AB’nin Güneydoğu Projesi 1 : Önce azınlık, sonra ayrı bir ulus...

Yazan  10 Eylül 2011
Bu yazımız 27 Aralık 2004 günü Cumhuriyet Strateji dergisinde yayımlanmıştır.

Hatırlanacağı gibi o tarihte Türkiye AB'den 3 Ekim 2005 itibarıyla müzakere tarihi almanın sarhoşluğunu yaşıyor, güpegündüz maytaplı kutlamalarla adeta bayram yapıyordu. Aslında bu bayram sahteydi, ciddi ve tehlikeli bir yanılgının tezahürüydü.

Buna rağmen müzakere tarihinin sanallığını, ülke bütünlüğüne yönelik AB yaptırımlarının yıkıcı sonuçlarını gören ve yöneticileri uyarmak için çırpınan sınırlı sayıda da olsa gayretler eksik değildi. Bugün, ağır bedeller ödendikten sonra uyarıların ne kadar yerinde olduğu, çok daha iyi anlaşılmaktadır. Aslında gelişmeleri yakından takip edenlerin, eğer özel gündemleri yoksa, ülkemize kurulan korkunç tuzağı görmemesi mümkün değildi. Özellikle bölücü terörün 2004'de dirilmeye başlamasıyla devlet düşmanlığının ve cinayetlerin İstanbul'dan Hakkâri'ye kadar ülkenin her tarafına yayılacağını görmemek hiç mümkün değildi.

Buyurun ibret verici yazıyı okuyalım, nereden nereye geldiğimizi görelim: "Türkiye'nin haraç mezat satışa çıkarılmış gibi beş koldan saldırıya uğraması sebebiyle, adeta Sevr'le özdeşleşen 16-17 Aralık nihayet gelip geçse de, asıl zorluk bundan sonra başlıyor. Zorluğun sebebi ise Brüksel muhiplerinin dediği gibi 'AB'ye uyum' değil, ülkemizin üniter yapısıyla birlikte bütünlüğünü AB'ye karşı koruma mücadelesi olacaktır. Çünkü AB'nin ülkemizi üyeliğe almayacağı, tümüyle ele geçirip, kendisine 'demirlemek'niyetinde olduğu ortaya çıkmıştır. Bu kontrol noktalarından birisi de, bugüne kadar parça parça konuşulsa ve AB yetkililerinin ağzından 'Kürdistan' lafı düşmese de fotoğrafın bütünü ortaya konulamadığından tam olarak adlandırılamayan Güneydoğu planlarıdır. İşte bu projenin fotoğrafını 6 Ekimde yayımlanan İlerleme, Tavsiye ve Etki raporları ile zirveden önce oylanan, zirve kararında da 'Dikkate alınacağı' vurgulanarak bağlayıcı hale getirilen Avrupa Parlamentosu'nun Türkiye Raporu netleştirmiştir. Bu fotoğrafın içinde, fiili azınlık haline getirilen Kürt vatandaşlarımızın bu statüsünün daha da sağlamlaştırılması, milletleşme sürecinin başlatılması, gerekirse Gürcistan/Ukrayna benzeri ayaklanmalara zemin hazırlanması, bölgenin ekonomik/kültürel kaynaklarının paylaşımı ve nihayet 'Mezopotamya Bölgesi'ni kapsayan 'Büyük Kürdistan' Projesi vardır.

Konumuza devam edeceğiz.

Öncelikle AB komisyonunun raporlarına bakarsak, "Kürtlerin diğer azınlıkların (Gayri Müslimlerin) hak ve özgürlüklerinden tam olarak yararlanmasına imkan verecek tedbirlerin alınması, yüzde on barajının düşürülüp, azınlıklara TBMM'de temsil hakkı verilmesi, ana dillerde eğitim ve bölgesel yayın yapılması, yayınlarda içerik sınırlaması ile yayınların, Cumhuriyetin Anayasada belirtilen temel nitelikleri ile devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğüne aykırı olamayacağı şeklindeki düzenlemenin kaldırılması, teröristbaşının yeniden yargılanması, tüm PKK teröristleri için şartsız genel af ve bunların demokratik sürece katılımı, kamu reformu ile ademi merkeziyetçi yapıya geçilmesi, askere gitmek istemeyenlere vicdanî ret hakkının tanınması, Lozan'ın yeniden yorumlanarak Kopenhag Kriterleri temelinde yeni bir anayasa yapılması" gibi istekler sıralanmıştır. Avrupa Parlamentosunun konuyla ilgili en can alıcı talepleri de şöyledir: - Silahlarını bırakmayı kabul eden Kürt güçleriyle uzlaşma sağlanması, - Güneydoğu'nun sosyo-ekonomik kalkınmasında AB'ye inisiyatif verilmesi, - Türkiye'nin her yerinde, özellikle de uzak bölgelerinde faaliyet gösterebilecek geniş yetkileri haiz bağımsız bir teftiş mekanizması oluşturulması, - Sivil toplum kuruluşları (STK) organizasyonları ve bunların liderlerinin özgürlük ve güvenlik kampanyalarının desteklenmesi, - AP Dışişleri Komisyonu ve İnsan Hakları Alt Komitesi'nin işkenceye karşı sıfır tolerans, kadına karşı şiddet, azınlık hakları, dini özgürlükler (misyonerlik faaliyetleri ve kiliseler), fikir özgürlüğü gibi kampanyalara zemin hazırlanması, - AP üyelerinin ziyaret ve diyaloglarının sınırlama getirilmeksizin desteklenmesi, - Türkiye'nin etnik ve dini azınlıklarının durumunun düzeltilmesi gerektiğini daha iyi anlaması için onların kültürel mirasının (Hasankeyf, Ani, Zeugma, Akdamar gibi) korunmasına yardımcı olunması, - Bölgesel denge ve Türkiye'nin komşuları ile daha iyi ilişki kurması için Suriye dahil suların eşit dağılımının sağlanması, - Fırat'la Dicle üzerindeki barajlar/sulama şebekeleri ve projeler ile su kaynaklarında uluslararası yönetimin düşünülmesi.
Sadi Somuncuoğlu

1940 yılında Aksaray’da doğdu. Ankara İktisadi ve Ticari İlimler Akademisi’nden 1962 yılında mezun oldu. 1957-58 yıllarından itibaren Türk Ocakları’nın faaliyetlerine katıldı ve fikri yetişmesi de bu yıllarda başladı. Çeşitli devlet memuriyetlerinde bulundu. 1965 yılında Bab-ı Ali’de Sabah Gazetesi’nin yayımlanmasında görev aldı. Türkiye ve Ortadoğu Amme İdaresi Enstitüsü’nde Organizasyon ve Metot ile İdarecilik kurs ve eğitimi gördü.

1967 yılında MHP (CKMP) Gençlik Kolları Genel Başkanlığı görevi ile aktif siyasete başladı. 1969 yılında MHP Genel İdare Kurulu’na, arkasından da Genel Sekreter Yardımcılığına seçildi ve 12 Mart 1971’e kadar ülkücü gençliğin eğitim ve teşkilatlanma işlerini yürüttü.

Üniversite öğretim üyelerini bir araya toplayan ve gençliğin meseleleri üzerinde bilimsel çalışmalar yapan “Kültür, Bilim ve Teknik Merkezi (KÜBİTEM)’nin kurulması ve faaliyet göstermesinde görev aldı. Devlet, Töre ve Bozkurt dergilerinin yayımında, aktif olarak çalıştı. Birçok yazı ve makalesi yayımlandı. Yurt içinde ve dışında konferanslar verdi.

1977 yılında Niğde Milletvekili seçilerek Parlamento’ya girdi. Demirel’in Başbakanlığında kurulan koalisyon hükümetinde Devlet Bakanı oldu. 12 Eylül 1980 darbesine kadar MHP Genel Başkan Yardımcılığı görevinde bulundu.

12 Eylül 1980 darbesiyle birlikte tutuklandı. 6 yıl süren “MHP ve Ülkücü Kuruluşlar Davası”nda, 1 Nolu Mamak Askeri Mahkemesi’nde idamla yargılandı.  İki yıl tutuklu kaldıktan sonra, 7 Nisan 1987’de verilen kararla beraat etti.  

1988-1995 yılları arasında siyasetten uzak kaldı ve Türk Ocakları Genel Merkez Heyeti Üyeliği ile Türk Ocakları Genel Başkanlığı görevlerinde bulundu.

1995 yılında ANAP Aksaray Milletvekili seçildi. TBMM Milli Eğitim Komisyonu üyeliği yaptı.  1,5 yıl sonra ANAP’tan ayrılıp MHP’ye katıldı. MHP Genel Başkan Yardımcılığı görevini yürüttü. 1999 yılında yeniden MHP Aksaray Milletvekili seçildi. 28 Mayıs 1999’da kurulan 57. Hükümette Devlet Bakanlığı görevine getirildi.

Cumhurbaşkanlığına aday olduğu için 8 Mayıs 2000’de Devlet Bakanlığı görevinden azledildi. 2002’den itibaren iç/parti siyasetinden ayrılarak milli siyasetle uğraştı. Çeşitli dergi ve gazetelerde makaleleri yayımlandı.

Halen, Ankara’da faaliyet gösteren (Temmuz 2008) Milli Düşünce Merkezi Başkanlığı görevini yürütmektedir.

Evli ve üç çocuk sahibidir.

 

Yayımlanmış kitapları:

*   Avrupa Birliği Bitmeyen Yol (Ötüken Yayınları-Mart 2002),

* Gümrük’te Kuşatma (1.Baskı-ATO Yayınları/Temmuz 2002, 2. Baskı Yeni Avrasya Yayınları/Ağustos 2002),

*  Kıbrıs’ta Sirtaki (1.Baskı-Yeni Avrasya Yayınları/Eylül 2002, 2.Baskı-ATO Yayınları/Ekim 2002)

* Sorularla Belgelerle Kıbrıs/Çözüm mü Çözülme mi? (Türkiye Sağlık-İş Sendikası Yayınları/2003)

*  Avrupa Birliği Uyum Paketlerinden FEDERASYON’a / Etnik/Irkçı Siyasallaşma Projesi, (ATO Yayınları-2003),

Annan Planı Gerçeği ve KKTC’nin Kurtuluşu (Yeni Avrasya Yayınları-Haziran 2004)  

İstanbul’da Yeni Roma İmparatorluğu (Akçağ Yayınevi-2004),

Göre Göre KAPANA DÜŞTÜ TÜRKİYE’M (Bilgi Yayınevi-2005)

Son Haçlı Seferi-PKK Açılımı(Milli Düşünce Merkezi )

 

ÜYE GİRİŞİ

Şifremi unuttum
  1. SON MAKALELER
  2. ÇOK OKUNANLAR

Ergun Mengi   - 07-04-2024

Balkan Savaşları ve Birinci Dünya Savaşı Başlangıcında, Osmanlı İmparatorluğunun Siyasi ve Askeri Anatomisi

2. Mahmut, Balkan isyanları, Rus baskısı ve Kavalalı Mehmet Ali Paşa’yla uğraşırken yeniçeriler, her fırsatta ayaklanmaktaydı. 15-18 Kasım 1808’de Babıali’yi basan yeniçerilerle mücadele eden Sadrazam Alemdar Mustafa Paşa mahzendeki barutları ateşleyerek içeri giren 600 yeniçeriyle beraber kendini h...

Error: No articles to display