21. Yüzyıl Dijital Buluşmaları Kapsamında Bu Hafta “DEVLET: COVİD-19 ÖZELİNDE BUGÜNDEN YARINA” Konusunu Konuşacağız
Yeryüzünün en güçlü, en korkunç canlı türleri insandan önce var olmuştu ya da insan var olduktan sonra yaşamdan silinmişti. Bilimsel araştırmalar, en erken ön – insan kabul edilen Human Erectus’un geçerli tahminlere göre günümüzden 1 Milyon 890 Bin yıl önce yaşamaya başladığını söylemektedir. Human Erectus fosillerine Afrika, Endonezya ve Çin’de rastlanmıştır. Buna karşın dinozorların ilk kez yaşadığımız zamandan 220 – 230 Milyon yıl kadar önce görüldükleri varsayılıyor ve yaklaşık günümüzden 66 milyon 38 bin yıl önce dinozor neslinin tükendiği kabul ediliyor. Yani dinozorlar insanoğlundan çok önce gezegenimizde hüküm sürmüştü. Devasa bir başka tür olarak mamutların varlığıysa uzun süre insanoğluyla hem zamanlı olarak yaşamalarına karşın bugünün tarihinden 5 bin 600 yıl kadar önce son bulmuştu.
21. Yüzyıl Dijital Buluşmaları Kapsamında Bu Hafta “KORONA KRİZİNİN TÜRK EKONOMİSİ ÜZERİNDEKİ ETKİLERİ” Konusunu Konuşacağız
21. Yüzyıl Dijital Buluşmaları Kapsamında Bu Hafta “KORONA KRİZİNİN TÜRK EKONOMİSİ ÜZERİNDEKİ ETKİLERİ” Konusunu Konuşacağız
21. Yüzyıl Dijital Buluşmaları Kapsamında Bu Hafta “YAPAY ZEKA: EKONOMİK ve SOSYAL ETKİLERİ ve KAMUSAL DÜZENLEMELER” Konusunu Konuşacağız
21. Yüzyıl Dijital Buluşmaları Kapsamında Bu Hafta “YAPAY ZEKA: EKONOMİK ve SOSYAL ETKİLERİ ve KAMUSAL DÜZENLEMELER” Konusunu Konuşacağız
21. Yüzyıl Türkiye Enstitüsü Başkanı Mehmet Zeki BODUR, covid-19 salgını ve sonrasını etkileyen siyasal, ekonomik, toplumsal ve güvenlikle ilgili etkileri Prof. Dr. Sema KALAYCIOĞLU ile konuştu.
Sayın Prof. Dr. Sema KALAYCIOĞLU ile 13 Mayıs 2020 tarihinde web konferans yolu ile “Koronavirüs Pandemisinin sonrası yenidünya düzeninde küreselleşme mi? ulusallaşma mı?” konusu üzerine, merak edilen hususlarda çok güzel bir görüşme gerçekleştirdik.
2016’daki referandumda Birleşik Krallık’ın Avrupa Birliği’nden ayrılması istikametinde karar çıkması ve Trump’ın ABD başkanlığına seçilmesi; küreselleşmenin iki ana ideolojik eksenini hayata geçiren Thatcher ile Reagan’ın ve sonrasının politikalarına İngiliz ve Amerikan halklarının verdiği tepki olarak okunabilir. Bir anlamda neoliberalizmküreselleşme ikilisi ortaya çıktığı ülkelerde ideolojik-politik anlamda çökmüştür. Bu iki gelişmeyi neoliberalizme dayanan uluslararası sistemin “popülistler tarafından tacizi” olarak okuyanlar da vardır.
Bütün bu süreçler, iki kutuplu dünya düzeninin çökmesinden sonra oluşan tek kutuplu dünya düzeninden, tekrar iki kutuplu bir dünya sistemine dönüşle paralel olarak gelişmekteydi. SSCB’nin çökmesi ve parçalanmasından sonra tek kutup haline gelen ABD’ye karşı, küreselleşmeye tek parti yönetimindeki devlet kapitalizmi ile cevap veren Çin, büyük bir hızla ikinci bir kutup olarak küresel sistemde yükselmekteydi. Korona salgını ile birlikte Çin’in küresel sistem içindeki ikinci kutup olduğu hususu tescil olmuştur.
Prof.Dr. Alaeddin Yalçınkaya - 29-06-2022
Güç odaklarının bir kısmı dünyayı yangın yerine çevirmeye çalışırken diğer bir kısmının günü kurtarma, koltuğunu koruma, servetini güvenli köşelere aktarma telaşları karşısında Türk dünyasındaki sevindirici gelişmeleri paylaşmaya sıra gelmemektedir.
Barış Yüksel - 23 Haziran 2022
Tarihsel açıdan bakıldığında iklim değişiklikleri dünyamızın birçok coğrafyasında toplu göçler gibi nedenlere bağlı olarak insan, bitki ve hayvan popülasyonunu önemli ölçüde değiştirmiştir.
Prof. Dr. Sema Kalaycıoğlu - 23 Haziran 2022
Türkiye derinleşen, derinleştikçe köklenen bir ekonomik krizin tam ortasında. Ekonomik kriz, toplumsal dengeleri bozuyor ve barışı tehdit ediyor. Ya siyasi sonuçları?
Batın Durmaz - 22 Haziran 2022
Çin Devlet Başkanı XiJinping, 7 Eylül 2013’te Kazakistan’da Nazarbayev Üniversitesi’nde yaptığı konuşmada “İpek Yolu Ekonomik Kuşağı”nıninşa edilmesini teklif etmiştir[1]. Ekim 2013’te ise Endonezya’da Deniz İpek Yolu hakkında açıklamalarda bulunmuştur[2].
Ali Can Kazak - 22 Haziran 2022
Akdeniz coğrafyasında bitkiler var olduğundan bu yana orman yangınları da söz konusu. Üstelik bu yangınların Akdeniz bitkilerinin evriminde, gençleşme ve üreme süreçlerinde önemli bir katkısı olduğu bilim insanlarınca gündeme getiriliyor.