Türkiye'nin Suriye politikasının ABD ile Rusya arasına sıkışıp kaldığını 2015'den yana söyleyip yazıyoruz. Bu durumu mavi boncuk politikası olarak adlandırmıştım.
Aylar-yıllardır bütün yazılarımızda ABD ile girişilecek Fırat'ın doğusuna ilişkin mutabakat ve mekanizmaların Türkiye'yi oyalamaktan başka şeye hizmet etmeyeceği gibi ABD-PKK planlarının hayata geçmesinin önünü açacağını söyledik.
Beşinci Astana liderler zirvesi sonunda Erdoğan-Putin-Ruhani, her üçü de verimli yapıcı toplantı oldu dedi ama konuşmalarında verdikleri ince mesajlarla aslında anlaşamadıklarını deşifre ettiler.
Trump, Aralık 2018'te IŞİD'e karşı zafer ilan edip Suriye'deki askerlerini çekeceğini açıklamıştı.
İktidar, özellikle son bir yıldır esti gürledi. Bir gece ansızın gelebiliriz dendi. Tahammülümüz kalmadı 2-3 gün içinde harekatı başlatıyoruz çıkışı yapıldı.
Gelecek bilimci Alvin Toffler, 1990'lı yılların başlarında yayımladığı "Savaş ve Savaş Karşıtı Mücadele" kitabında az gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelere kurulan "gizlilik" tuzağından bahsederken aslında gizli denilen bilgilerin %90'ının açık kaynaklarda yer aldığını belirtir.
Barış Pınarı Harekatının yedinci günündeyiz. Harekatın seyrini ve Suriye'deki gelişmeleri Trump'ın twitleri belirliyor. Bir gün Türkiye lehine ertesi gün Kürtler(!) lehine twitler atıyor.
İç politikada zorda olan Trump, kişisel açmazdan kurtulmak için dünya gündeminin en üst sırasındaki Suriye konusunu da kullanıyor. Ama görünen o ki, bunu yaparken de Türkiye'yi de kullanıyor.
21. Yüzyıl Türkiye Enstitüsü Başkanı Cahit Armağan DİLEK, ABD'nin Çekilmesini Koordine İçin Oluşturulan Türk-Amerikan Ortak Görev Gücü'nü Değerlendirdi
21. Yüzyıl Türkiye Enstitüsü Başkanı Cahit Armağan DİLEK, AB Komisyon Başkan Yardımcısının "Suriye'nin Kuzeyine İlişkin Görüşmeler Yapılıyor" Açıklamalarını Değerlendirdi
Dr. Kubilayhan Erman - 04 Mart 2021
“Afganlararası” doğrudan görüşmelerin 12 Eylül 2020’de başlaması vesilesiyle barışın sağlanmasına dair ortaya çıkan iyimser beklentiler aradan geçen yaklaşık altı ayda yerini umutsuzluğa bırakmış görünmektedir.
Mehmet Zeki Bodur - 01 Mart 2021
Son günlerde tüm uluslararası camianın gözü, önümüzdeki haftalarda Birleşmiş Milletler (BM) öncülüğünde, garantör ülkelerinde katılımıyla gerçekleşmesi beklenen Kıbrıs konusunda yürütülen 5 + 1 (BM) müzakere toplantısına çevrildi.
Prof. Dr. Sema Kalaycıoğlu - 26 Şubat 2021
“Allah vergisi” der gibi güzel duyuluyor değil mi? Öyle şey olur mu demeyin. Büyük projeler büyük maliyetlere katlanmayı gerektirir. Tabii bir anda ortaya atılan projelerin niteliği, faydası ve amaçları tartışılabilir.
Doç. Dr. Çağla Gül Yesevi - 25 Şubat 2021
Enerji, bir ülkenin güvenliğini ve dış politikasını etkileyen ve uzun vadeli kararların alınmasını gerektiren en stratejik sektördür. Bir ülkenin enerji kaynaklarına ulaşabilme yeteneği, çevre politikalarını da belirlemektedir.