21. Yüzyıl Türkiye Enstitüsü
Enstitü Başkanı
17 Aralık 2010 Tunus’ta bir gencin kendini yakmasının ardından ilk olarak Tunus halkının giriştiği ve “Arap Baharı” olarak isimlendirilen hareketten bütün Arap Dünyası etkilenmiştir.
Göç ve göçmen konusu üzerinde halen, uluslararası ve ulusal anlamda sözleşmelerde yapılan tanımlar dışında, herkesin üzerinde mutabık kaldığı bir kavramsal tanım bulunmamakta birlikte, bu durumun temel sebebinin, hem göçmenlerin hem de mültecilerin aynı güzergâhları kullanarak göç hareketlerini sürdürmesi, hem de ülkelerin kendi ulusal çıkarları açısından kendilerine göre yorumlamak istemelerinden kaynaklı olduğu değerlendirilmektedir.
Göç konusu ve buna bağlı olarak sığınmacı, mülteci, geçici koruma kavramları, günümüzde kaynak, transit ve hedef ülkelerin kolluk, sınır güvenliği ile ilgili kamu kurum ve kuruluşlarının yanı sıra bu konu ile ilgili sivil toplum örgütlerinin de dâhil olduğu birçok kurumun ilgi alanına girmektedir.
Afrika Kıtası’nın en bilinen ülkelerinden olan Fas denilince, Kazablanka’nın ile birlikte akıllara ilk gelen şehirlerden biride Marakeş’tir. Berberi dilinde “Tanrının Ülkesi” anlamına gelen Marakeş, bulunduğumuz ayın ortalarına doğru yüzyılın en önemli problemlerinden biri olan göç konusunda uluslararası bir mutabakata ev sahipliği yapmaya hazırlanıyor.
Prof.Dr. Alaeddin Yalçınkaya - 21-09-2023
Dijital tekonoloji ürünlerinin yaygınlaşarak kullanılması, yarardan çok zarar sorununu gündeme getirdi.
Doç. Dr. Dilek Yiğit - 21 Eylül 2023
22 Eylül 2023 tarihinde Papa Francis Fransa’ya ziyaret gerçekleştirecek. Papa, Fransa Başbakanı Borne tarafından resmi bir törenle karşılanacak ve ziyaretinin sonunda Fransa Cumhurbaşkanı Macron ile görüşecek olsa da, Vatikan tarafından…
Gözde Kılıç Yaşın - 16 Eylül 2023
Fener Rum Patrikhanesi, Türkiye’nin tanıdığı yetki alanları dışına çıkan ve Türkiye Cumhuriyeti’nin tanımadığı bir statüyü zorlayan kimi faaliyetleriyle gündeme gelmektedir.
Doç. Dr. Dilek Yiğit - 16 Eylül 2023
Uluslararası bir örgüt niteliğinde olmayan, üye devletlerin bir takım egemenlik haklarını devretmeleri nedeniyle supranasyonel nitelik taşıyan Avrupa Birliği’nin (AB) kurumsal yapısı yasama, yürütme ve yargı organları ile “devlet modeli” üzerinde şekillenmiştir;…