< İşlevsel Araştırma Merkezleri

Siyasal İslam’ın iktidara geldiği 2002 yılından bugüne Türkiye’nin, yaşamın hemen her alanında zorlandığı değişim, dönüşümbundan bir yüz yıl sonra ak sakallı tarih babanın defterine nasıl yazılacak, nasıl değerlendirilecek, bilinmez ama bugün ülkenin içinde olduğu ahval ve şeraitin tezahür ettiği tablo, rasyonel düşünmeyi ilke edinmişler açısından kelimenin tam anlamıyla bir ‘distopya’ya işaret ediyor.[1]

Israil ve Birleşik Arap Emirlikleri(BAE) arasında imzalanan“ilişkilerin normalleştirilmesi”anlaşması, İsrail’i Körfez’e, Umman ve Suudi Arabistan yanı sıra, zaten Libya’da aktif olan BAE’i, bir kez daha Akdeniz’e taşımış oldu.

Türkler; tarih boyunca mazlumu koruyan, zalimin karşısında duran tavırlarıyla, onlarca etnisite, din ve mezhebe mensup toplulukları bir arada tutarak, sömürmeden, adaletle yönetmenin en iyi örneklerini yüzyıllardır veren gani gönüllü bir millettir.

Ayasofya’nın geçtiğimiz 24 Temmuz Cuma günü “Ayasofya-i Kebir Camii” adıyla, 86 yıl sonra yeniden ibadete açılmasının ardından müspet ya da menfi hayli tepkiler oldu.

Pek çok Müslümanın,sakız çiğnemenin orucu bozup bozmaması örneğinde olduğu gibi yaklaşık bin beş yüz yıldan beri tartışageldiği konulardan biri de kurbandır.

Türk Milletinin ezici bir çoğunluğu üzüntü ve kızgınlık içinde İstiklal Harbimizin başkomutanı, Türkiye Cumhuriyeti devletinin kurucusu ve ilk Cumhurbaşkanı Gazi Mustafa Kemal Atatürk’e küçük, milli kimlik özürlü, siyasal ahlaksız bir grup tarafından yapılan gerçek dışı, cahil, edepsiz saldırıları izlemektedir.

Lozan Barış Antlaşması’nın imza edilmesi, milletimizin kaderinde kuşkusuz en önemli dönüm noktalarından birini oluşturmaktadır.

24 Temmuz 1923, Kurtuluş Savaşı’nda kazanılan zafer sonrası Türkiye tarihinde büyük önem taşıyan 21 Kasım 1922’de başlayan ve aralıklar ile 8 ay süren, İsviçre’nin Lozan şehrinde imzalanan “Lozan Barış Antlaşması”nın 97. Yıldönümü kutlu olsun.

23 Temmuz 2020, 101. Yıl dönümünü kutladığımız “Erzurum Kongresi”, Anadolu’da Amasya Genelgesi’nden sonra Milli Mücadele’nin ikinci adımı olarak atılan bağımsızlık meşalesidir.

ÜYE GİRİŞİ

Şifremi unuttum
  1. SON MAKALELER
  2. ÇOK OKUNANLAR

Ergun Mengi   - 07-04-2024

Balkan Savaşları ve Birinci Dünya Savaşı Başlangıcında, Osmanlı İmparatorluğunun Siyasi ve Askeri Anatomisi

2. Mahmut, Balkan isyanları, Rus baskısı ve Kavalalı Mehmet Ali Paşa’yla uğraşırken yeniçeriler, her fırsatta ayaklanmaktaydı. 15-18 Kasım 1808’de Babıali’yi basan yeniçerilerle mücadele eden Sadrazam Alemdar Mustafa Paşa mahzendeki barutları ateşleyerek içeri giren 600 yeniçeriyle beraber kendini h...

Error: No articles to display