×

Uyarı

JUser: :_load: Unable to load user with ID: 116

 Bu sayfayı yazdır

Talabani'nin Veto Ettiği Yasa ve Kerkük

Yazan  28 Temmuz 2008
ÖZCAN YENİÇERİ - Geçen hafta Türkiye’nin Başbakanı Bağdat’a gitti. Türkiye’nin Irak’la özellikle de kuzeydeki kukla yönetimle ilgili yeni açılımlardan söz edildi.

Irak'la adeta diplomatik şaka yapar gibi bir de "Yüksek Stratejik İttifak Belgesi" imzalandı. "25 milyar dolar"lık yatırım hedefi açıklandı. Türkiye'nin Başbakanı "Ortak geleceğimizi tehdit eden PKK'yla ilgili gördüğümüz destekten dolayı kardeşim Maliki'ye ve Kuzey'deki güçlere teşekkür ederim" dedi.

Talabani'nin Kerkük ihaneti!

Türkiye Başbakanı Türkiye'ye döndü. Irak Cumhurbaşkanı sıfatını taşıyan Talabani de ilk iş olarak "Irak İl, İlçe Meclisleri Seçim Yasasını" veto etti. Veto edilen yasanın 24. Maddesi Kerkük'le ilgiliydi. Türkiye ve Türkmenleri çok yakından ilgilendiren yasanın ilgili maddeleri şöyleydi:

- Kerkük vilayeti ve ona bağlı ilçe ve nahiyelerin meclis seçimleri, aşağıda geçen 4. fıkra gereğince oluşturulan komisyon görevini tamamlayana kadar ertelenir. Erteleme süresi içinde 2008 yılında çıkan 13 Nolu yasanın 2. maddesi ve 2008 yılında çıkan 21 Nolu İller Yasası'nın 7. maddesinde beyan edilen hususlarda İl Meclisi'nin kararları ana oluşumlar (Türkmen-Arap-Kürt) arasında uzlaşma yoluyla alınır.

- Kerkük'te otorite, üç ana oluşum arasında paylaşılır, bu da üç ana oluşumun her biri için (Arap - Kürt - Türkmen) %32, Hıristiyanlar için ise %4 oranında gerçekleşir. Otoriteden kastedilen şudur: Bir bakanlığa bağlı olan ya da olmayan tüm sivil ve güvenlikle ilgili daireler. Bu kapsama 3 egemen makam (Meclis Başkanı - Vali - Vali Yardımcısı), Meclis Komisyonları başkanlıkları ve her kademedeki kamu görevleri dâhildir.

- Komisyon çalışmalarının özgür ve mesleki bir şekilde yürütülmesinin garantiye alınması amacıyla Kerkük'ün güvenlik dosyası, hâlihazırda Kerkük vilayetinde görev yapan askeri birliklerin yerine, Irak'ın orta ve güney bölgelerinden getirilen askeri birliklere tevdi edilir. Siyasi partilere bağlı güvenlik güçlerinin dışarıya çıkarılması üzerinde durulur.

- Yukarıda beyan edilen 2. maddede ve aşağıda beyan edilen 5. maddede geçen görevleri yerine getirmek üzere bir komisyon kurulur. Komisyonun oluşum oranı, içinde her oluşumdan iki milletvekili olmak kaydıyla ana oluşumların her birinden dört üye ve Hıristiyanlardan bir üye şeklindedir. Komisyon, kararlarını üye sayısı çoğunluğuyla alır. Komisyona ayrıca hükümet de Başbakan'ın adlandıracağı üyelerle katılır.

- Komisyon'un Görevleri:
1.Yukarıdaki ikinci fıkrada beyan edilen otorite paylaşımının mekanizmasını belirlemek,
2. 09.04.2003 tarihinden sonra Kerkük vilayeti dâhilinde meydana gelen özel ve kamu taşınmaz mallarına yapılan tecavüzleri belirlemek,
3. Komisyon, elde edilen sonuçlara göre seçmen kütüklerini oluşturup, yenilemek üzere tavsiyelerini Yüksek Seçim Kurulu'na sunmak.
4. Kerkük İl Meclisi seçimleri, Komisyon tüm tavsiyelerini ve elde ettiği sonuçları Parlamento'ya sunduktan sonra yapılır. Seçim tarihi ve mekanizması Parlamento tarafından belirlenir.

Çözüm çözümdür saflığı!

Aslında yukarıdaki yasadaki önerilere benzer bir teklifi, daha önce Talabani Türkmenlere önermişti. Yasanın Talabani tarafından veto edilmesi kendisinin ne denli samimiyetsiz olduğunu göstermektedir. Bu durum Talabani'nin Kerkük'te barış ve çözüm istemediğinin açık kanıtıdır. Başbakan Erdoğan'ın PKK terörü konusunda Türkiye'ye yardımcı olduğu gerekçesiyle teşekkür ettiği kuzeydeki güçlerin kararlılığını göstermektedir. İşin özü Barzani/Talabani Kerkük'ün statüsünü tartışmayı, KYP/KDP'ye bağlı silahlı güçleri Kerkük'ün dışına çıkarmayı kabul etmemektedir. Bu durum Peşmerge liderlerinin, Kerkük'teki fiili ve hukuksuz işgalleri sürdürme kararlığında olduklarını göstermiş olmaktadır.

Birilerinin sandığı gibi Irak'a yapılan ya da yapılacak olan üst düzey ziyaretler sorunları çözmeye yetmemektedir. İktidarın tek taraflı taviz cömertliği, bir adım önde olma gayretkeşliği, "çözüm çözümdür" saflığı, ülkenin uzun vadeli çıkarlarını tehdit etmektedir. Bunu şimdilerde göremeyenler, gelecekte yaşamaları mukadder olan acı sonuçlarına katlanmaya hazırlıklı olmalıdır.