Türk Milliyetçileri: Sorun ne!

Yazan  16 Mart 2009
Lif lif, damar damar milleti birbirine bağlayan bağlar çözülmektedir. Etnik, mezhep ve azınlık bölücülüğü kelimenin tam anlamıyla gemiyi azıya almıştır.

Türkiye'de Türk milletine aidiyet duymak resmen suç haline getirilmiştir. Türkiye'ye, Türk kimliğine ait ne kadar değer varsa hepsi suçlu ilan edilmiş bulunmaktadır. Bölücülük değil bütünlükçülük, ihanet değil vatanseverlik, mandacılık değil ulusalcılık yargılanır olmuştur. Bağımsızlık, egemenlik ve özgürlük gibi kavramların eskidiğini asıl olanın AB ya da ABD'nin değerleri daha çok onların çıkarları olduğunu savunanlardan etraf geçilmez olmuştur. PKK'nın itirafçı teröristlerinin itibarı zirveye vurmuş bulunmaktadır. İtirafçı ve Mehmetçik katili teröristlerin her söylediğine keramet atfeden bir medya terörizmi ile Türkiye karşı karşıyadır. Hahamlar, psikoposlar ve misyonerler adeta Türkiye'nin yükselen yeni değerleri olarak itibar üstü itibar görmektedir.

Durum vahimdir!

Televizyonu, gazetesi, sineması, tiyatrosu, sermayesi ve siyasetiyle elin adamları bu ülkenin kaderi üzerinde söz sahibi olmuştur. Türk milletine, tarihine, kimliğine değerlerine ne kadar düşman varsa hepsi bugün baş üstünde tutulmaktadır. Ermenilerden "özür", AB'den medeniyet dilenenler yükünü tutmakla kalmamış Cumhuriyete de meydan okur hale gelmişlerdir. Türkiye'nin bugününden değil geleceğinden de Türk milliyetçileri dışlanmıştır. Devlet kadroları ülkücü kadrolardan temizlenmiştir. Türkiye'nin birliği ve bütünlüğünden yana olanların yalnız kendileri değil çocuklarına da devlet kapıları kapanmıştır. Ülkenin bütün imkânları sonuna kadar azınlıkçı, bölücü, bölgeci ve mezhepçilere açılmıştır. Kurtuluşu teslimiyette, sorunlardan çıkışı tavizde bulanlar ülkenin tepesine yerleşmiştir.

Durum vahimdir. Vahamet de yalnızca AB ile ABD'nin Türkiye'ye nüfuz aktarma girişimleriyle ilgili değildir. Sorun milli devleti düşman olarak gören unsurların, milli düşünce sahiplerini çözmek kendi yandaşlarını ise birleştirmek stratejileri de değildir. Aksine bu sonucun oluşmasında özelde ülkücü/milliyetçi genelde ise milli devlet ve cumhuriyetin değerlerine bağlı kesimlerin gelecek vaat eden bir birlik içinde olmamaları ortaya çıkarmıştır.

Özüne düşman siyaset!

Sorun bir zamanlar dava arkadaşım dediği insanları bir anda düşman ilan edebilen, kırk yıldır Türk milliyetçiliği için çekmediği çile kalmayan; dışlandığı halde milliyetçi/ülkücü çizgisini bozmayan insanlara fütursuzca sırtını dönen anlayıştır. Bunun şahıslarla da bir ilişkisi yoktur. Gerçek bir idealist için asıl olan fikirlerdir, inançlardır ya da denilen şeydir. Şahısların ölümlü; inançların ve fikirlerin ise kalıcı olduğunu bilenler şahısların değil davaların peşinde giderler. Kuşkusuz, menfaat birliğini fikir birliği sananlardan, bu olguyu idrak etmeleri beklenemez.

Her tarafa savrulmuş kadroları, esnetilmiş değerleri, ihmal edilmiş nesilleri ve çiğnenmiş yeminleriyle Türk milliyetçileri ülke gündemini tayin etmekten her zamankinden bugün çok daha uzaktadır.

Özcan Yeniçeri

1954 yılında Gümüşhane'nin Şiran ilçesinde doğdu. İlk ve orta tahsilini Gümüşhane'de, yüksek tahsilini Ankara'da tamamladı. 1987 yılında Uludağ üniversitesi Sosyal Bilimler Ensti-tüsü'nde Yüksek Lisansını tamamladı. 1991 yılında ise Erciyes üni-versitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü'nde Yönetim Organizasyon dalında “örgütlerde çatışma ve Yabancılaşmanın önlenmesinde Yönetime Katılmanın Rolü” adlı tezinin kabul edilmesiyle de doktor unvanını aldı.

1998 yılında doçent, 2004 yılında da profesör oldu.

Prof.Dr. özcan Yeniçeri, Niğde üniversitesi'nde çeşitli aralıklarla Kamu Yönetimi Bölüm Başkanlığı, Meslek Yüksek Okulu Mü-dürlüğü, Sosyal Bilimler Enstitüsü Müdürlüğü yaptı.

1999 yılında Kazakistan'daki Ahmet Yesevi üniversitesi'nde görev aldı. Bu üniversitede “Uluslararası İlişkiler Bölümü”nü kurdu ve bir yıl süreyle de başkanlığını yaptı. 2004 yılında AYSAM (Ahmet Yesevi Stratejik Araştırmalar Merkezi) Başkanlığına getirildi. İki yıl bu görevi yapmış olup halen Niğde üniversitesi'ndeki görevine de-vam etmektedir.

Prof. Dr. özcan Yeniçeri'nin yazdığı eserlerden bazıları şunlardır: Yeniden Türkleşmek, örgütsel Değişmenin Yönetimi, Küre-selleşme Karşısında Milliyetçilik ve Kimlik, Küresel Kıskaç ve Türkçülük, Bilgi Yönetim Stratejileri ve Girişimcilik, Dokunanlar, İtirazlar, Bugünden Yarına Türk Dünyasına Stratejik Bakış, Yönetimde Yeni Yaklaşımlar. ölüler Nefes Almaz (Roman), örgütlerde çatışma ve Yabancılaşma Yönetimi

Prof. Dr. özcan Yeniçeri, 2003 yılı “Prof. Dr. Osman Turan Kültür Araştırmaları” ödülünü almıştır.

Prof. Dr. özcan Yeniçeri, Ortadoğu, Ayyıldız, Millet, Hergün ve Siyaset Ekseni gazetelerinde çeşitli aralıklarla köşe yazarlığı yapmıştır. Halen Yeniçağ Gazetesi'nde köşe yazarlığına devam etmektedir.

Prof. Dr. özcan Yeniçeri, 12 Haziran 2011 Genel Seçimleri ile Milliyetçi Hareket Partisi Ankara milletvekili olmuştur. Ankara Milletvekili Yeniçeri aynı zamanda TBMM Milli Eğitim, Gençlik ve Spor Komisyonu üyesidir.

ÜYE GİRİŞİ

Şifremi unuttum
  1. SON MAKALELER
  2. ÇOK OKUNANLAR

Ergun Mengi   - 07-04-2024

Balkan Savaşları ve Birinci Dünya Savaşı Başlangıcında, Osmanlı İmparatorluğunun Siyasi ve Askeri Anatomisi

2. Mahmut, Balkan isyanları, Rus baskısı ve Kavalalı Mehmet Ali Paşa’yla uğraşırken yeniçeriler, her fırsatta ayaklanmaktaydı. 15-18 Kasım 1808’de Babıali’yi basan yeniçerilerle mücadele eden Sadrazam Alemdar Mustafa Paşa mahzendeki barutları ateşleyerek içeri giren 600 yeniçeriyle beraber kendini h...

Error: No articles to display