Prof. Dr. Ümit Özdağ·

Novak, makalesinde Amerikan Savunma Bakanlığı'nın PKK'nın Kuzey Irak'taki varlığı yüzünden gerilen Türk-Amerikan ilişkilerinde bir yumuşama sağlamak ve Türk ordusunun Kuzey Irak'a girmesini engellemek amacı ile bir plan geliştirdiğini ileri sürdü. Novak, Amerikan Savunma Bakanlığı'nın planının hedefi, bir Amerikan özel kuvvet operasyonu ile PKK liderlerinin bazılarının Kuzey Irak'ta öldürülmesi, plandaki orijinal ifade ile "kellelerinin kesilmesiydi."

Bu çok gizli plan konusunda Savunma Bakanlığı Bakan yardımcısı Eric Edelman tarafından bazı Amerikalı senatörlere bilgi verilmişti. Ancak senatörlerden birisi bu planı onaylamadığı için gazeteci Robert Novak'a sızdırmıştı. Novak'da operasyonu yazınca, operasyon gizli ve uygulanabilir olmaktan çıkmıştı. Böylece, "dost ve müttefik" ABD'nin PKK'ya karşı "ciddi bir kararlılık" içinde gerçekleştirmeyi planladığı önlemin gerçekleştirilme şansı ortadan kalkmıştı.

Türk kamuoyu ise iki-üç hafta, "aslında ABD yönetiminin PKK'ya karşı iyi niyetle önlem almaya çalıştığı" düşüncesi ile olayı tartışacaktır. Bush Yönetiminin PKK'ya karşı herhangi bir ciddi eylem geliştirmek düşüncesi içinde olması mümkün değildir. Çünkü PKK, ABD'nin İran ve Suriye politikalarında kullandığı bir ajan-kuruluş niteliği taşımaktadır. 2003'ten buyana ABD ile PKK arasında çok boyutlu ilişkiler gelişmiştir.

ABD, PKK ile olan ilişkilerini saklamak konusunda çok fazla çaba dahi harcamamıştır. 2007 yılında Türk devleti, ABD-PKK ilişkileri konusunda elinde var olan bilgileri Türk kamuoyu ile paylaşmaya başlamıştır. Yakalanan PKK'lıların basın önüne çıkarılarak PKK-ABD ilişkileri konusunda açıklamalar yapmaları bunun önemli bir göstergesidir. Keza, bu konuda ABD ile kamuoyu önünde bir tartışma başlatılmıştır. Türk Dış İşleri Bakanlığı PKK'lılardan ele geçirilen Amerikan silahlarının menşeleri ile ilgili yaptıkları araştırmaları ABD yetkililerine iletmiş ve basına açıklamalar yapmışlardır.

İşte bu aşamada ABD'nin PKK liderlerine yönelik operasyon planı gündeme gelmiştir. Aslında operasyon PKK liderlerine karşı değil, Türk kamuoyuna karşı yapılan bir psikolojik operasyondur. Türk halkında "aslında ABD iyi niyetle PKK'ya karşı önlem alma çalışması içinde" düşüncesi oluşturulmaya çalışılmaktadır. Bu ve benzeri haberler karşısında yapılacak en iyi şey, niteliğinin farkında olarak üzerinde çok konuşmamak ve haberi "sessizlik ile öldürmek" olmalıdır.

Asıl dikkatle incelenmesi gereken Barzani'nin 22 Temmuz seçimlerinden sonra izlediği stratejidir. Barzani sanki Türk siyasetinin bir parçası imiş gibi seçimlerle ilgili tahrik edici yorumlar yapmaktadır.

· 21. Yüz Yıl Türkiye Enstitüsü Başkanı