Bu başlıkların yanı sıra ekonomistlerin ve merkez bankası başkanlarının katıldığı buluşmada ABD ekonomisinin hasta olduğu açıklaması yapıldı. Ancak hasta ABD'nin tedavisi için henüz bir fikir birliği yok.
IMF'den Çözüm Önerisi
Avrupa'dan toparlanma haberleri gelmeye devam ediyor. Avro'yu kullanan 16 ülkeyi kapsayan ağustos ayı güven endeksi son 2.5 yılın en yüksek seviyelerine çıkarak 101,8'e yükseldi. Temmuz ayında bu rakam 101,1 seviyesinde idi. Endekste yükselişi sağlayan etkenlerin başında; Avrupa'da işsizlikle yaşanan endişelerin azalması ve tüketici güvenindeki toparlanma gösteriliyor.[[1]]
Avrupa Merkez Bankası ise 15 aydır değiştirmediği faiz oranlarını Eylül ayında da değiştirmeyeceğini ve yüzde 1 seviyesinde tutmaya devam edeceğini bildirdi.[2] Almaya ekonomisinde ki güçlü büyüme trendinin de etkisiyle Avro bölgesinde ikinci çeyrekte yaşanan yüzde 1'lik büyümeyi yavaşlatmak istemeyen Avrupa Merkez Bankası, ABD ekonomisinin içinde bulunduğu durumu da göz önünde tutarak bir süre daha faiz oranlarını düşük seviyede tutacak gibi gözüküyor.
Uluslar arası Para Fonu (IMF), ülkelerin krizden çıkışına, ekonomik büyümeye ve ülkelerin sürdürülebilir borç seviyelerine ulaşmasına yardımcı olmak amacıyla hazırladığı raporda artan kamu borçları konusunun altını çizdi. IMF raporunda, G-20 ülkelerinde 2007 yılında kamu borçlarının gayri safi yurt içi hasılaya oranının yüzde 78 seviyesinde olduğunu, 2009 yılında yüzde 97'ye çıktığını, 2015 yılında ise bu rakamın yüzde 115'e ulaşacağını tahmin ettiğini bildirdi. Raporda, bazı ülkelerin borçlarını ödeyemeyeceği endişesinin piyasalara yansıması durumunda birçok ülkenin bundan önemli ölçüde etkileneceği, Yunanistan, İzlanda, İtalya, Portekiz ve Japonya'nın "borç limiti" sınırına oldukça yakın olduğunu, İrlanda , ABD, İngiltere ve İspanya'nın ise tehlike alanına taşındığının altı çizildi. IMF'nin önerisi ise ülkelerin borç seviyelerini düşürmek için başta kamu harcamaları içerisinde önemli yere sahip olan emeklilik ve sağlık harcamalarının kontrol altına alınması gerektiğini, uzun vadede mali planların açıkça tanımlanmasının ve geçmişteki davranışların gözden geçirilmesinin şart olduğunu belirtiyor.[3]
Avrupa ise ABD gibi finansal reforma hazırlanıyor. Buna göre Avrupa Birliği 3 denetim kuruluşuyla bankaları, sigorta ve emeklilik şirketlerini ve mali hizmetler sektörünü yakından izleyecek. Ayrıca oluşturulacak Avrupa Sistematik Risk Kurulu ile mali piyasalar gözlemlenip muhtemel krizlere karşı erken uyarılar vermeye çalışacak. [4]
ABD Ekonomisi Hasta Ama Tedavi Konusunda Ortak Bir Karara Varılamadı
ABD'nin Jackson Hole kasabasında düzenlenen, aralarında ABD, Avrupa, Japonya ve Türkiye Merkez Bankası başkanlarının da bulunduğu başkanlar ve ekonomistler buluşmasında ABD ekonomisinin krizden çıkışı için ortak bir karara varılamadı. Jackson Hole katılımcıları 'Amerikan ekonomisi hasta ancak doktorlar tedavi konusunda uzlaşmış değil. Bir yıl önce krizin kendini en fazla hissettirdiği dönemde ortak bir karara ve fikir birliğine varılmışken şimdi ise sorunlar daha derinleşmiş ve kriz farklı bir boyut almıştır.' açıklaması yaptılar.[5]
Yaşanan krizin faklı boyutunu; işsizlik sorununa hala kesin bir çözüm bulunamaması ve yatırımcıların hala endişe duyması bu sebepten yatırımların istenilen düzeyde artmaması olarak değerlendiren ekonomistler ayrıca ABD Merkez Bankası FED'in 20 aydır ve hala da uygulamakta olduğu düşük faiz oranları ile ekonomik canlanma yaratma stratejisinin yetersiz olduğunun savundular. Avrupa Merkez Bankası Başkanı Jean-Claude Trichet ise FED'in uygulamış olduğu stratejinin aksine kısa vadeli çözümler yerine uzun vadeli çözümler bulunması gerektiğini savundu. Yatırım dünyasında önemli bir yere sahip Rogers Holdings adlı finansal danışmanlık şirketinin sahibi Jim Rogers ise ABD'nin Avrupa'yı örnek alması gerektiğini ve para basmak yerine Avrupa gibi kemer sıkması gerektiğini söyledi.[6]
Enflasyon Oranında Artış
Merkez Bankası Para Politikası Kurulu küresel ekonomideki gidişatı ve ekonomik durgunluğu göz önünde bulundurarak faiz oranlarının bir süre daha mevcut düzeylerde tutulması ve uzun süre düşük düzeylerde seyretmesi gerektiğini açıkladı. Para Politikası Kurulu'nun yapmış olduğu toplantı çerçevesinde enflasyon oranı hakkındaki öngörüsü ise enflasyonun kısa vadede geçici bir artış kaydedeceği fakat yılın son çeyreğinde ise tekrar düşeceği yönünde idi ve doğru çıktı. TÜİK tarafında açıklanan enflasyon rakamlarına göre 2010 ağustos ayında TÜFE yüzde 0,40 ÜFE ise yüzde 1,15 artış gösterdi. Buna göre ağustos ayı itibariyle yıllık enflasyon TÜFE'de yüzde 8,33 ÜFE'de iseyüzde 9,03 artış gösterdi [7].
Açıklanan veriler çerçevesinde ise dış ticaret açığı ve ihracat rakamları açıklandı. Türkiye İstatistik Kurumu'nun verilerine göre Temmuz ayında geçen yılın aynı ayına göre dış ticaret açığı 3 milyar 796 milyon dolardan 6 milyar 417 milyon dolara ulaştı[8]. Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM)'in açıkladığı veriler çerçevesinde ise 2010 ağustos ayında ihracat bir öneki yılın aynı ayına göre yüzde 11,44 artışla 8 milyar 561 milyon dolar seviyesine yükseldi. Son 12 aydaki ihracat ise 110 milyar 502 milyon dolar seviyesinde gerçekleşti.[9]
[[1] ] 'AB`de ekonomiye güven 2.5 yılın zirvesinde', http://bigpara.ekolay.net/M3/haber_detay.asp?id=722327
[2] 'Avrupa faiz kararını açıkladı', http://bigpara.ekolay.net/M3/haber_detay.asp?id=722693
[3] 'IMF`den borçlu ülkelere uyarı', http://bigpara.ekolay.net/M3/haber_detay.asp?id=722713
[4] 'AB, 3 birimle piyasaları denetleyecek', http://bigpara.ekolay.net/M3/haber_detay.asp?id=722811
[5] 'ABD hasta ama tedavide uzlaşı yok', http://bigpara.ekolay.net/M3/haber_detay.asp?id=722320
[6] 'ABD Avrupa'yı taklit etsin', http://bigpara.ekolay.net/M3/haber_detay.asp?id=722323
[7] 'Merkez: 'Faizleri indirebiliriz', http://bigpara.ekolay.net/M3/haber_detay.asp?id=722501,
[8] 'Dış ticaret açığı açıklandı', http://bigpara.ekolay.net/M3/haber_detay.asp?id=722339
[9] 'İhracat 8 milyar doları aştı', http://bigpara.ekolay.net/M3/haber_detay.asp?id=722588
