Bu örgütler Dayr Az Zor bölgesinde Amuda ve Derbasiye'de çabalarını yoğunlaştırıyor.Suudi Arabistan'ın Körfez işlerinden sorumlu devlet bakanı Thamer Al-Subhan geçtiğimiz yıl Ekim ayında Suriye'nin doğusunda SDG eliyle kurtarılan bölgeleri ziyaret etmiş, Rakka kentinde Suudi vatandaşı olup IŞİD örgütüne mensup esirlerin teslim alınması ile ilgili bölümü ilgilendiren bir anlaşmayı Rakka vilayetinde milisler ile imzalamıştı.
Geniş bilgi sahibi olan kaynaklar, Al-Subhan'ın doğu bölgesine girmesinden bu yana 3 Suudi istihbarat heyetinin üç periyod halinde Menbiç, Rakka ve Dayr Az Zor'a girişinin kaydedildiğinden bahsettiler. Ancak geçtiğimiz hafta Suudi heyetinin uluslararası koalisyona bağlı ABD güçleri ve SDG eşliğinde 'Omar petrol sahası'nın yakınındaki bölgeye girdiği ağızdan ağıza dolaştı. Suudi Arabistan'ın Suriye’nin doğu bölgesinde Haseke, Rakka, Dayr Az Zor ve Menbiç'teki faaliyeti ekonomik ve jeo-askeri boyutlu yeni nüfuz bölgeleri çizme ve ödünler elde etme amacıyla güney sınırında Türk tarafını tedirgin ve tahrik etmeye yoğunlaşıyor.
Bu, S. Arabistan'ın Washington'un 'komisyonu'nu, Suriye'nin petrol zengini doğu bölgesindeki zenginliklerden tüm payını koruması karşılığında ABD'nin yeşil ışık yakmasıyla oluyor. Hesaplanmış plana göre, S. Arabistan Kürt milislerin masraflarını Riyad'ın karşılaşmasıyla doğu bölgesini korumasını ve demografik yapısının değişmesini onayladı.
Ceyş El Magavir komutanı Yb. MuhennedEttalla Suriye'nin güneydoğusunda Tenf üssünde ABD deniz piyadeleri ile yaptığı askeri eğitimlerden sonra SDG komutası altında güçleriyle Dayr Az Zor'a girmesi için ikna edilmeye çalışılıyor. Teklifi reddeden grup komutanı güçlerini SDG ile ortak çalışması istenerek Tenf '55' bölgeden Dayr Az Zor'a nakletmesi için ABD baskısına maruz kalıyor.
'Sabbiar' bölgesi ve Tenf bölgesinden Dayr Az Zor çölünde Hamime bölgesi istikametinde Elbu Kemal'e kuşak şeklinde uzanan bu bölgeden İran'ı Irak ve Suriye'den geçerek Lübnan'a ulaştıran kara yolunu kesmek, S. Arabistan-BAE isteğine göre SDG ile işbirliği içinde 'CeyşMagavir As savra' denetimi altında sınır kuşağı yapılmak isteniyor. S. Arabistan, hızlı bir şekilde 'Anze ve Şemer' gibi aşiretleri ile bağlantılı aşiretleri korumaya çalışıyor. Riyad, Washington'un hedeflerini koruma ile birlikte askeri güçlerin eğitilmesi, silahlandırılması ve lojistik desteğin masraflarını üstlenecek. Bu kuşkusuz ABD'nin kazancı.
Ancak siyasi analist Muhammed El-Attar'a göre, ABD yönetimi Suriye toprakları üzerinde S. Arabistan ve İran arasında benzer çatışmalar meydana gelmesi ihtimalinin yaklaşması yolunda ilerlemeye ek olarak İhvancı akımı destekleyen Türkiye ve Selefi akımı destekleyen S. Arabistan arasında jeopolitik mesafeyi ve iki taraf arasında askeri çatışmaların meydana gelmesi ihtimalini yaklaştırma yoluyla gerçekleştirmeye niyet edebileceği diğer kazançlar var. El-Attar, Türkiye'nin ABD için stratejik bir hedef olduğunu, bunun Türk milli güvenliğine tehdit için YPG'nin silahlandırılması ve desteklenmesi yoluyla açığa çıktığını, son olarak Türkiye ve S. Arabistan arasında düşmanlığın artmasının sağlanmasıyla sona erdiğini, jeopolitik çıkarları çelişir kıldığını, bunun iki taraf için sürekli sorunları güvence altına aldığını belirtti.
(Çeviri kaynağı: https://www.alquds.co.uk/تحالف-واشنطن-يعمل-على-زيادة-العداوة-ال/)
