Herkes ABD yine sözünü tutmadı diyecek ama aslında durum tam da bu değil. Söz verirmiş gibi yapan ABD o mişli sözünü tutmadı. Çünkü ABD nihai hedefini söylemediği bir sürece Türkiye'yi zımnen de olsa razı ettirerek YPG'ye silah yardımını düzenli orduların envanterinde olan ağır ve gelişmiş silahları YPG terör örgütüne yani PKK terör örgütüne verdi. Türkiye'nin tepkisini en aza indirmek için de sanki bu silahlar sadece Rakka operasyonu için verilecek, Rakka sonrası o ağır ve gelişmiş silahlar geri alınacak algısı oluşturuldu. Türk yetkililer de konuyu iç kamuoyuna öyle anlattılar. Hatta ABD Savunma Bakanı YPG'ye verilen silahlar konusunda şeffaf olduklarını göstermek için aylık mektuplar göndereceğini açıkladı ve silahların geri alınacağını ima eden ifadeler içeren ilk mektup da geldi. Ve MSB Firkri IŞIK da bu mektubu olumlu bir adım olarak gördüklerini ifade etti. Ama gözden kaçan bir şey vardı. Amerikalılar YPG'ye silah verilmesini Rakka operasyonuyla açıklarken sonrasında bazı ilave cümleleri de oluyordu. Bu cümlelerinde ise YPG'ye verilen silahların IŞİD'le mücadele sona erdiğinde geri alınacağı söyleniyordu ama açıklamaların bu bölümü nedense medyada yer bulamıyordu. .......RAKKA SONRASI SURİYE DAHA KARIŞIK OLACAK, YPG'YE SİLAH VERMEYE DEVAM......... Ama ABD Savunma Bakanı Mattis'in bugün (27 Haziran) gazetecilere yaptığı açıklamada YPG'ye verilen silahların Rakka sonrası alınıp alınmayacağı doğrudan sorulduğunda verdiği cevap sanki yeni birşeymiş gibi gündeme düştü. Aslında ABD tarafı her zaman yaptıları pazarlama ya da müzakere tekniklerini uygulamışlar, işin kritik yönünü ya da karşı tarafın canını sıkacak hususların işin başında ortaya çıkmasını önlemişler, yola çıkıldıktan sonra deşifre etmişlerdi. Mattis son açıklamasında Rakka sonrası Suriye'de daha karmaşık bir ortamın ortaya çıkacağını, YPG'nin başka zamanlarda başka yerlerde de kullanılmasının söz konusu olduğunu, dolayısıyla Suriye'deki durum normalleşinceye kadar YPG'ye silah vermeye devam edeceklerini söylüyordu. ...........ABD'YE GÖRE SURİYE'DE OLUŞACAK YENİ DURUMA İLİŞKİN DURUM MUHAKEMESİ YPG'DEN SİLAHLARIN GERİ ALINMAMASINI GEREKTİRECEK.......... Mattis verilen silahların geri alınması sorulunca ise "ne yapabileceğimizi zamanı gelince göreceğiz" diyerek cevaplıyordu. Yani YPG'ye verilen silahların geri alınması tarihi belli olmayan bir güne ertelenmişti. YPG'YE SİLAH VERİLMESİ UCU AÇIK BİR SÜRECE DÖNÜŞMÜŞ OLDU. Bunun tam anlamı ABD YPG'ye verilen silahlar geri dönmeyeceğini hesaplıyordu, çünkü Rakka ve Deyrezzor operasyonlarından sonra ve Suriye IŞİD'ten temizlenince Suriye'de yeni bir durum oluşacaktı. Askerlerin çok iyi bildiği durum her an değişmektedir ve her an için yeni durum muhakemesi yapmak gerekmektedir. İşte bir süre sonra Suriye'de oluşacak yeni durum için yeni durum muhakemesi yapacak ABD oluşan o şartlar altında YPG'nin silahlarının geri alınamayacağını kabullenmiş gözüküyor. ............ABD HİÇ SÖZÜNDE DURMADI. TÜRKİYE GEREKENİ ŞİMDİ YAPMAK ZORUNDA......... ABD'nin verdiği sözler ve bunları yerine getirmediğinin bir çok örneği bulunabilir. Ama en yeni ve somut örneği Suriye bağlamında yaşandı. Örneğin Menbic'te YPG'nin çekileceği sözü ve bu sözün yerine getirilmeyişi... ABD'NİN VERDİĞİ SÖZLERİ YERİNE GETİRMEYİŞİNİN TÜRKİYE'YE BEDELİ SURİYE SINIRLARININ HEMEN GÜNEYİNDE YAKLAŞIK 100 BİN KİŞİLİK DÜZENLİ ORDU KAPASİTESİNDE PKK/YPG TERÖR ORDUSU VE BU TERÖR ORDUSUNUN KORUMAYA ALACAĞI PKK DEVLETÇİĞİDİR. Suriye kuzeyindeki durumunu garantiye alacak PKK/YPG'nin bir sonraki hedefi Türkiye'nin güneydoğusu olacaktır. Dolayısıyla Mattis'in son açıklmalarından sonra ABD'nin sözünü tutmayacağı, YPG'ye verilen silahların alınmayacağı kesinleşmiştir. Türkiye bu durumu sadece sözle, sert çıkışlarla geçiştiremez. Türkiye'yi yönetenler ilerde ne olacağı çok açık olan duruma ilişkin durum mahakemesini şimdiden yapıp harekete geçmelidir. Çünkü er ya da geç o silahlar Türkiye'de kullanılacaktır. O silahlar kullanılmaya başlandığında karşılık vermenin bedeli çok maliyetli olacaktır.