Bu sayfayı yazdır

“İNOVASYON SİSTEMLERİ” ÜZERİNE BİR DEĞERLENDİRME

Yazan  24 Aralık 2009
“İnovasyon Sistemi” 1980’lerden itibaren iktisat literatürüne girmiş ve bugüne değin gelişerek kullanılmaya devam etmiştir.

Halen, akademisyenler kadar politika tasarımcıları arasında da yaygın olarak kullanılmaktadır. Ancak "inovasyon sistemi" kavramının tanımının açık ve esnek bırakılması ve yaygın kullanılışı beraberinde yanlış ve yüzeysel bir biçimde yorumlanmasına da neden olmuştur.


Bengt-Åke Lundvall, Ulusal İnovasyon Sistemi(ULİS) kavramını, "ekonomik yapı ve kurumsal oluşumların, araştırma ve keşifleri olduğu kadar öğrenmeyi de etkileyen yönleri ve bütün unsurları" olarak tanımlamaktadır. Ona göre "üretim sistemi, pazarlama sistemi ve finans sistemi öğrenmenin yer aldığı alt sistemlerdir" ve "ULİS'in analizinde hangi alt sistemlerin ve toplumsal kurumların çözümlemeye katılması ya da dışta tutulması gerektiğinin ayrıntılı olarak belirlenmesi, kuramsal yaklaşımları olduğu kadar tarihsel çözümlemeleri de içeren bir iştir... [Bu bakımdan] hangi alt sistemler dahil edilmeli ve hangi süreçler incelenmeli konusu göz önünde tutularak, ULİS tanımı açık ve esnek bırakılmalıdır (1992)."[1] Lundvall, çalışmasını Friedrich List'in 1841'de yayımlanan National System of Political Economy'sine [Ulusal Politik Ekonomi Sistemine] dayandırmaktadır.

Ulusal İnovasyon Sistemi (ULİS), kavramının temeli 1980'lerin sonlarında İktisatçı Chris Freeman tarafından ortaya atılmış ve "ulusal ekonomide yeni ürünlerin yayınımı ve tanımını, süreçleri, sistemleri etkileyen bütün kurumsal ve yapısal faktörleri içeren bir system olarak tanımlanmıştır (Freeman, 1992)[2]. Freeman ve Nelson'a (1993)[3] göre ulusal inovasyon sistemi dar bir tanımlamayla yeni teknolojilerin üretim, yayınımında aktif olarak bulunan özel ve kamu AR-GE laboratuarları, kalite kontrol ve test birimleri gibi kurumlar, yeni teknolojinin üretim ve yayınımını düzenleyen patent enstitüleri, ulusal standart enstitüleri gibi kurumlar, bilimsel ve teknik bilginin girişi ve yayılmasını destekleyen bilimsel ve teknik bilgi servisleri, bilim parkları, yayınlar, kütüphaneler ve üniversiteler gibi kurumlar, nitelikli iş gücü, teknik becerileri sağlayan öğretim sistemi ve sınai eğitim sistemi gibi kurumlar ile bilim ve teknoloji politikalarını formüle eden ve yürüten bakanlıklar, ulusal araştırma konseyleri gibi kurumlardan oluşur.

Daha sonraları birçok akademisyen tarafından kullanılan[4] ve geliştirilen kavram zamanla "ulusal" niteliğini yitirmiştir. Bunda da küresel araştırmaların ve uluslararası bilgi paylaşımlarının artması rol oynamıştır. Yapılan çalışmalarda ortak noktalar bulunmakta fakat oluşan farklılıklar kavramın teorileşmesinde bir engel teşkil etmektedir.[5]

Aralık 2009'da yayınlanan bir makalede[6] kavramın gelişmesi ve bugün geldiği nokta ile ilgili olarak beş maddeden oluşan bir sonuca varılmaktadır. İlk olarak inovasyon sistemleri kavramının çağdaş ekonomik performansın gelişmesinde çok önemli bir rol oynadığına ve inovasyon performansında temel oluşturduğuna dikkat çekilmektedir. Bireysel aktörlerin inovasyon performansını (firma, aynı zamanda diğer kuruluşlar) kurum ve kurallar ile etkileşim şekillleri etkilemektedir. Bunla bağlı olarak, inovasyon sistemleri refah maksimizasyonu ile ilgili olan klasik denge kavramı tarafından değerlendirilmemelidir. Inovasyon sistemleri arasında farklar bulunmakta ve bunun nedeni toplam ve mikroekonomik performans farklılıklarından kaynaklanmakta, ama bu tür farklılıklar, ekonomik teori yerine tarihsel analiz ile açıklanmaktadır.

İkinci olarak inovasyon sistemi kavramı kullanan bilim adamları arasında içerik açısından farklılıklar bulunduğudur. Asıl olan Freeman, Lundvall ve Nelson tarafından temelleri atılmış olan kavramın ve bunların hakim olduğu bir literatürün bulunmasıdır. Ayrıca, ulusal, bölgesel ve sektör tabanlı sistemler olarak gelişen ayrım da bir çeşitlilik eklemektedir.

Üçüncü ve daha somut olarak, inovasyon sistemleri literatürü beş ana nokta sunmaktadır: inovasyon için Ar-Ge dışında daha geniş bir girdi gerektiği, kurum ve kuruluşların önemi, aktörler arasındaki etkileşimin rolü, interaktif öğrenmenin rolü, statik yerine daha dinamik bir bakış açısı, ve son olarak, sosyal sermayenin rolü. Bu özel noktaların her biri temel iktisat biliminden ziyade farklı bilimlerden etkilenmişlerdir. Diğer bir deyişle, inovasyon sistemleri literatürü çok disiplinlidir.


Dördüncü olarak, ulusal inovasyon sistemi literatürü birçok durumda politika amaçlı olarak başarıyla kullanılmıştır. İnovasyon sistemleri kavramı sanayi ve ticaret politikası alanında eldeki politika alternatiflerinin yeniden değerlendirilmesi yönünde olasılıklar üretmiştir. Aslında politika yapıcılar için bir çerçeve ve daha geniş politika hedefleri sunmaktadır. İnovasyon sistemleri inovasyon süreçlerinin analizi için politika yapıcı bir araç sunmaktadır. Bu durum fırsat yanında aynı zamanda tehditler de içermektedir. Fırsatlar inovasyon sistemi içerisinde yeralan işlemlere bağlıdır ve inovasyon performansını etkileyen daha fazla kanalı harekete geçirmektedir. Tehditler ise potansiyel inovasyon sistemlerinin nasıl işlediğini anlamayan politika yapıcılarının yanlış değerlendirmelerinden oluşmaktadır.

Son olarak, literatür ve politika çevrelerinde inovasyon sistemleri yaklaşımı güçlü bir pozisyon elde etmeyi başarmıştır. Kavramın geleceği, savunucularının bu yaklaşımı ne kadar daha geliştireceklerine bağlıdır. İnovasyon sistemleri genellikle niteliksel bir şekilde ya da göstergeler yoluyla analiz edilen bir olgu haline gelmiştir. Bunlar başarılı olmuşlar fakat somut sonuç ve politika önerilerine ulaşmada zayıf tarafları bulunmaktadır. Kurumların önemli olduğu sonucuna ulaşmak farklı, kurumsal düzenlemelerin inovasyon üzerindeki etkisini nasıl ve ne kadar değiştirdiğini göstermek farklıdır.

[1] LUNDVALL, Bengt-Ake. National Systems of Innovation.Towards a Theory of Innovation

and Interactive Learning, Pinter Publishers, London,

[2] FREEMAN, Christopher. "Formal Scientific and Technical Institutions in the National

Systems of Innovation", B.A. Lundvall (Ed.), National Systems of Innovation.towards a

Theory of Innovation and Interactive Learning, London, Pinter Publishers, 1992.

[3] NELSON, Richard. "National Innovation Systems: A Comperative Analysis", Oxford

University Press, New York, 1993.

[4] "Ulusal inovasyon sistemi" ile ilgili bilimsel literatürün önde gelen isimlerine ve çalışmalarına http://www.inovasyon.org/BTPol_Arsiv_ULIS_literaturu_1.htm adresinden ulaşılabilmektedir.

[5] Bu konuda kapsamlı çalışmaları ve kitapları bulunan Charles EDQUİST'e göre de "inovasyon sistemi" bir teori değil fakat kavramdır. İnovasyon Sistemi ve politikasının nereden geldiği ve nereye gideceği ile ilgili kapsamlı birmakale 2007 yılında LUNDVALL tarafından ele alınmıştır : " Innovation System Research and Policy Where it came from and where it might go" ttp://www.cas.uio.no/research/0708innovation/Lundvall_041207.pdf

[6] Luc Soete, Bart Verspagen, Bas ter Weel, "Systems of Innovation"

http://www.merit.unu.edu/publications/wppdf/2009/wp2009-062.pdf


* Ekin Keskin, 21. Yüzyıl Türkiye Enstitüsü Dış İlişkiler Koordinatörü
Ekin KESKİN

1974 yılında Balıkesir'de doğmuştur. Lise eğitimini ABD'de Falls Church High School ve Ankara Atatürk Anadolu Lisesinde tamamlamıştır. 1995 yılında Ankara üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi İşletme Bölümünden mezun olmuştur. 2001 yılında ODTü Bilim ve Teknoloji Politikaları çalışmaları Bölümünde  Yüksek lisans eğitimine başlayan Keskin, buradaki eğitimini tamamladıktan sonra 2003 yılında Birleşmiş Milletler üniversitesi- UNU MERIT'te doktora çalışmalarına başlamıştır.

TüRKÇE MAKALELER

Irak Ekonomisinde Savaşın Etkileri ve Petrolün Rolü (Aziz Koluman ile birlikte)  Jeo Ekonomi Dergisi Sayı : 1 2000.