Bu sayfayı yazdır

Mısır'ı Türkiye-Libya Erdoğan mutabakat muhtırası hakkında endişelendiren şey

Yazan  01 Aralık 2019

Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Libya başbakanı Fayiz Al-Sirac ile birisi askeri diğeri ekonomik olmak üzere iki mutabakat muhtırası imzalaması 2013 yılı ortalarından bu yana iki ülke arasında mevcut ilişkileri gerginleştirmesine ek olarak Mısırın öfkesine neden oldu.

Erdoğan, 2014 yılında Mısır, Yunanistan ve GKRY arasında deniz sınırının yeniden çizilmesi anlaşması gibi Al-Sirac ile deniz egemenliği (deniz sınırının çizilmesi) hakkında güvenlik ve askeri işbirliği anlaşmalarının imzalanmasına tanıklık etti. Uluslararası olarak tanınmayan ve Tümgeneral Halife Hafter yanlısı Libya geçici hükümeti tepki olarak bu adımı reddederek anlaşmayı gayrı meşru olarak nitelendirerek parlementonun onayına ihtiyaç duyduğunu belirtti.

İstanbul'da uluslararası stratejik ve siyasi bilimler enstitüsü başkanı Dr. Memduh Al-Munir, Mısır hükümetinin Trablus'ta uzlaşı hükümeti ve Ankara arasında güvenlik anlaşması karşısında 'gergin' tutumunun Libya'da peş peşe kayıplarından kaynaklanan bocalama durumunu yansıttığını belirtti. Mısırlı araştırmacı, Libya halkının gerçek herhangi bir çıkarına karşı güçlü bir şekilde duran, Hafter ve milislerinin yararına apaçık bir şekilde taraflı davranan Sisi Mısır'ının Türkiye-Libya anlaşması nedeniyle dengesini yitirmesinin gerekli olduğuna inanıyor.

Al-Munir, anlaşmanın ABD'nin yeşil ışık yakmasından sonra özellikle ABD'nin Hafter'in Trablus'a saldırmasını resmi olarak reddetmesinden ve bunu durdurması konusunda Hafter'den bunu sürekli istemesinden sonra geldiğini sözlerine ekledi. Al-Munir, ABD'nin bu tutumunun uzlaşma hükümetini sevdiğinden kaynaklanmadığını zira Hafter'in uzlaşı hükümetine karşı savaşında doğrudan Rusya’nın desteğine dayanmaya başladığını yanı sıra yanında sahada çalışan Rus güçlerinin bulunduğunu ve bölgede ABD gözlem uçağının düşürülmesine neden olduğuna inanıyor. Mısırlı akademisyen, Ankara ve Trablus'un güvenlik anlaşmaları yapmak için ABD'nin ardından Rusya’nın Hafter ile anlaşmazlık fırsatını kolladığını belirterek sözlerini sürdürdü. Washington'un Libya yoluyla Akdeniz ya da Afrika'da Rusya’nın nüfuzunu istemediğini dolayısıyla anlaşma yapmak için Türklere yeşil ışık yakma yoluna başvurduğunu açıkladı.

Al-Munir, anlaşmada güvenlik bendinin iki ülkenin parlemantolarının onayına ihtiyaç duyan ortak savunma anlaşması düzeyine ulaşmamasına rağmen Hafter karşısında Trablus'a hizmet ettiğini belirtti. Al-Munir, güvenlik anlaşmasının Trablus'u desteklemek için gereken şeyi yapması için Türkiye'ye yeterli olacağını ayrıca Ankara'nın Yunanistan'ın kontrol altına almaya çalıştığı Akdeniz'de ki sınırını korumak için bu anlaşmadan yararlanacağını, bu bölgede takdir olunan gaz rezervlerinin toplamının Türkiye'ye 500 yıl Avrupanın hepsine 30 yıl yeteceğini açıkladı. Al-Münire göre iki tarafın bu anlaşmaya çok şiddetli ihtiyacı var. Mısırın öfkesi bir fincan suda fırtına koparmak ve belki de Hafter yoluyla bazı provokasyonlardan öteye geçmeyecek. Durumu Rus hareketinin karmaşık hale getirebileceğini yani Rusya’nın Hafter'e hali hazırda ki destek düzeyi ile yetinip yetinmeyeceğini ya da Washington ile dolaylı olarak karşı karşıya gelmeyi tırmandırıp tırmandırmayacağını belirterek sözlerini sonlandırdı.

 


(Çeviri yapılan kaynak: https://m.arabi21.com/Story/1226441)

Turgut Adsız

21. Yüzyıl Türkiye Enstitüsü
Bilimsel Danışmanı