır. Irak Hükümeti ve Irak Kürt Bölgesel Yönetimi, her zaman olduğu gibi bu trajediye karşı duyarsız kalmıştır. Türkiye, insani yardım konusunda en büyük desteği vermiştir. Dünya Kamuoyu, Türkmenlerin yaşadığı kaos ve katliamlara Yezidi Kürtler kadar yer vermemiştir. Bunlardan bazılarını hatırlatmakta yarar görüyorum.

2014 Haziran ayında IŞİD’ın kısa sürede  Musul’u ve ilçesi Telafer’i ele geçirmesiyle, bölgeden yoğun bir Türkmen göçü başlamıştır. İlk etapta çok sayıda Türkmen Türkiye’ye sığınmak istemiş, ancak sınırdan geçemeyince Dohuk, Erbil ve Güney’e Şii bölgelerine yönelmişlerdir. Erbil’e gidenlerin büyük bölümü de peşmerge engeline takılmıştır. Şii olanlar, Kerkük üzerinden Bağdat, Kerbela ve Necef’e geçmişlerdir. Kamplar yetersiz olduğu için göç eden Türkmenler, çoğunlukla okul, cami gibi kamuya ait binalarda kalmış, oldukça kötü koşullarda, salgın hastalık, açlık ve sefaletle boğuşmuşlardır.

Irak’ın Selahaddin iline bağlı yaklaşık 20 bin nüfuslu Amirli kasabasında yaşayan Türkmenler, kasabaya çevre köylerden gelen göçmenlerle birlikte yaklaşık 82 gün IŞİD kuşatmasına kahramanca direnmiştir.

Tazehurmatu’da yaşayan Türkmenlerden sadece kadınlar ve çocuklar IŞİD tehdidinden dolayı nahiyeyi terk ederek Kerkük ve Leylan’a sığınmıştır. Tazehurmatu ilçesinde kalan Türkmen erkekler ise IŞİD militanlarının saldırılarına karşı kendilerini korumak için silahlanmışlardır. Tazehurmatu halkı, kahramanlık destanı yazarak aylarca, hiçbir yerden yardım almadan kendisini savunmuştur.

IŞİD’in Irak’ın Diyale iline bağlı Türkmenlerin yoğunlukta olduğu Karatepe’ye saldırılarında, üçü çocuk yirmiden fazla Türkmen katledilmiştir.

Bakuba’dan iki binin üzerinde Türkmen aile Haziran ve Temmuz aylarında şehirlerinin IŞİD örgütü tarafından ele geçirilmesi nedeniyle Hanekin, Bağdat, Kerbela ve Necef’e göç etmişlerdir.

Telafer ve Musul çevresindeki Türkmen köyleri Muhallebiye, Şeyh İbrahim, Reşidiye, Bekkekut, Şirehan ve Karayatağ IŞİD saldırıların hedefi olmuştur. Kerkük yöresindeki Beşir, Tazehurmatu, Yayçı ve Tirkalan Türkmen köyleri ile Tuzhurmatu çevresindeki Türkmen Bayat köyleri olan Amirli, Bastamlı, Çardağlı, Süleymanbeg, Biravcılı, Köküz, Karanaz ve Yengice gibi daha birçok silahsız Türkmen bölgeleri hedef alınmıştır.

Sonuç olarak, IŞİD’ın Türkmen bölgelerinde tamamını burada sayamadığımız katliamlarında ve söz konusu terör örgütüyle mücadelede 3500’den fazla Türkmen şehit edilmiştir. 600 binden fazla Türkmen yurtlarından göç etmiş,  kadınlar ve çocuklardan bazıları kaybolmuştur.

3 Ekim 2014 tarihinde BM tarafından açıklanan “Irak’ta İnsan Hakları” konulu kapsamlı raporda; IŞİD tehdidinden özellikle Türkmenlerin çok büyük zarar gördüğü tespit edilmiştir. Raporda silahlı terör gruplarının Türkmenlere karşı planlı ve programlı bir şekilde ciddi saldırılar yapıldığı, Türkmenlerin belirli bir mezhepsel kesiminin değil bütününün hedef alındığı, Türkmenlerin hedef alınmasının amacının Irak’taki bu oluşumu yok etmeye yönelik olduğu dile getirilmiştir.

IŞİD militanları, Türkmenlere saldırırken mezhep farkı gözetmemişlerdir. Türkmenlerin Irak’ta farklı bölgelerde, nüfus yoğunluğu olarak dağınık şekilde yaşamaları, silahlı bir güce sahip olmamaları, petrol bölgelerinde ve ihtilaflı bölgelerde olmaları, onları IŞİD tehdidine karşı açık bir hedef haline getirmiştir. Bu katliamların nedenlerinden biri de Peşmergelerin geçmişte Türkmenleri silahsızlanmaya zorlaması ve silahları toplamasıdır. Türkmenlerin Tazehurmatu ve Amirli direnişi, Türkmenleri kendilerinden başka hiçbir silahlı unsurun korumayacağını göstermiştir.

IŞİD operasyonları sonrası, Merkezi Irak yönetiminin terk ettiği bölgelerin Peşmergelerin kontrolüne geçmesi, Kerkük başta olmak üzere ihtilaflı bölgelerin birçoğunda Kürt kontrolünün sağlanmasına neden olmuştur. Örgütün tehdidi, Türkmenlerin silahlı bir güce, güvenli bir bölgeye sahip olma ihtiyacını da ortaya çıkarmıştır. Türkiye gerekli desteği vermezse, Irak’ın bölünmesi durumunda, Türkmenler tamamen dağılacak, Sünni Arap, Kürt veya Şii yönetimi altında paramparça olacaktır.

Dr. İlhan Yılmaz Cömert

21. Yüzyıl Türkiye Enstitüsü
Bilimsel Danışmanı