Bu sayfayı yazdır

Rusya’nın Değişmeyen Orta Doğu Politikası: Çıkar Odaklı Yaklaşım

Yazan  07 Mart 2013

4 Mart 2012'de Rusya devlet Bakanı Vladimir Putin yapılan devlet başkanlığı seçimlerinde birinci turda yaklaşık %64 alarak üçüncü Putin Dönemi'ni başlatmıştır. Üçüncü Putin dönemi içerisinde Moskova yönetimin Orta Doğu politikalarına bakmadan önce değinmemiz gereken en önemli konu Putin'in 27 Şubat 2012'de Moskovskiye Novosti'te yayınlanan "Rusya ve Değişen Dünya" [1] başlıklı makalesidir. Putin kaleme aldığı bu makalede Arap Baharı sürecinden, Afganistan sorunu, İran ve Kuzey Kore konularına kadar pek çok konuyu ele almıştır. Özellikle Suriye Krizi bağlamında Putin kimsenin Libya senaryolarını yeniden görmek istemediğini ifade ederek Rusya'nın Suriye konusunda politikasının değişmeyeceğini de göstermiştir. Makalede dikkat çeken ayrıntılardan biri Orta Doğu ile ekonomik bağların güçlendirilmesi gerekliliğidir. Nitekim bugün Rusya'nın bölgede Suriye'ye yapmış olduğu silah satışının dışında alternatifler araması dikkat çekicidir.

 

Orta Doğu ve Putin Öncesi Rusya

 

1917 Bolşevik İhtilali ile birlikte kendi iç sorunlarına yoğunlaşan Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği(SSCB), II. Dünya Savaşı'ndan sonra Orta Doğu bölgesinde aktif politikalar izlemeye başlamıştır. 1948'de İsrail devletinin kurulması Rusya'ya Orta Doğu'ya girme fırsatını vermiştir. Bir diğer önemli olaya da Bağdat Paktı'nın ABD'nin beklediği sonucu vermeyerek bölgeyi üçe bölmesi[2] olmuştur. Bu bölünme Sovyetlerin bölgeye girişini kolaylaştırmıştır. Üçüncü bir durumda Mısır Devlet Başkanı Nasır'ın Sovyetlere karşı tutumu olmuştur. Arap Dünyası'nı kendi liderliği altında birleştirmek isteyen Nasır'ın planı Bağdat Paktı ile sekteye uğramıştır. Bu durum sonrasında Nasır, Batı karşıtı politikalar takip etmeye başlamıştır. Süveyş Meselesi ve bundan doğan 1956 Buhranı Nasır'ı büsbütün Sovyetlere yöneltmiştir.[3] Süveyş Kanalı Krizi'nde Sovyetlerin Mısır'ın yanında yer alışı ve Mısır'a silah satışı Sovyetlerin Arap Dünyası'nda prestijini arttırmıştır.[4]

 

1991'de SSCB'nin çöküşü ile birlikte dünya ABD'nin başı çektiği kapitalist Blok'un soğuk savaştan tek güç olarak çıkışına tanık olmuştur. SSCB'nin dağılmasının ardından Rusya'nın uluslararası alandaki gücü zayıflamıştır. Böylece Rusya Bolşevik İhtilalı sonrasında olduğu gibi kendi iç sorunlarına dönmüş, bu durum ise ABD'nin özellikle Ortadoğu'da tek taraflı politikalar yürütmesine imkân sağlamıştır.[5]

 

Ocak 1996'da Batı yanlısı ve yumuşak dış politika yürütmekle Duma tarafından eleştirilen Andrey Kozirev'in[6] yerine Yevgeni Primakov önce dışişleri bakanı olarak atanmış, 1998'de de başbakan olmuştur. Primakov'un gelişi ile birlikte Rus dış politikası da değişmiştir. Bu bağlamda 1990'larda Rusya'nın Orta Doğu Politikasında şu durumlar ön plana çıkmıştır:[7]

- Öncelikle Yakın Çevre'de etkinliğin korunması,

- Ortadoğu Barış Süreci'nde Rusya'nın konumunun muhafaza edilmesi,

- Bölgede etkinliğin önemli araçlarından biri olan silah ticaretinde Rusya'nın payının azalmasının önlenmesidir.

 

Rusya'nın "Suriye" Alternatifleri

 

Rus yetkililer 2011 Mart'ından bu yana Suriye'de yaşanan olaylarda Esad rejimini desteklemediklerini, halkın kendi kararı ile ülkede bir değime gitmeleri gerektiğini dile getiriyorlar ise de sonuç Esad rejiminin tüm çatışma ve olaylara karşın iktidarını devam ettirmesi olmuştur. Kısacası Rusya, Esad rejiminin Çin ile birlikte en büyük destekçisi konumundadır. Elbette Rusya bu süre zarfında Esad rejimi ile ilişkilerini iyi tutarak silah satışlarına devam etmiş, Libya'da kaybettiği açığı burada kapatmaya çalışmaktadır. Ayrıca Libya'da yaşadığı kayıplardan[8] ders alan Moskova yönetimi, Suriye'de muhalif gruplar ile görüşme çağırılarında bulunarak Esad sonrası bir süreçte de yerini sağlama almak istemektedir. Diğer taraftan Kaddafi Rejimi sonrasında Libya'da etkisi azalan Rusya son dönemlerde yapmış olduğu açıklamalar ile ülkede eski konumuna yeniden sahip olmak istediğini göstermektedir. Nitekim Libya Büyük elçisi İvan Molotkov, Rusya ve Libya Savunma Bakanlıkları arasında imzalanan 2006 tarihli askeri eğitim anlaşmasının geçerli olmasını umduklarını açıklamıştır. [9]

 

Moskova Suriye meselesinde dönem dönem muhalif gruplarla görüşmektedir. Rusya ayrıca Suriye'de Esad sonrası bir sistemde yer alabilme adına aynı zamanda 1960'dan bu yana iki ülke arasında devam eden öğrenci değişimi anlaşmalarından da yararlanmaktadır. Rusya değişim programları kapsamında Moskova'da pek çok Suriyeli öğrenciyi ağırlamaktadır. [10] Diğer taraftan Moskova Roma'da düzenlenen Suriye'nin Dostları toplantısından çıkan kararların, Suriye'deki isyancı grupları doğrudan cesaretlendireceği ve kararların iki yıldır süren krizi sona erdirmeye yardım etmeyeceğini açıklamıştır.[11] Rusya süreçte dışarıda kalmak istememekle birlikte, Suriye'nin geleceği ile ilgili konularda da yer almak istemektedir. Bu anlamda Suriye'nin Dostları toplantılarına bakışı olumlu değildir.

 

2003 sonrası zayıflayan Rusya Irak ilişkileri Putin'in 3. döneminde yeniden kurulmaya çalışılmaktadır. Ekim 2012'de Rusya Başbakanı Dmitri Medvedev Rusya Başbakanı Dmitriy Medvedev, Moskova'da Iraklı meslektaşı Nuri el-Maliki ile görüşmüş ve Rusya ile Irak'ın enerji sektörü başta olmak üzere insani alana kadar tüm yönlerdeki ikili işbirliğinin 'yol haritasını' hazırlamaya hazır olduklarını açıklamıştı. Arından Rus Lukoil Şirketi, Irak Hükümeti'nin ülkenin güneyindeki Dikar ve Mustanna şehirlerindeki 10. parselde jeolojik araştırma, hidrokarbon işleme ve çıkarımı hususundaki anlaşmayı onayladığını açıklamıştır. [12] Diğer taraftan en dikkat çeken ve en önemli anlaşma ise iki ülke arasında imzalanan 4.2 Milyar Dolarlık silah anlaşmasıdır. Bu anlaşma ile Rusya Orta Doğu'da ABD'den sonra en büyük paya[13] sahip olan ülke olmuştur. Bu anlaşmanın imzalanmasının ardından Irak'ın anlaşmayı iptal ettiği[14] yönünde haberler çıkmışsa da 4 Mart 2013'te Ria Novosti'de yer alan bir haber ile bunun yalan olduğu ortaya konmuştur. Nitekim habere göre Irak Dış İşleri Bakanı Zebari, Rusya'nın yaz aylarından önce Irak'a saldırı helikopterleri ve hava savunma sistemlerini teslim edeceğini açıklamıştır.[15]

 

Rusya Irak hamlesi ile bölgede silah pazarında ABD'den sonra en büyük paya sahip olmuştur. Ayrıca Irak yönetimi ile Moskova yönetimi arasında Suriye konusunun ele alınışı da dikkat çekmektedir. Nitekim iki ülkede Suriye'de istikrarsız bir yapı istememekte ülkede dış güçler aracılığı ile rejimin değişmesine karşı durmaktadır. Şüphesiz en önemlisi gelişme ise Rusya'nın Batı'nın Irak müdahalesi sonrasında kaybettiği bağlarını yeniden tahsis etme imkanı bulması olmuştur. Rusya tarihi müttefiki Suriye'deki çatışmalar ve kaotik durum devam ederken Orta Doğu Bölgesi'nde yeni ortaklıklar ve çıkar birlikleri kurma çabasını da hızlı yürütmektedir.

 

 


 

[1] Vladimir Putin, Vladimir Putin on foreign policy: Russia and the changing world, http://valdaiclub.com/politics/39300.html,27.02.2012,

 

 

[2] Birinci grup pakta katılan İran,Irak ve Pakistan, ikinci grup; Bağdat Paktına şiddetle karşı olan Mısır,Suriye, Suudi Arabistan ve Yemen, üçüncü Grup ise; Ürdün ve Lübnan olmuştur.

[3] ARMAOĞLU,a.g.e.s.491-492

[4] A.g.e., s.501

[5]Aslan Yavuz ŞİR, "Rusya Federasyonu'nun Ortadoğu Politikası Çerçevesinde Gazze Krizine Yaklaşımı", Orta Doğu Analiz, Şubat 2009 Cilt:1,s.31

[6]Rusya takip ettiği bu politika ile Batı ile ilişkilerini geliştirerek, oluşan yenidünya düzeni içinde yerini alabileceğini düşünmüştür. Dönemin Rusya Dış İşleri Bakanı Andrey Kozırev'in de bütün sorunların ancak Batı'nın yardımıyla çözülebileceğine inanması, Yeltsin'in işini kolaylaştırmıştır. (İlyas Kamalov, Moskova'nın Rövanşı- Putin Dönemi Rus Dış Politikası" İstanbul, Yeditepe Yayınları, 2008s.5)

[7] ŞİR, a.g.m.s.32

[8] $4 bln down the drain: Libyan rebels won't buy Russian arms, http://rt.com/news/arms-russia-contracts-libya-099/, 08.09.2011

[9] Libyan Cadets to Proceed with Military Education in Russia, http://en.ria.ru/military_news/20130209/179311164/Libyan-Cadets-to-Proceed-with-Military-Education-in-Russia------.html,09.02.2013

[10] Russia and Its Syrian Debacle: When the Enemy of My Friend Becomes My Friendhttp://world.time.com/2012/12/14/russia-and-its-syrian-debacle-when-the-enemy-of-my-friend-becomes-my-friend/, 14.12.2012

[11] Friends of Syria Group 'Encourages Extremists' – Moscow, http://en.ria.ru/russia/20130301/179758497.html,01.03.2013

[12] Savaş bitti: Rusya Irak'a geri dönüyor, http://turkish.ruvr.ru/2012_10_09/Rusya-Iraka-geri-donuyor/, 09.10.2012, Irak hükümeti Lukoil ile anlaşmayı onayladı, http://turkish.ruvr.ru/2012_10_09/Irak-hukumeti-Lukoil-ile-anlasmayi-onayladi/,09.10.2012

[13] Iraq buys $4.2 billion in Russian weapons-document, http://www.reuters.com/article/2012/10/09/us-russia-iraq-weapons-idUSBRE8980TX20121009,09.10.2012, What is behind Iraq's arms deal with Russia?, http://www.aljazeera.com/programmes/insidestory/2012/10/201210105153985484.html

[14] Iraq cancels $4.2bn Russian arms deal over 'corruption', http://www.bbc.co.uk/news/world-middle-east-20278774,10.10.2012

[15] Iraq to Get Russian Weapons by June – Minister, http://en.rian.ru/world/20130304/179805890/Iraq-to-Get-Russian-Weapons-by-June---Minister.html,04.03.2013

Dr. Merve Suna Özel Özcan

 
 
E mail:                                   mervesuna@yahoo.com
 
Eğitim Durumu
 
2010 -                                      Gazi Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü
 Siyaset ve Sosyal Bilimler (Yüksek Lisans)
 
2008 - 2011                            Gazi Üniversitesi Edebiyat Fakültesi
Tarih (Çift Anadal programı)
 
Bölüm Bitirme Tezi: Soğuk Savaş Döneminde Türkiye-ABD İlişkileri Kırılma Dönemleri (1960-1965)
 
2006 - 2010                            Gazi Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi
Uluslararası İlişkiler (Lisans)
 
 
2002-2006                              Fethiye Yabacı Dil Ağırlıklı Lise
 
 
 
Yabancı Diller                                 İngilizce                                            
Rusça (Başlangıç)
Osmanlıca (Orta )