BİLGİ VE BİLGELİK ÜZERİNE
×

Uyarı

JUser: :_load: Unable to load user with ID: 116

 Bu sayfayı yazdır

BİLGİ VE BİLGELİK ÜZERİNE

Yazan  12 Şubat 2009
MEHMET MİTHAT İDEMEN - Sabır ve bilgelik her hatırıma geldiğinde; Çin ve filozoflar da hemen aklıma gelir. O Çinli filozoflar ki asırlarca insanlığa ders vermeye çalışmışlar ama bir gerçeği onlar bile fark edememişler:

Bütün bildiklerimiz, karşımızda duranların anlayabildiği kadardır… Belki geçmişte yine yazmıştım ama zaman yine gerektirdiği için tekrar etmek zorunda olduğum bir Çinli filozofun hikayesiyle konuya girmek zorunda kaldığım için özür dileyerek…

Dağlık bir alanın sırtlarındaki bir köyde, bir Çinli bilge ile torunu yalnız başlarına yaşarlarmış… Torun; evin yakacağını, erzağını tek başına karşılamaktadır… Gün olur yükünü taşıyan atı dağlara kaçar… Köylü "ah vahlarla" filozofa üzülerek ve acıyarak bakar; gün gelir kaçan at, 15–20 vahşi atı da yanına alarak döner… Köylü bu sefer filozofun "ne şanslı adam olduğunu" söylemeye başlar kıskançlıkla… Sonra bir gün torun attan düşer ve ayağı kırılır; köylü bu sefer de "filozofun şanssızlığından" yine dem vurmaya başlar… Bir süre sonra savaş ilan edilir ve köyün tüm sağlam gençleri askere götürülür ve çoğu ölür, sağ kalanlar ise sakat dönerler köylerine… Bu sefer yine köylü kıskançlıkla "filozofun torunun savaş öncesi kırılan ayağı yüzünden savaşa götürülmekten kurtulmasını" diline dolar… Nihayet bilge köylüye patlar artık :"Sizler olayların sonucunu görmeden karar veren, sonra da hüsrana uğrayanlardansınız" der…

Evet; henüz sonuçlanmamış olayları o günün görüntüsü içinde değerlendirmenin yanlışlığını ne kadar anlatsanız da; sonuç oluncaya kadar içinde bulunulan şartların dışı akla bile getirilemez… Ama gün içinde görünen ile sonuçlar çoğunlukla farklı çıkar… EVET İŞTE GERÇEK BURADA ORTAYA ÇIKAR: SİZİN BÜTÜN BİLDİKLERİNİZ, KARŞINIZDAKİLERİN SİZİ ANLAYABİLDİĞİ KADARDIR…

Görüntü itibarıyla bu ülke; siyasi, askeri ve ekonomik alanda topyekün bir yenilgi almış durumdadır… "2.Cumhuriyet" veya "Yeni Osmanlıcılık" gibi kavramlar piyasada gezmekte, "Ilımlı İslam" gibi bir model adı altında Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin imha ve yıkım çalışmaları hızla sürmektedir… Yıkım ekipleri yine Bizans entrikacılarıdır… Ve… Bizans'ta entrika bitmez…1980 sonrasının "yıkım ekipleri" çeşitli entrikalar yaptılar iktidarlarının devamını sağlamak için: Kah "dar bölge seçim denemeleri"… Kah "seçim barajları" …v.s… derken gün geldi kendi icat ettikleri barajlarda kendileri boğulmaktan kurtulamadılar… Ve siyaset tarihine gömüldüler…

28 Şubat sürecinin "son Bizans entrikacısı" da hep yeni oyunlarla işini bu günlere kadar getirebildi… Kah" ulufe olarak, fakirleştirilmiş halka yiyecek dağıtarak"…Kah "suyu ve elektriği bile olmayanlara beyaz ev aletleri " dağıtarak… Kimi zaman "kendi aleyhine işleyen hukuku köşeye sıkıştırarak "…Kimi zaman rakipleri aleyhine hukuku siyasallaştırıp kullanarak… Ve halen de entrikalar bitti zannedilmesin…"Mahalli düzeyde halen hukukun resmi olarak kesin sonuç açıklamadığı ve beklemedeki bir YSK Kararı olduğu unutulmasın… Son dakika golleri gelirse kimse de şaşırmasın :Zira maçın bitiş düdüğü çalmadan ,maç bitmiş sayılmaz…

EVET; BİZANS'TA ENTRİKA BİTMEZ… AMA GÜN GELİR O DÖNEMİN BİZANSI BİTER… TIPKI 1980'DEN SONRAKİLER GİBİ… BU MÜCADELE; ENTRİKA YAPABİLECEK YENİ BİZANSLAR BULUNDUĞU SÜRECE DEVAM EDECEKTİR… Anadolu'da güzel bir deyim vardır: KARAMAN'IN KOYUNU, SONRA ÇIKAR OYUNU… Oyun ve ezberlerin bozulacağı günler dileğiyle…