Özcan Yeniçeri

Özcan Yeniçeri

1954 yılında Gümüşhane'nin Şiran ilçesinde doğdu. İlk ve orta tahsilini Gümüşhane'de, yüksek tahsilini Ankara'da tamamladı. 1987 yılında Uludağ üniversitesi Sosyal Bilimler Ensti-tüsü'nde Yüksek Lisansını tamamladı. 1991 yılında ise Erciyes üni-versitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü'nde Yönetim Organizasyon dalında “örgütlerde çatışma ve Yabancılaşmanın önlenmesinde Yönetime Katılmanın Rolü” adlı tezinin kabul edilmesiyle de doktor unvanını aldı.

1998 yılında doçent, 2004 yılında da profesör oldu.

Prof.Dr. özcan Yeniçeri, Niğde üniversitesi'nde çeşitli aralıklarla Kamu Yönetimi Bölüm Başkanlığı, Meslek Yüksek Okulu Mü-dürlüğü, Sosyal Bilimler Enstitüsü Müdürlüğü yaptı.

1999 yılında Kazakistan'daki Ahmet Yesevi üniversitesi'nde görev aldı. Bu üniversitede “Uluslararası İlişkiler Bölümü”nü kurdu ve bir yıl süreyle de başkanlığını yaptı. 2004 yılında AYSAM (Ahmet Yesevi Stratejik Araştırmalar Merkezi) Başkanlığına getirildi. İki yıl bu görevi yapmış olup halen Niğde üniversitesi'ndeki görevine de-vam etmektedir.

Prof. Dr. özcan Yeniçeri'nin yazdığı eserlerden bazıları şunlardır: Yeniden Türkleşmek, örgütsel Değişmenin Yönetimi, Küre-selleşme Karşısında Milliyetçilik ve Kimlik, Küresel Kıskaç ve Türkçülük, Bilgi Yönetim Stratejileri ve Girişimcilik, Dokunanlar, İtirazlar, Bugünden Yarına Türk Dünyasına Stratejik Bakış, Yönetimde Yeni Yaklaşımlar. ölüler Nefes Almaz (Roman), örgütlerde çatışma ve Yabancılaşma Yönetimi

Prof. Dr. özcan Yeniçeri, 2003 yılı “Prof. Dr. Osman Turan Kültür Araştırmaları” ödülünü almıştır.

Prof. Dr. özcan Yeniçeri, Ortadoğu, Ayyıldız, Millet, Hergün ve Siyaset Ekseni gazetelerinde çeşitli aralıklarla köşe yazarlığı yapmıştır. Halen Yeniçağ Gazetesi'nde köşe yazarlığına devam etmektedir.

Prof. Dr. özcan Yeniçeri, 12 Haziran 2011 Genel Seçimleri ile Milliyetçi Hareket Partisi Ankara milletvekili olmuştur. Ankara Milletvekili Yeniçeri aynı zamanda TBMM Milli Eğitim, Gençlik ve Spor Komisyonu üyesidir.
Tehlike çanları sonuna kadar acı acı çalmaktadır. Çanlar şunun bunun için değil, bütün insanlık için çalmaktadır. Açıkçası çanlar tam anlamıyla toplumun zıvanadan çıktığını haber vermektedir.
Mayınlı arazilerin temizlenmesi meselesi siyaseti iyiden iyiye gerdi. Muhalefet TBMM kürsüsünü uzun yıllardan sonra ilk kez bloke etti.
Türkiye, çeyrek asırdır etnik, ırkçı, ateist ve faşist bir terör örgütünün saldırısıyla karşı karşıyadır.
“Tarihi fırsat”, “iyi şeyler olacak”, “çözüme yakınız” sözlerinin devletin tepesinden gelmesi vatandaşta terörizmin sona ereceği konusunda güçlü bir beklenti yarattı.
Eski ABD Başkanı Bush, Beyaz Saray’da Türk yetkililere görüşmelerin “at pazarlığı” na döndüğünü söylemişti.
Başbakan Erdoğan, Azerbaycan’a giderek “Azerbaycan topraklarındaki Ermeni işgali kalkmadan, Ermenistan sınırının açılmayacağı”nı söyledi.
Polonya ziyareti sırasında Başbakan Erdoğan, Türkiye’de 40 bin kaçak Ermeni’nin yaşadığını belirterek, “Biz onları geri göndermiyoruz. Ancak gerekirse geri de göndeririz” dedi.
Cumhurbaşkanı, “Adına ister Kürt Sorunu deyin” ile başlayan cümleyi kurduktan sonra malum medya mesajı almış oldu. Böylece ülke gündemi “Kürt Sorunu” söylemiyle ağzına kadar dolduruldu.
Türkiye Cumhuriyeti Anayasası Cumhurbaşkanı’nın “vatana ihanet” dışındaki suçlardan yargı önüne çıkmasına izin vermiyor. Ancak bu dokunulmazlık Cumhurbaşkanının görevi sırasında işlediği suçları kapsıyor.
Türkiye, AB’ye “ben sana mecburum” diyerek elindeki bütün imkânları yok etmiştir. Türkiye aşağıdan aldıkça, AB işi iyice yokuşa sürmektedir.

ÜYE GİRİŞİ

Şifremi unuttum
  1. SON MAKALELER
  2. ÇOK OKUNANLAR

Ergun Mengi   - 07-04-2024

Balkan Savaşları ve Birinci Dünya Savaşı Başlangıcında, Osmanlı İmparatorluğunun Siyasi ve Askeri Anatomisi

2. Mahmut, Balkan isyanları, Rus baskısı ve Kavalalı Mehmet Ali Paşa’yla uğraşırken yeniçeriler, her fırsatta ayaklanmaktaydı. 15-18 Kasım 1808’de Babıali’yi basan yeniçerilerle mücadele eden Sadrazam Alemdar Mustafa Paşa mahzendeki barutları ateşleyerek içeri giren 600 yeniçeriyle beraber kendini h...

Error: No articles to display