Bu sayfayı yazdır

Suriye Savaşını Esad Kazanıyor

Yazan  27 Mayıs 2013

Suriye’de iç savaş 2 seneden uzun bir süredir devam etmektedir.   2013’ün başında 60 bin olan iç savaşta hayatını kaybedenlerin sayısı Mayıs 2013 itibarıyla 80 bin olarak verilmektedir.[1] Birleşmiş Milletler verilerine göre 1,5 milyon Suriyeli komşu ülkelere sığınmış ve 4 milyon Suriyeli de evlerini terk etmek zorunda kalmıştır.[2] Hem Esad yönetiminin hem de muhaliflerin insan hakları ihlallerine giriştiğine dair raporlar uluslararası örgütler tarafından yayınlanmaktadır.[3] Suriye iç savaşının son dönemlerinde sayıları 60 bin civarında olarak kaydedilem muhalif savaşçıların artan ölçüde silahlandığı ve örgütlenme konusunda ilerlemeler kaydettiği görülmektedir. Ancak isyancılar hala oldukça parçalı bir yapılanma içinde bölünmüş durumdadırlar. Çatışmalar düzenli bir cephede yoğunlaşmak yerine ülke sathına yayılmış farklı kasaba ve kentlerde yaşanmaktadır.

Suriye’de çatışmaların başında Esad’ın uzun süre dayanamayacağı, çatışmaların kısa süreceği yorumları yapılmıştı. Başbakan Erdoğan Suriye’de yönetim karşıtı gösterilerin başlamasının ardından Esad yönetiminin birkaç ay içinde devrileceği öngörüsünde bulunmuş dışişleri bakanı Ahmet Davutoğlu Esad’a 6 ay ömür biçmişti. Suriye Müslüman Kardeşleri lideri Riyad el Şükfa da Aralık 2011’de kendisiyle yapılan bir röportajda Esad’ın birkaç ay içinde devrileceğini ifade etmiş[4], ABD Dışişleri Bakanlığı, Suriye yönetimini idam mahkumuna benzeterek “Esad rejimi yürüyen ölüdür” [5]yorumunu yapmıştı. İsrail’de dönemin Savunma Bakanı Ehud Barak ise Aralık 2011’de Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esad rejiminin günlerinin sayılı olduğunu ve Esad ailesinin iktidarda kalacağı sürenin ''birkaç haftayı geçmeyeceğini'' belirtmişti.[6] Ancak gelinen noktada söz konusu aktörlerin bu düşüncelerini yeniden gözden geçirmek zorunda kaldıkları açıktır. Öyle ki, Alman yayın kuruluşu Deutsche Welle, Türk hükümetinin hızlı biçimde muhalefetin yanında yer almasını eleştirerek Suriye’deki krizin Erdoğan’ın yurt içindeki konumunu zayıflattığını  “Ankara’nın Suriye politikasının altındaki buz, fazla incedir” sözlerini kullanarakifade etmiştir. Öte yandan ABD de Esad’ın henüz cephede  yenilgiye uğramaktan uzak olduğunu görmüş ve muhalifler ve Esad  yönetimini Cenevre’de bir araya getirmeye girişimlerinde bulunmuştur. Ayrıca, İsrailli bir savunma bakanlığı yetkilisinin “2011 mart ayından beri isyancıların devirmeye çalıştığı Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad’ın gücünü hafife aldıkları” konusundaki demeci basında yer almıştır.[7] Görüldüğü üzere, Esad Suriye’de savaşı kaybetmek bir yana kazanmaya oldukça yakındır ve bu da büyük güçlerin politika değiştirerek Esad’ı müzakere masasına oturtma çabalarına yol açmakta ve hatta 2014 seçimlerinde Esad’ın girmesine göz yummalarına yol açacağa benzemektedir.

Suriye iç savaşının seyrini değiştiren önemli dönüm noktalarını ortaya koyarsak, bunlardan ilki 2011 sonlarına kadar ülkenin kırsal kesimine kıyasla bir sükûnet içinde olan en büyük iki şehir Şam ve Halep’e 2012 ortalarından itibaren çatışmaların sıçraması olmuştur.[8] Şam ve Halep’de çatışmaların yaşanması ile birlikte Suriye’de bir “iç savaş”tan söz edilmeye başlanmış ve bu iç savaş hem bölge ülkelerine yayılma riskini taşırken hem de daha kanlı ve mezhepsel ayrışmayı tetikleyici bir boyut kazanmıştır. Diğer önemli gelişme El Kaide ile bağlantılı El Nusra Cephesi’nin muhalifler arasında öne çıkması ve Esad karşısında önemli bir güç olarak belirmesi olmuştur. ABD tarafından terör örgütü olarak tanınan El Nusra’nın çatışmalara dahil olması iç savaşa muhaliflerin giriştiği vahşet boyutunu artırmıştır. Son olarak ise Hizbullah’ın Esad tarafında savaşa girmesi Suriye’deki savaşın seyrini değiştirme yolunda önemli bir rol oynamaktadır. [9]

Birleşmiş Milletler insan hakları denetçileri Suriye’de mezhepsel ayrımların derinleştiği ve  Esad devrilse bile ülkede istikrarın sağlanmasının zorlaştığı, ülkeye sızan artan sayıdaki yabancı savaşçıların ise iç savaşın komşu ülkelere yayılma olasılığını artırdığı konusundaki uyarıyı 2012 yılının sonlarına doğru yapmıştı.[10] BM denetçilerinin iç savaşın yayılma riski konusunda haklı oldukları konusunda çok sayıda örnek mevcuttur.

22 Temmuz 2012’de bir Türk jeti Suriye tarafından ihtarsız olarak düşürülmüştür. Suriye’de Türkiye sınırına yakın çatışmaların Akçakale’de Ekim 2012’de 5 sivilin ölümüne sebebiyet vermesi hala akıllardadır. Yine Şubat 2013’te Reyhanlı ilçesindeki Cilvegözü Sınır Kapısı'nda bombalı araçla yapılan saldırı sonucu 4'ü Türk, 13 kişi hayatını kaybetmiştir. Son olarak ise Reyhanlı’da 11 Mayıs 2013’te gerçekleşen bir bombalı saldırı sonucu resmi rakamlara göre 50’den fazla vatandaşımız hayatını kaybetmiştir.[11]

Suriye’nın sınır komşuları ile yaşanan sorunlar Türkiye ile sınırlı değildir. Irak-Suriye sınırına yakın El Anbar eyaletine bağlı Akaşat şehrinde Mart 2013’te Suriyeli asker ve hükümet görevlilerinden oluşan 65 kişilik grup saldırıya uğramış, 51 Suriyeli asker hayatını kaybederken, gruba eşlik eden Irak Silahlı Kuvvetleri’nin oluşturduğu askeri konvoydan da 9 asker hayatını kaybetmiştir.  Suriyeli asker ve hükümet görevlilerinden oluşan grup daha önce rejim karşıtı güçler tarafından Irak topraklarına sıkıştırılmış ve yerel yönetime teslim olmuş, saldırı gerçekleştiği sırada ise Irak Silahlı Kuvvetleri’nin oluşturduğu askeri konvoyla geri, sınıra doğru hareket halindeydi.[12] Saldırıları üstlenen El Kaide’nin Irak yapılanması olan Irak İslam Devleti adlı örgütün saldırı ile ilgili olarak “Safavi ordusunun bir kolunu yok ettiklerini” söylemesi Orta Doğu’da mezhepsel gerilimin geldiği boyutu göstermesi açısından anlamlıdır.[13] Irak’ta Sünni-Şii çatışmasında El Kaide ve selefi örgütler, Iraklı Şiileri Safavi olarak nitelendirerek, çatışmanın tarihsel derinliğine ve İran ile olan bağlantısına dikkat çekmektedirler.

Ürdün-Suriye sınırında da Suriye savaşının yayılma etkisi nedeniyle yaşanan çatışma ve diğer gerilimler iç savaşın başından bu yana yaşanmıştır. Özellikle 22 Ekim 2012’de bir Ürdün askerinin sınırdan Suriye’ye geçmeye çalışan İslamcı militanlar ile Ürdün askerleri arasında çıkan bir çatışma sonucu ölmesi önem taşımaktadır.[14] Ürdün, Suriye’de muhalefetin iç savaşı kazanmasının Ürdün’de de selefi akımları güçlendireceği ve kraliyet rejimini tasfiye edeceği inancı ile ABD’ye sürekli Suriye iç savaşında Şam rejimi aleyhine müdahaleden uzak durması konusunda telkinlerde bulunmaktadır. Bu bağlamda Ürdün Kralı Abdullah Nisan 2013’te Obama ile yaptığı görüşmede Suriye toplumundaki ayrışmanın her geçen gün daha kaygı verici bir hal aldığını ifade ederek “yükselmekte olan militan terörist örgütlere” dikkat çekmiştir.[15]

 Lübnan da Suriye’deki savaşın etkilerinden uzak kalmamıştır. Lübnan’da Suriye’deki olayların başından bu yana değişik kentlerde Esad yanlısı Lübnanlılar ile Esad karşıtı Lübnanlılar arasında sert çatışmalar gerçekleşmektedir. Öte yandan,  17 Eylül 2013’te Suriye savaş uçakları, Suriye-Lübnan sınırından 500 metre içerde yer alan Arsal bölgesinde bulunan boş arsaları bombalamıştır.[16] Suriye uçaklarının muhalifleri takip ettiği iddia edilmiştir.[17] Aynı hafta içinde ÖSO’ya mensup muhalifler Lübnan-Suriye sınırındaki bir askeri karakola saldırmıştır. Lübnan ordu birlikleri silahlı grubu takip etmek için bölgeye sevk edilmiş,  ÖSO militanlarının Lübnan'ın içinde yer alan dağlara doğru kaçtığını iddia edilmiştir.[18]

Tel Aviv, Suriye iç savaşı başladığı günden itibaren belirsiz bir tutum sergilemiştir. Önce “bildiğimiz kötü, bilmediğimiz kötüden daha iyidir” yaklaşımı ile Esad rejimine karşı tavır alınmaması yoluna gidilmiştir. Ancak Hizbullah’ın Esad’a olan desteği arttıkça ve Suriye’de muhalefet etkinlik kazandıkça, İsrail’in Esad’a karşı muhalefeti destekleyen bir politik çizgiye kaydığı görülmüştür. Bu da  Suriye ve İsrail arasında zaman zaman gerilimin tırmanmasına neden olmuştur. Eylül 2012’de Suriye ordusunun muhalif savaşçılara karşı ateşlediği havan toplarının İsrail işgali altındaki Golan Tepeleri'ne düşmesi Suriye ve İsrail arasında ipleri germiştir.[19] Bu ilk gerilimin ardından Golan Tepelerine çok sayıda havan topu ve top mermisi düşmüştür. 3 Kasım 2012’de  3 Suriye tankı, Golan Tepeleri'ndeki silahsızlandırılmış bölgeye girmiştir.[20] İsrail Suriye’nin ateşkesi bozduğunu ileri sürerek Birleşmiş Milletler’e şikayette bulunmuştur. Öte yandan İsrail’in Suriye’ye Ocak ve Mayıs ayında (2013) yaptığı hava saldırıları iki ülke fiilen savaşın eşiğine gelmiştir. İsrail’in bu hava saldırılarında, özellikle de Mayıs 2013’te Şam'daki Camraya Askeri Araştırma Merkezi'ne yaptığı saldırıda, Hizbullah’ın Suriye’de savaşa dahil olması ve kimyasal silahların Hizbullah’ın eline geçmesinden duyduğu endişe öne çıkmaktadır. Bunun dışında en önemli gelişme, İsrail Ordusu’nun Suriyeli isyancılara verdiği sağlık desteğidir. Suriye’de yaralanan isyancılar yaraları hafif ise İsrail sınırında tedavi edilmekte, daha ağır yaralı olanlar iç taraflarda hastanelere sevk edilmektedirler. [21]

Suriye iç savaşının çevreye yansımaları bu çerçevede iken Mayıs 2013 itibarıyla Suriye ordusu ve güvenlik güçleri son dönemde en iyi durumlarındadırlar. Ordunun kazanımları Nisan 2013’den itibaren artışa geçmiştir. Bu sonuçta Suriye ordusunda iç savaş muharebeleri için yeniden örgütlenmesi ve aldığı dış destek etkili olmuştur. Daha önce İsrail’e karşı yapılacak savaşlar için yapılandırılmış olan ordu, isyan bastırma teknikleri çerçevesinde düşük yoğunluklu çatışma yapılanmasına dönüştürülmüştür. Ayrıca rejime sadık milisler ve Ulusal Savunma Güçleri takviye edilmiştir.[22] Esad ordusunun askerleri savaşı bir ölüm-kalım mücadelesi olarak görmektedirler. Baas’a yakın kişiler/gruplar ve rejimin düşmesi halinde özellikle siyasal İslamcıların güçlenmesinden çekinen başta Hıristiyanlar olmak üzere azınlıklar da Esad rejiminin devamını kendi kaderlerinin belirleyicisi olarak görmektedirler. Özetle rejimin arkasında hala önemli bir halk desteği olduğu görülmektedir. Bu desteği, rakamsal olarak % 14 Nusayri, % 5-6 Hristiyan bir kemikleşmiş destek üzerinde yükselen laik sistemi destekleyen Sünni Arap kitlelerin desteği olarak ifade edebiliriz. Öte yandan CIA raporlarına dayandırılan bir iddiaya göre Esad’ın karşısına ciddi bir rakip çıkmazsa 2014 seçimlerinde oyların yüzde 75’ini alarak tekrar seçilmesi beklenmektedir.[23]

Suriye iç savaşının Esad lehine dönmesinin en önemli nedenlerinden birisi de İran,  Rusya ve Hizbullah’ın Esad’a olan desteklerini askeri ve politik anlamda kararlı bir şekilde artırırken, muhalifleri destekleyen ülkelerin değişik nedenler ile yetersiz silahsız yardımı yapmalarıdır. Rusya Suriye’ye S300’ler dahil stratejik silahlar sevk etmeye devam ederken[24], İran kent isyanlarını bastırma konusunda eğitimli elit 8000 kişinden oluşan Besiç güçleri ile Suriye ordusunun yanında savaşmaya başlamıştır. [25]Keza Hizbullah militanları Şiiler için kutsal olan ibadethaneleri koruma adı altında Suriye iç savaşına katılmışlardır.[26]Tüm bunların etkisiyle de Nisan ortalarından itibaren rejimin stratejik kazanımları artışa geçmiştir. Suriye ordusunun son dönemdeki stratejik kazanımları aşağıda kısaca sıralanmaktadır.

Suriye ordusu 17 Nisan 2013’te Suriye’nin kuzeyinde İdlib yakınlarındaki Vadi El Deif’deki 6 aylık muhalif kuşatmasını kaldırmıştır. Bu ablukanın kaldırılması ile rejim güçleri daha önce ancak havadan ikmal edilebilen bölgedeki en önemli iki askeri üssü de takviye edebilmişlerdir.[27]

18 Nisan’da muhalif ÖSO el Kusayr yakınlarındaki Daba Hava Üssünü ele geçirmiştir. Bu arada Suriye ordusu da Humus’un Abel kasabasını ele geçirmiştir. Bu kazanım ile Şam, El Kusayr ile Humus arasında isyancıların hareketlerinin engellenmesi sağlayabilmiştir. Abel’in kaybedilmesi isyancılar için büyük bir stratejik kayıp olmuştur.[28]

21 Nisan’da Şam kırsalında 'Cdeydet El Fadl' beldesinde Suriye ordusunun  bir operasyonu sonucunda 500 isyancının öldürüldüğü haberleri basında yer almıştır.[29] Bu arada rejim güçleri Lübnan sınırındaki Burhaniye, Sakraja ve el Rıdvaniye kasabalarını ele geçirmiştir.  Bu çatışmalar sırasında Esad güçleri 8 köyde de kontrolü ele geçirmiştir. Bunun ardından Suriye askerleri, Hizbullah savaşçıları ve hükümet yanlısı milisler ile birlikte El Kusayr kasabasına doğru kasabayı abluka altına almak için ilerlemiştir.[30]

24 Nisan’da 5 hafta süren çatışmaların ardından rejim güçleri 8 aydır isyancıların kontrolünde olan Şam’ın doğusundaki Uteybe’yi ele geçirmiştir. [31] Ürdün’den silah ana ikmal yolları üzerindeki kasabanın ele geçirilmesi de rejim için önemli bir kazanım olmuştur.

27 Nisan’da isyancılar Suriye’nin kuzeyindeki hava üslerine operasyon başlatmıştır. İdlib’teki Ebu Zuhur hava üssü  ve Halep’teki Kveiras hava üssüne girmişlerdir. Halep’in dışındaki Türkiye sınırına yakın Minniğ hava üssünün yüzde 60’ını ele geçirdikleri iddia edilse de, Suriye hükümeti saldırıların geri püskürtüldüğünü ifade etmiştir.[32]

 2 Mayısta Suriye ordusu Şam’ın doğusundaki Kaysa kasabasını ele geçirmiştir. Suriye ordusu ayrıca Humus’un  merkez ilçesi Vadi El Sayeh’i de geri almıştır. Bu da muhaliflere büyük bir darbe vurmuştur. Suriye İnsan Hakları Gözlemevi Banyas’ın  el Bayda kasabasında Suriye ordusunun hava saldırısı sonucu 100 kişinin öldüğü bir katliamı bildirmiştir.[33]

6 Mayıs’ta isyancılar Minniğ hava üssünün büyük bir kısmını kontrol altına almışlardır.[34] Ancak 9 Mayıs’ta Suriye ordusunun başlattığı hava saldırısı sonucu çekilmek zorunda kalmışlardır. [35]

7 Mayıs’ta rejim güçleri Ürdün karayolu üzerindeki stratejik Kirbet Gazali kasabasını ele geçirmiştir. Cephane stokları bittiği için 1000’den fazla isyancı kasabadan çekilmek zorunda kalmıştır. Kasabanın kaybedilmesi Deraa’da Suriye ordusunun ikmal yollarının tekrar açılmasını sağlamıştır. İsyancılar cephaneleri bittiği ve Suriye ordusu ile karşı karşıya gelmek istemedikleri için bölgedeki diğer kasabalardan da çekilmeye başlamışlardır.[36]12 Mayıs’ta Kirbet Gazali ve kasabanın yakınındaki anayol Suriye ordusunun eline geçmiştir.[37]

19 Mayıs’ta Suriye ordusu muhaliflerin elindeki Hama’ya bağlı Halfaya beldesini ele geçirmişlerdir. Yine 19 Mayısta Suriye ordusu Humus'a bağlı Kuseyr’e bir operasyon başlatmış ve çevredeki köy ve kırsal bölgeleri ele geçirmiştir.  Kısa zamanda Suriye ordu birlikleri Kuseyr’in büyük bir bölümünü kontrol altına almıştır. Kuseyr’in alınması  26 aydır devam eden iç savaşta Suriye ordusunun en parlak zaferlerden biri olmuştur. Çünkü  kent, Humus-Tartus ve Şam cephesinde savaşan militanların Lübnan'a uzanan ana ikmal yolunun girişinde bulunmaktadır.[38] Kuseyr’deki çatışmalarda Hizbullah’ın üst düzey yöneticilerinden Fadi el-Cezar’ın ölmesi Suriye ordusu-Hizbullah işbirliğini iyice gözler önüne sermiştir. Ürdün’de 23 Mayıs’ta yapılan Suriye’nin Dostları toplantısında da Hizbullah’a Suriye  topraklarından çekilmesi çağrısı yapılmıştır.[39]

Sonuç

           Suriye iç savaşı başından beri bir çok küresel ve bölgesel gücün müdahil olduğu bir çatışma alanı olmaya iki yılı aşkın bir süredir devam ediyor. NATO’nun Suriye’ye müdahale etmeye niyeti olmadığı açıklamasının[40] ardından Suriye’de başını Türkiye, Suudi Arabistan ve Katar’ın çektiği ülkeler Sünni muhalif gruplara desteğini artırmış ve ABD de bu bölge ülkelerini “arkadan” desteklemiştir. Suriye iç savaşına doğrudan ya da dolaylı çok sayıda yabancı ülke ve farklı grupların dahil olması Suriye’nin bir vekaleten savaş alanı olduğu yorumlarını da beraberinde getirmektedir.[41]

2012’den bu yana ABD, İngiltere ve Fransa muhaliflere hafif silahlar, iletişim ekipmanı, tıbbi malzeme sağlamaktadırlar. Bölge ülkelerinden gizli silah sevkiyatının CIA tarafından koordine edildiği daha önce basında yer almıştır.[42]Suudi Arabistan ve Katar tarafından sağlanan yardımların cihadçı grupların eline geçmesinin[43] ardından CIA ajanlarının Türkiye-Suriye sınırında yardımların hangi isyancı gruplara gittiğini desteklediği iddiaları basında yer almıştır.[44] ABD’nin muhaliflere hafif silahlar sağlama politikasının değiştiğine dair sinyaller 30 Nisan 2013’te Obama yönetiminin ÖSO ağır silahlar sağlayacağı söylentileri ile gelmiştir.[45] Ancak şimdilik bu konuda bir gelişme yaşanmamıştır.

 Nisan 2013’ten itibaren Suriye’de Esad güçlerinin stratejik kazanımları ileride rejim ve muhalifler arasında yapılması olası barış görüşmeleri için Esad yönetimine büyük bir avantaj kazandırmıştır. Esad’ın cephede kazandığı başarılar barış görüşmelerinde masaya oturabilmesini de sağlamış, Rusya ve ABD, Suriye'deki çatışmaları durdurmak için siyasi bir çözüm bulmak amacıyla Esad yönetiminin de katılacağı bir uluslararası konferans düzenlenmesinde anlaşmışlar, Suriye hükümeti de Cenevre'de Haziran ayında yapılacak uluslararası konferansa katılmayı prensipte kabul etmiştir. Bundan sonra Suriye’de 2014’te yapılacak seçimlere kadar Esad’ın iktidarda kalması kuvvetle muhtemeldir. Esad Aralık 2011’de ABC News’tan Barbara Walters’a verdiği röportajda[46] kendisinin kalmasına ya da gitmesine 2014’te yapılacak seçimlerde Suriye halkının karar vereceğini ifade etmişti. Gelinen son noktaya bakıldığında savaşı Esad’ın kazanmakta olduğunu söylemek abartılı olmayacaktır.

 

 

 


 

[1] “Syria death toll at least 80,000, says U.N. General Assembly president”, Reuters, 15 Mayıs 2013

[2] Saad Abedine; Joe Sterling; Laura Smith-Spark “U.N.: More than 1.5 million fled Syria, 4 million more displaced within nation”, CNN, 18 Mayıs 2013 , http://edition.cnn.com/2013/05/17/world/meast/syria-civil-war/?hpt=hp_t1

[3] “UPDATE 4-Syrian govt forces, rebels committing war crimes -U.N.”, Reuters, 15 Ağustos 2012

“Syrian children used as human shields, says UN report”, BBC,  12 Haziran 2012, http://www.bbc.co.uk/news/world-middle-east-18405800

[4] “Bashar al-Assad is mentally unbalanced – Syrian Muslim Brotherhood chief”, Asharq Al-Awsat, 5 Aralık 2011, http://www.aawsat.net/2011/12/article55244117

[6] “Barak: End of Syria's Assad would be 'a blessing for the Middle East'”, Haaretz, 11 Aralık 2011, http://www.haaretz.com/news/diplomacy-defense/barak-end-of-syria-s-assad-would-be-a-blessing-for-the-middle-east-1.400850

 

[7] Sheera Frenkel, “Israel, in reassessment, thinks Syria’s Bashar Assad will last awhile”, McClatchy,
http://www.mcclatchydc.com/2013/05/24/192186/israel-in-reassessment-thinks.html#storylink=cpy

[8] “Life in Syria’s Capital Remains Barely Touched by Rebellion” The New York Times, 5 Eylül 2011,

http://www.nytimes.com/2011/09/06/world/middleeast/06damascus.html?_r=0

[9] “ Watchdog: Hezbollah leads fight in Syria’s Qusayr”, Al Arabiya, 22 Nisan 2013, http://english.alarabiya.net/en/News/middle-east/2013/04/22/Watchdog-Hezbollah-leads-fight-in-Syria-s-Qusayr.html

[10] “U.N. warns of foreign influx into sectarian Syria war”, Reuters, 20 Aralık 2012

[11] Reyhanlı saldırıları hakkında bir değerlendirme için bknz. Prof. Dr. Ümit Özdağ; Sibel Kalemdaroğlu, http://www.21yyte.org/arastirma/milli-guvenlik-ve-dis-politika-arastirmalari-merkezi/2013/05/13/6997/ortadoguya-ikinci-kez-hosgeldin-veya-reyhanli-saldirilari

[12] “Irak’ın kuzeyinde Suriye ve Irak askerleri saldırıya uğradı”, Rusya’nın Sesi Radyosu, 4 Mart 2013

http://turkish.ruvr.ru/2013_03_04/106904359/

[13]“ Al-Qaeda in Iraq claims deadly attack on Syrian troops”, BBC,  11 Mart 2013, http://www.bbc.co.uk/news/world-middle-east-21738613

[14] “Ürdün-Suriye Sınırında Çatışma”, Habertürk, 22 Ekim 2012,  http://www.haberturk.com/dunya/haber/787544-urdun-suriye-sinirinda-catisma

[15]  “Suriye’nin Kimyasal Silahları, İsrail ve Hizbullah”, Al Monitor, 29 Nisan 2013,  http://www.al-monitor.com/pulse/tr/originals/2013/04/chemical-weapons-israel-hezbollah.html#ixzz2UUJAxMXW

[16] “Suriye uçakları, Lübnan topraklarını bombaladı”, Hürriyet,  18 Eylül 2012, http://www.hurriyet.com.tr/planet/21486565.asp

[17] “Reports of Syrian jet fire into Lebanon called 'significant escalation'”, CNN, 19 Mart 2013, http://edition.cnn.com/2013/03/18/world/meast/lebanon-syria-airstrikes

[18] “Lebanese president praises Army response to FSA attack”, Daily Star, 23 Eylül 2012, http://www.dailystar.com.lb/News/Politics/2012/Sep-23/188927-lebanese-president-praises-army-response-to-fsa-attack.ashx#ixzz27JxWSuyo

[19] “Golan Tepeleri'nde Suriye topları”, Sabah, 25 Eylül 2012,

http://www.sabah.com.tr/Dunya/2012/09/25/golan-tepelerinde-suriye-toplari

[20] “Suriye tankları Golan'a girdi”, Anadolu Ajansı, 3 Kasım 2012

http://www.cumhuriyet.com.tr/?hn=375882

[21] “Israel treats wounded Syrians along frontier”, Al Ahram, 17 Şubat 2013, http://english.ahram.org.eg/NewsContent/2/8/64976/World/Region/Israel-treats-wounded-Syrians-along-frontier.aspx

[22] Joseph Holliday, “The Assad Regime: From Counter-Insurgency to Cvil War”, Institute for the Study of War, Mart 2013, http://www.understandingwar.org/sites/default/files/TheAssadRegime-web.pdf

[23] “CIA: Assad would get 75% of vote in elections”, Islam Times, 15 Mayıs 2013, http://www.islamtimes.org/vdcg7t9x3ak93q4.5jra.html

[24] Russia-Syria S-300 sale still on, senior Israeli official says, Times of Israel, 26 Mayıs 2013, http://www.timesofisrael.com/russia-syria-s-300-deal-still-on-senior-israeli-official-says/

[25]“ Iranian troops face Israel from Syria”, Debkafile, 3 Mayıs 2013, http://www.debka.com/article/22950/

[26] “Shiite fighters rally to defend Damascus shrine of Sayyida Zeinab”, Daily Star, 4 Mart 2013, http://www.dailystar.com.lb/News/Middle-East/2013/Mar-04/208671-shiite-fighters-rally-to-defend-damascus-shrine-of-sayyida-zeinab.ashx#ixzz2UUVGOKsy

[27] “Assad's forces break rebel blockade in north Syria”, Reuters, 15 Nisan 2013

[28] “Syria Troops Seize Strategic Homs Village with Hizbullah Support, Rebels Capture Military Airport” ,Agence France Presse, 18 Nisan 2013

[29] “Syria army seizes Jdaidet al-Fadl 'killing dozens'”, BBC, 22 Nisan 2013,

 http://www.bbc.co.uk/news/world-middle-east-22240540

[30] “Syria fighting flares both sides of Lebanese border”, Reuters, 21 Nisan 2013

[31]“Syrian army seizes strategic town near capital”, Reuters, 24 Nisan 2013

[32] Syrian rebels, troops clash at 3 air bases, Associated Press, 28 Nisan 2013

[33] “Dozens dead as Assad's forces storm coastal village”, Reuters, 2 Mayıs 2013

http://www.reuters.com/article/2013/05/02/us-syria-crisis-idUSBRE9410VP20130502

[35] “Syrian Warplanes Pound Rebel Positions in North”, Associated Press, 9 Mayıs 2013;

“Suriye ordusu, Halep'teki askeri üssü bombaladı”, Zaman, 9 Mayıs 2013

http://www.zaman.com.tr/dunya_suriye-ordusu-halepteki-askeri-ussu-bombaladi_2087916.html

[36] “Assad's forces capture strategic town in southern Syria”, Reuters, 7 Mayıs 2013,

http://www.reuters.com/article/2013/05/08/us-syria-crisis-town-idUSBRE94703H20130508

[37] “Syrian troops retake strategic town”, Associated Press, 13 Mayıs 2013

http://www.independent.co.uk/news/world/middle-east/syrian-troops-retake-strategic-town-8613515.html

[38] “Strategic city of Qusayr falls into hands of Assad forces”, Middle East Online, 19 mayıs 2013 http://www.middle-east-online.com/english/?id=58839&utm_source=twitterfeed&utm_medium=twitter

[39] “Suriye’nin Dostları: 'Hizbullah ve İran Suriye’den çekilmeli”, Zaman, 24 Mayıs 2013, http://www.zaman.com.tr/dunya_hizbullah-ve-iran-suriyeden-cekilmeli_2093164.html

[40] “Nato all but rules out Syria no-fly zone”, The Guardian, 30 Ekim 2011, http://www.guardian.co.uk/world/2011/oct/30/nato-syria-no-fly-zone

[41] Jim Muir, “Syria: Proxy war heats up as endgame inches closer”, BBC, 12 Nisan 2013

http://www.bbc.co.uk/news/world-middle-east-22123660

[42] “Arms Airlift to Syria Rebels Expands, With Aid From C.I.A.”, New York Times, 24 Mart 2013,

http://www.nytimes.com/2013/03/25/world/middleeast/arms-airlift-to-syrian-rebels-expands-with-cia-aid.html?_r=0

[43] “Rebel Arms Flow Is Said to Benefit Jihadists in Syria”, New York Times, 14 Ekim 2012,

http://www.nytimes.com/2012/10/15/world/middleeast/jihadists-receiving-most-arms-sent-to-syrian-rebels.html

[44] “U.S. Bolsters Ties to Fighters in Syria”, The Wall Street Journal, 13 Haziran 2012

http://online.wsj.com/article/SB10001424052702303410404577464763551149048.html

[45] Karen DeYoung, “Obama moving toward sending lethal arms to Syrian rebels, officials say”, Washington Post, 30 Nisan 2013,  http://www.washingtonpost.com/world/national-security/obama-preparing-to-send-lethal-arms-to-syrian-opposition-officials-say/2013/04/30/3084d0d4-b1a6-11e2-bbf2-a6f9e9d79e19_story.html

Sibel Kalemdaroğlu

sibelkalemdaroglu@gmail.com

Uzmanlık Alanları

Ortadoğu, Ortadoğu siyasi tarihi, Körfez ülkeleri

Biyografi

Sibel Kalemdaroğlu 21. Yüzyıl Türkiye Enstitüsü’nde Ortadoğu ve Afrika Araştırmaları Merkezi’nde Araştırmacı olarak görev yapmaktadır.

İlköğretimin Arı Koleji, orta ve lise eğitimini TED Ankara Koleji’nde tamamladıktan sonra 1998 senesinde Bilkent Üniversitesi’ndeki lisans eğitimine başlamıştır. Uluslararası İlişkiler alanında lisans diplomasını 2003 senesinde aldıktan sonra Marka ve Patent vekili olarak çalışan Kalemdaroğlu 2010 yılından bu yana düşünce kuruluşlarında çalışmaktadır. 2012 yılında Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesinden yüksek lisans diplomasını aldıktan sonra yine aynı sene içinde Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Uluslararası İlişkiler bölümünde doktora çalışmalarına başlamıştır.

2011 Haziran ayından bu yana 21. Yüzyıl Türkiye Enstitüsü’ndeki görevine başlamıştır. Kalemdaroğlu’nun bazı makaleleri 21. Yüzyıl internet sitesi ve Dergisi’nde yer almaktadır.

Yabancı Diller

İngilizce KPDS : 90

Almanca (Başlangıc seviyesi)

İtalyanca (Başlangıç seviyesi)

Arapça (Başlangıç Seviyesi)