Bu sayfayı yazdır

Petrol ve Savaş

Yazan  28 Mart 2006
Afganistan ve Irak’ta gerçekleşen önümüzdeki dönemde süreceği ABD tarafından ilan edilen savaşın nedeninin Orta Doğu halklarına demokrasi getirmek olduğuna Amerikan halkı dahil olmak üzere kimse inanmıyor.

Dünya bu savaşın nedeninin ABD'ye 21. yüzyılda tek süper güç kalma imkanını verecek şekilde petrol rezervleri üzerinde denetim sağlamak olduğunu biliyor.

Peki, ABD'nin petrol üzerinden denetim sağlamak istemesinin nedenleri nedir? Bu konuyu anlamak için petro-politik bir analiz gerçekleştirmemiz gerekiyor. Halen "bilinen" dünya petrol rezervleri 1,4 trilyon varildir. Ancak, bunun 550 milyar varili tüketilmiştir. Bundan dolayı "bilinen" kalan rezerv 850 milyar varildir. Bugünkü dünya yıllık tüketimi 30 milyar varil civarındadır. Bu hızla tüketim sürdüğü takdirde mevcut "bilinen" rezervler ancak 30 sene daha yetecek ölçüdedir.

Yeni arama ve çıkarma teknolojilerinin kullanılması durumunda önümüzdeki yıllarda 610 milyar varil yeni rezerv bulunacağı öngörülmektedir. Bir diğer ifade ile dünya rezervleri, "bilinen" 850 milyar varil+"bulunacak" 610 milyar varil=1460 milyar varil civarındadır. Bu ise dünya petrol rezervlerinin 70 yıllık olduğunu göstermektedir.

Günlük petrol üretimi 75 milyon varildir. Bu tüketimin 1/3'ünü petrol üreten ülkeler, 1/3'ünü ABD, 1/5'ini Avrupa, 1/10'unu Japonya ve geri kalan 1/6'sını dünyanın geri kalan kısmı yapmaktadır. Günde 20 ila 25 milyon varil petrol tüketen ABD tüketimin 8 milyon varilini yani 1/3'ünü kendi kaynaklarından sağlamaktadır.

ABD'nin "bilinen" 200 milyar varillik rezervinin 170 milyar varili tüketilmiştir. Kalan "bilinen" 30 milyar varil petrolün bugünkü kullanım hızı ile 10 senelik ömrü vardır. Ancak, keşfedilmiş olan 75 milyar varil petrol ile "keşfedileceği varsayılan" 85 milyar varil bu miktara eklendiğinde Amerikan piyasası tüketiminin 8 milyon varilini iç kaynaklarından sağlamaya devam ettiği takdirde 65 yıllık bir rezerve sahiptir.

Dünya petrol tüketimi ve Amerikan petrol tüketimi artmaktadır. Dünyanın ve ABD'nin petrol tüketimini karşılayabilmek için yeni petrol rezervlerinin gelişmiş teknolojiler kullanılarak çıkarılması gerekmektedir. Bu da ABD'nin petrol alanları çevresinde askeri ve politik hakimiyet tesis ederek rezerv alanlarını Amerikan firmalarına açması "gerekliliğini" beraberinde getirmektedir.

ABD'nin hiç savaşmadan petrol alanlarındaki devletlerle ekonomik ilişkiler geliştirerek bunu yapmasının mümkün olduğu savaşa hiç gerek olmadığı ileri sürülebilir. Örneğin, ABD Libya'da Kaddafi rejimini yıkmaya gerek görmeden dize getirmiş ve Libya'da Sirte petrol yataklarında Amerikan firmaları sondaj yapmaya başlamışlardır. Ancak, Irak gibi geliştirilecek petrol rezervlerinden elde edilecek gelirlerle bölgesel güç haline gelme imkanı olan ülkelerle bu tür bir işbirliğini ABD riskli görmektedir.

Bunun yerine bu ülkelerde risk unsuru olan rejimlerin yıkılması, enerji kaynaklarının Amerikan yanlısı yeni rejimlerle Amerikan petrol şirketlerinin işbirliğine verilmesi ABD açısından stratejik bir öneme sahiptir. Bu sayede ABD 21. yüzyılda Amerikan gücüne meydan okuyabilecek ülkelerin petrol tüketimlerini de denetim altına alacaktır. ABD'nin dünya üzerindeki bütün petrol alanlarını kontrol altına alması mümkün değildir.

Dünya petrol rezervlerinin bulunduğu temel alanlar, büyüklük sırası ile Arap-İran kuşağı, Batı Sibirya,Kuzey Denizi, Venezeulla, Nijerya, Kuzey Hazar, Amuderya, Güney Hazar, Libya-Sirte. Arap-İran kuşağı ve Batı Sibirya'daki yataklar dünya rezervlerinin yarısına yakınını oluşturmaktadır.

ABD, Irak üzerinden Arap-İran petrol kuşağına, Afganistan üzerinden de Amu Derya ve Güney Hazar kuşaklarına uzanmakta, bu bölgelerin rezervlerini gelecek 70 sene için denetim altına almaya çalışmaktadır. Özetle ne olup bittiğini anlamamız için petrol meselelerini çok daha yakından araştırmamız gerekmektedir.

Bu konuda son dönemde bazı ciddi araştırmalar yayınlanmaktadır. Bunlardan bir tanesi de Prof.Dr. Şener Üşümezsoy ve Dr. Şamil Şen'in yazdığı "Yeni Dünya Petrol Düzeni ve Körfez Savaşları" (İnkilap Yayınevi 2003) adını taşımaktadır.