Suriye krizi hızlı bir şekilde bölgesel düzeyden uluslararası bir boyut kazanarak büyük güçlerin vekalet mücadelesine dönüşmüştür. İran, krizin yerel düzeyden bölgesel düzeye çıkmasında, ABD ve Rusya sorunun bölgeyi aşarak küresel bir boyut kazanmasında önemli rol oynamıştır.
Ben Süveyş kanalını ilk defa 2005 yılında gördüm. Gözlerimin geçmek için sıra bekleyen dolu veya boş tankerler kadar,çift taraflı kıyıların çimento gibi gri, bereketsiz ve ruhsuz görünümüne takıldığını hatırlıyorum.
Biden-Putin arasında "kim daha katil" tartışması ilginç aşamalara evrildi. Rusya'nın Washington'dan büyükelçisini istişare için çağırması, diplomaside, bağların koparılmadan önce gevşetilmesi demektir.
Çok geriye gitmeye gerek yok. 2005 yılı Türkiye’nin ideolojik tercihleri ile Mısır’ı ve daha sonra İsrail’i yeni yeni ittifakların kucağına itmeye başladığı dönemin başlangıcı sayılabilir.
13 Nisan 2011 de Doha’da, “Libya Temas Grubu” olarak toplanıp perişan bir ülkenin derdine deva olacaklarını sandığımda “Adını Libya Temas Grubu Koydular” başlıklı bir yazı yazmıştım.
Abraham Anlaşmalarının ılıman rüzgârı sonunda Katar’ın da yelkenlerini şişirmeye başlamak üzere. Aslında zaten Katar ile İsrail’in el sıkışması için çok büyük bir çaba gerekmiyordu.
Trump Beyaz Saray’dan istese de istemese de bir ay içinde ayrılacak. Onun ABD demokrasisine ve ABD nin dünyadaki rolüne verdiği zarar büyük. Ama arkasında bırakacağı önemli bir miras var.“Abraham Anlaşmaları”.
Mısır, Sina yarımadasından Afrika’ya uzanan bir Akdeniz, Orta Doğu ve Afrika ülkesi. İki kıta arasında yer alan bir başka stratejik köprü, bir başka uygarlık beşiği. Uzun ince Kızıl Deniz’in kıyıdaşı, orada, Suudi Arabistan, Yemen, Cibuti ve Sudan’ın, Akdeniz’de Gazze, İsrail ve Libya’nın, Akabe’de Ürdün’ün komşusu.
Türkiye’nin Afrika politikasını, daha çok Sahra Altı ülkeler ile ilişkiler açısından, Kuzey Afrika’yı ise, Orta Doğu ve Kuzey Afrika (MENA) politikası olarak değerlendirmek bazı açılardan daha isabetli olabilir.
Libya’da ilan edilen çok taraflı ve kapsamlı ateşkes önemli. Sonunda kalıcı bir uzlaşmaya ulaşıldıysa, bu dış aktörlerin bastırması kadar, Tobruk yönetiminin daha fazla toprak kazanmak yerine ateşkesin ve nihai barışın Libya için yararlı olacağına ikna olmasının sonucu. Bu nedenle yazının başlığı belki Halife Haftar’ın son durumunu betimlemek için uygun olur diye düşündüm.
Ersin Dedekoca - 06-05-2024
Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan, 13 yılın ardından geçtiğimiz hafta başında Irak'ı ziyaret etti. Erdoğan Bağdat'ta Irak Cumhurbaşkanı Abdullatif Reşid ve Başbakan Muhammed Şiya es-Sudani ile ve ayrıca Erbil'de Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi (IKBY) Başbakanı Neçirvan Barzani'yle görüştü. ...
II.Mahmut, Vakay-ı Hayriye adıyla, Aksaray-Et Meydanı’ndaki yeniçeri kışlaları top ateşine tutularak 6.000'den fazla yeniçeri öldürülmüş ve isyana katılan yobaz takımı tutuklanmıştır. Askeri kuvveti çok zayıflayan Osmanlı’nın Donanması 1827’de Navarin’de sonra Sinop…
Tugay Uluçevik - 06 Nisan 2024
KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın 5 Nisan günü New York’ta BM Genel Sekreteri Antonio Guterres ile görüşeceği açıklandı.
Ekonominin dijitalleşmesinden kaynaklanan vergi zorlukları, günümüzün başat sorunları arasında yer almaktadır. Diğer yandan, kazançların “vergi cennetlerine” doğru kayması olgusu da, “vergi tabanlarında aşınmaya”yol açmaktadır. Örneğin, 1980 yılında dünya genelinde yüzde…
“Türkiye dışında kalmış olan Türkler, ilkin kültür sorunlarıyla ilgilenmelidirler. Nitekim, biz Türklük davasını böyle bir olumlu ölçüde ele almış bulunuyoruz. Büyük Türk tarihine, Türk dilinin kaynaklarına, zengin lehçelerine, eski Türk…