Kesinlikle Ekonomide Bir Şeyler Oldu?
 Bu sayfayı yazdır

Kesinlikle Ekonomide Bir Şeyler Oldu?

Yazan  08 Temmuz 2019

Türkiye ekonomisi son dönemde genci ihtiyarı, çiftçisi sanayicisi, işçisi memuru kadını erkeği herkesin dilinde. Kesinlikle ekonomide bir şeyler oldu. Herkesi etkilemeyi başardı.

Ne oldu da ekonomide herkes ilgilenmeye başladı?. Olan her ne ise birdenbire mi oldu?. Yoksa yavaş yavaş mı oldu?. O alıp verip ekonomiye can verdiğimiz günlere ne oldu?. Şimdi almıyoruz hatta vermiyoruz noktasına geldik. Ekonomiyi can çekişir halde bıraktık. Harcamaya devam edelim. Kredi istersen var, kredi kartına taksit taksit alışveriş imkanı da var, çeşit çeşit yapılandırma seçeneklerimiz var, Finans ve bankacılık sektörü borçlarınıza kefalet, inşaat sektöründeki şirketlere kolaylıklar var, hatta KGF üzerinden devlet kefilliği de var, Ucuz ve serbest ithal mallar, hammaddeler ve ara malları da vardı.

Yıllarca “aldık verdik ekonomiye can verdik” yani tükettik tükettik tükettik. Yerli katma değeri daha çok kullanan malları üretmeyi unuttuk. Her geçen yıl ithal girdilere olan bağımlılığımızı artırdık. Böylece yerli üretimi azalttık, ama tüketim yapmaya(ithal ederek) devam ettik. Bu da borcumuzu artırdı da artırdı. 2002 yılında yaklaşık 130 milyar dolar olan borcumuzu 2019 yılında yaklaşık 450 milyar dolara çıkardı. Kamu da borçlandı, özel sektörde borçlandı. Yılmadık borç bulduk borcumuzu ödedik. Tekrar borçlandık. Hane halkında farklı mıydı durum? Hayır tabiki. 2002 yılında harcanabilir gelirinin yaklaşık %3 kadar olan borcu 2019 yılında yaklaşık %50 oldu. Yani gelirinin yarısını daha kazanmadan harcayan insanlara dönüştük. Borçla gelen dövizi reel yerli katma değerli tarım ve sanayi malları sektörlerine harcamaktansa yollar yaptık, binalar yaptık, köprüler yaptık, hastaneler yaptık, vs. “Beton ekonomisi” adı altında faizle bulduğumuz parayı halk tabiri ile “taşa toprağa” yatırdık. Buralardan yeteri kadar gelir elde edemedik, bunlar için tekrar borçlandık. Hatta bu yatırımları devletin garantörlüğünde özel sektöre yaptırdık. 50 milyar dolara malolacak yatırımlara 130 milyar ödedik, ödüyoruz. Yetmedi yabancılara yaklaşık 50 milyar dolarlık gayrimenkul satışı yaparak(sıfır faiz ödemesi) ekonomideki parasal genişlemeyi teşvik ettik. Gelen parayı da harcadık. Yetmedi nereden geldiği, ülkeye nasıl girdiği veya kimin getirdiğini bilmediğimiz 64 milyar dolar döviz net hata noksan hesabında kayıt altına aldık. Bunu da tükettik. Bunların üstüneveya yanına nereye koyarsanız koyun, 2003-2019 yılları arasında yaklaşık 70 milyarlık dolar özelleştirmeden gelir elde ettik. Bunu da tükettik.

Şimdi 2003-2019 yılları arasında ülkeye borç ile veya ödemesiz şekilde giren dövizi topladığımızda; 300 milyar dolar kamu-özel sektör borçlanması, 70 milyar dolar özelleştirme geliri, 64 milyar dolar net hata noksan hesabı fazlası ve 50 milyar dolar yabancılara gayrimenkul satış geliri olmak üzere 484 milyar dolar döviz girişi olmuştur. Peki ne elde ettik bu dövizle.

  1. İşsizlik azaldı mı?. Hayır.(yeni hesaplama tekniklerine rağmen)
  2. Enflasyon oranı artışı ne oldu?. 2002 yılında TÜFE %29,75 idi 2018 yılında %20, 2002 yılında ÜFE %30,85 idi 2018 yılında Yİ-ÜFE  %33,64 olarak gerçekleşti.
  3. Hanehalkı borcu 2002 yılında %3 idi 2018 yılında %50 olmuş ve reel sektör döviz borcu sürdürülemez noktaya taşınmıştır.
  4. Ortalama 100 milyar dolara karşılık gelen satılamayan iki milyon adet konut ve “Beton ekonomisinin” ortaya çıkardığı yapılar kaldı.
  5. Dış ticaret açığımız 2002 yılında 13 milyar dolar idi 2018 yılında krize rağmen 55 milyar dolarda kaldı.
  6. Tarım sektörünün 2002 yılında %4 olan ithal girdi bağımlılığı 2018 yılında yaklaşık %20, imalat sanayinin 2002 yılında yaklaşık %15 olan ithal girdi bağımlılığı 2018 yılında %37’ye çıkmıştır. İthal girdi / Katma değer oranı ise %50’yi geçti. Hatta eti, samanı, soğanı ithal eder hale geldi.
  7. 2001 krizinde olduğu gibi ülke ekonomisi Dolarizasyon süreci ile karşı karşıya kaldı.

Bu kadar döviz girişine rağmen ekonomide her şey yolunda iken, birden bire ne oldu.

Daha önce bize borç verip ekonomimizi canlandıran yabancı sermaye, neden borç vermeyi bıraktı. Milyarlarca dolarlık özelleştirme gelirleri elde ederken neden şimdi elde edemiyoruz. Faizler neden düşmüyor?. Enflasyon neden yükseliyor?. Ülkedeki tarım ve sanayi sektöründeki işletmeler neden üretimlerini yavaşlattılar?. Tüketici neden tüketim yapmayı bıraktı?.Aklım almıyor benimde.

O yüzden diyorum ki: KESİNLİKLE EKONOMİDE BİR ŞEYLER  OLDU?

 

Prof. Dr. Mehmet Alagöz

21. Yüzyıl Türkiye Enstitüsü
Ekonomi Araştırmaları Merkezi Başkanı