< < Feridun Sinirlioğlu Dışişleri Bakanı: İsrail Çok Memnun
 Bu sayfayı yazdır

Feridun Sinirlioğlu Dışişleri Bakanı: İsrail Çok Memnun

Yazan  15 Eylül 2015

Türk dış politikasının çok önemli bir dosyasını teşkil eden İsrail ile ilişkiler AKP dönemindeki kadar manipülatif ve çelişkilerle dolu olmamıştır. 2002 yılında AKP iktidarının başlaması ile birlikte gelişen Anlara-Tel Aviv ilişkileri neticesinde önce İsrailli Ofer grubuna İstanbul’un önemli limanları devredilmeye çalışılmış, ardından Türkiye’nin Suriye sınırındaki mayınların temizlenme işi İsrailli şirketlere verilmeye çalışılmış ve tüm bu gelişmelerin neticesinde de dönemin Başbakanı Erdoğan’a ABD’de en önemli Yahudi nişanı verilmiştir. Ardından tam da AKP oylarının düşme eğiliminde olduğu sırada Davos’ta bir “One minute” skandalı ve Mavi Marmara gemisinin Gazze’ye doğru yola çıkmasının üzerine İsrail askerlerinin gemiye çıkması ve 9 kişinin öldürülmesi olayından sonra Türkiye-İsrail ilişkileri diplomatik olarak en düşük seviyeye inmiştir. Ancak diplomatik ilişkilerin dip yaptığı sırada Türkiye ve İsrail ekonomik ilişkileri kesilmeden devam etmiştir. Tam da dünyada itibarını kaybetmiş ve diktatör seviyesine gelmiş Cumhurbaşkanı Erdoğan yeni Türk dışişleri bakanı olarak İslami kimliği baskın olmayan ve 2002-2007 yılları arasında Türkiye’nin İsrail büyükelçiliğini yapmış olan Feridun Sinirlioğlu seçim hükümetinin dışişleri bakanı olarak atanmıştır.

Sinirlioğlu’nun Dışişleri Bakanı olarak duyurulmasının hemen ardından ilk açıklama, Sinirlioğlu’nun Haziran ayında gizlice görüşmede bulunduğu İsrail Dışişleri Bakanı müsteşarı Dore Gold’dan gelmiştir. Gold’a göre, Sinirlioğlu’nun Dışişleri Bakanı olarak atanması iki ülkenin diplomatik ilişkilerinin normalleşmesi için büyük bir şanstır.[i] Kısaca Türkiye ve İsrail arasındaki kriz yıllarında bazı gelişmelere bakacak olursak iki ülke arasında eksik olan tek normalleşmenin diplomatik düzeyde olduğu görülecektir. Muhakkak ki Sinirlioğlu da Türkiye’nin imajının düzeltilmesi ve İsrail ile diplomatik sempatiklikte resimler vermesi açısından dünyaya çeşitli mesajlar vermesi için tercih edilmiştir. Böylelikle iki ülke arasında eksik olan diplomatik ilişki de yavaş yavaş tamamlanmış olacaktır.

 

Tablo: Türkiye-İsrail AKP Dönemi İhracat ve İthalat Rakamları Dolar

 

Yıl

İhracat

İthalat

2015 (Temmuz)

1.580.328.647

1.048.703.573

2014

2.950.902.396

2.881.261.733

2013

2.649.663.186

2.417.954.924

2012

2.329.530.503

1.710.401.175

2011

2.391.148.260

2.057.313.741

2010

2.080.147.766

1.359.638.700

2009

1.522.436.016

1.074.726.958

2008

1.955.234.789

1.447.918.834

2007

1.658.194.864

1.081.742.961

2006

1.529.158.098

782.149.470

2005

1.466.912.916

804.690.519

2004

1.315.292.356

714.142.767

2003

1.082.998.166

459.488.300

2002

861.433.736

544.466.514

Toplam

25.373.381.699

18.384.600.169

Kaynak: Ekonomi Bakanlığı Dış Ticaret İstatistikleri

 

Yukarıda Ekonomi Bakanlığı Dış Ticaret İstatistikleri veri tabanından alınan rakamlara da bakılacak olursa Türkiye ve İsrail arasındaki ekonomik ilişkinin kesintiye uğramadan her geçen yıl artarak devam ettiği görülmektedir. Ancak Türkiye’nin İsrail ekonomisine katkısı sadece ikili ekonomik ilişkilerin de ötesindedir. Her şeyden önemlisi Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Barzani ile başlattığı enerji ilişkisi neticesinde adı Kürt petrolü olarak da anılan ancak için “Kerkük” petrolünün de olduğu kaynaklar İsrail’e Türkiye’nin Ceyhan limanı üzerinden akmaktadır. Financial Times’ın kısa süre önce çıkan haberine göre, İsrail, ihtiyacı olan petrolün %77’sini Irak Kürtlerinden almaktadır. Üstelik iddialardan birisi de İsrail’in bu petrolü sırf Kürtlere mali yardım olsun diye aldığı ve bir kısmını başka ülkelere satabileceği yönündedir.[ii] Dolayısıyla İsrail’in Barzani’den aldığı paralar da Türkiye’de Halk Bankasına yatırılmaktadır. Oysa ki Türkiye’nin Ceyhan limanından İsrail’in Hayfa limanına giden petrol uluslararası hukuka göre Irak petrolüdür ve Irak, İsrail’i tanımamaktadır. Bu durumda da Irak, İsrail’e petrol satamaz, kendi petrolünün aracılar yoluyla İsrail’e satılmasına da izin vermez. Türkiye ise sözde diplomatik “küslük” yaşadığı İsrail’e, Barzani petrolünün akmasına aracılık etmektedir. Bu noktada hatırlatmakta fayda var: AKP yönetiminin çok duygusal davrandığı Gazze konusunda, Barzani petrolünün İsrail’e aktığı dönemde hiç bir değişiklik olmamıştır. Diğer yandan BTC üzerinden Azeri petrolünün de İsrail’in yıllık petrol ihtiyacının %30-40 oranını karşıladığı düşünülecek olursa,[iii] İsrail’in ihtiyacı olan petrolün tamamı Türkiye üzerinden gitmektedir.

Geçtiğimiz Haziran ayında Roma’da İsrailli mevkidaşı ile görüşen eski dışişleri müsteşarı günümüzün Dışişleri Bakanı Sinirlioğlu’nun gündeminde yeni dönemde İsrail ile ilgili konular bulunmaktadır.[iv] Bunlardan en önemlisi İsrail doğalgazının Türkiye üzerinden Avrupa pazarlarına ulaştırılması projesidir. İlk etap gazını Mısır’a ihraç etmeyi planlayan İsrail, Mısır’da bulunan büyük doğalgaz rezervlerinin 2025 yılından itibaren aktif hale gelme ihtimali karşısında 2020’li yıllarda kendi sahalarından çıkarmayı planladığı doğalgazı satabilmek için yüzünü tekrar Türkiye’ye dönmek zorunda kalmıştır. Bu nokta da Türkiye ile diplomatik ilişkilerin normalleşmesi için ve boru hattı pazarlıklarının tanıdık bir yüzle devam etme olasılığının doğması hakikaten de İsrail için büyük bir “şanstır”.


[i]Emine Kart,        “Israel’s Top Diplomat Singing Turkey’s New FM’s Praises”, Hürriyet Daily News, 2 Eylül 2015, http://www.hurriyetdailynews.com/israels-top-diplomat-singing-turkeys-new-fms-praises.aspx?PageID=238&NID=87858&NewsCatID=352

[ii]http://www.bbc.com/turkce/haberler/2015/08/150824_kurt_petrolu_israil

[iii]Brenda Shaffer, “Azerbaijan’s Cooperation with Israel Goes Beyond Iran Tensions”, The Washington Institute, Policy Watch 2067, 16 Nisan 2013, http://www.washingtoninstitute.org/policy-analysis/view/azerbaijans-cooperation-with-israel-goes-beyond-iran-tensions

[iv]Barak Ravid, “In Secret Meeting, Israel and Turkey Renew Reconciliation Talks”, Haaretz, 22 Haziran 2015, http://www.haaretz.com/news/diplomacy-defense/.premium-1.662476

Dr. Tuğçe Varol

21. Yüzyıl Türkiye Enstitüsü
Amerika Araştırmaları Merkezi Başkanı