21. Yüzyıl Türkiye Enstitüsü Başkanı Prof. Dr. Ümit Özdağ, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın 15 Mart 2015’de “Türkiye’de Kürt sorunu yoktur” şeklindeki açıklamasının ne anlama geldiği sorusunu cevaplandırdı. Ümit Özdağ, Haziran 2015 seçimleri yaklaşırken, Anayasayı ihlal ederek partili bir cumhurbaşkanı şeklinde meydanlarda AKP için oy toplama çalışması yaptığının altını çizdi. Ümit Özdağ, Erdoğan’ın “Kürt sorunu yoktur” şeklindeki açıklamasını ise şöyle değerlendirdi: “Daha kısa bir süre önce 28 Şubat 2015’de Dolmabahçe Sarayı’nda terör örgüt liderinin açıklaması Başbakan  yardımcısı ile İçişleri bakanının huzurunda Türk milletine okundu. Öcalan açıklamasında Türkiye Cumhuriyeti'ne seçimlerden önce ve sonra yerine getirilmesi şartını dayattığı 10 maddelik bir bildirge dayattı. Bu bildirgede yapılan dayatmalar halk tepki göstermesin diye bir örtülü dil ile kaleme alınmış. Öcalan, bu dayatmaların bir bölümünün seçim öncesinde Hükümet tarafından gerçekleştirilmesi durumunda PKK’dan “silahlı mücadeleyi durdurmasını” talep etti. Dikkat edin, silahın bırakılması söz konusu değil. Sadece şartlı olarak silahlı mücadelenin durdurulması söz konusu.

Öcalan’ın açıklaması sonrasında AKP Hükümeti Öcalan’ın taleplerinin karşılanmasının zeminini oluşturan bazı adımlar atmaya başladı. Bu çerçevede; 1) Öcalan ile İmralı’da kalan mahkumların değiştirilmesi denilerek, Öcalan’ın sekreteryasını teşkil edecek birisi PKK Ortadoğu sorumlusu, diğerleri PKK’nın cezaevi sorumluları olan üst düzey PKK’lılardan oluşan bir grup İmralı’ya yollandı. 2)Batı illerinde cezaevlerinde kalan PKK’lılar doğu illerine nakledilmeye başlandı. 3)Hasta PKK’lılar için tahliye çalışmaları başladı. 4)İç Güvenlik Yasası’nın görüşülmeyen maddeleri komisyona iade edildi. 5)Ve bir izleme heyeti oluşturulması çalışmalar başladı.   

Öcalan’ın Dolmabahçe Sarayı’nda yaptığı açıklama  AKP iktidarı tarafından "barış geliyor" diye Türk Milleti'ne satılmaya çalışıldı. AKP’nin bu seçimlerde halka satabileceği bir ekonomik başarı öyküsü, bir çılgın projesi yok. Başkanlık sistemi konusunda da Erdoğan ve Davutoğlu farklı düşündükleri için ikisi aynı şeyi savunmuyorlar. Geriye bir tek “AKP’yi seçerseniz barış gelir” propagandası kaldı. Tabii ne karşılığında olduğu halka söylenmiyor. Bu aşamada Erdoğan, halkın şüphe ve tepkilerini yatıştırmak için “Kürt sorunu yok” açıklamasını yaptı.

Prof. Dr. Ümit Özdağ açıklamasını şöyle bitirdi: “Eğer öyle ise İmralı’da Öcalan ile tavla mı oynanıyor?  Bu açıklama seçmenin milliyetçi duyguları üzerinde oynanan bir oyundan başka bir şey değildir.”