"Kuzey Irak Petrolü" Ne Anlama Geliyor?

Yazan  24 Mayıs 2014

Türk basınında son 1 yıldır petrolle ilgili haberlerin önemli bir kısmı "Kuzey Irak petrolü" ya da "Kürt petrolü" gibi başlıklar çerçevesinde ele alınmaktadır. Dahası yetkililerin açıklamalarının çoğunda sanki bir başka devletle yürütülen anlaşmalardan bahsediliyor izlenimi verilmektedir. Oysa, Irak Anayasası'na göre Irak federal bir ülkedir ve Irak Anayasası'nda da geçen ifadeyle "Kürdistan Bölgesi" onun bir parçasıdır. (Irak Anayasası'nın 117. maddesi)

 

Irak halkının ortak zenginliği olan doğal kaynaklarını, o ülkenin belli bir bölgesine ya da bir ulusuna bağlamak, ülke içinde uzun vadede ortaya çıkabilecek bir ayrımcılığa bilerek ya da bilmeyerek destek vermek anlamına gelecektir. İşin garip yanı, aynı haberin içinde birbiriyle çelişen ifadelere çok sık rastlanılmaktadır. Hem Türk yetkilileri hem de basın, muhtemelen siyasi nedenlerle adını bile Irak anayasasına uygun bir biçimde telaffuz etmedikleri bir federal bölgeden bahsederken sanki ayrı bir devletten söz edermiş izlenimi yaratmaktadırlar. Sadece son birkaç haftada Irak petrolüne ilişkin haberlere bakıldığında bile bu duruma pek çok örnek verilebilir. "Kürt Petrolü Akmaya Başladı" başlıklı bir haberin içinde IKBY'nin adı "Kuzey Irak Bölgesel Kürt Yönetimi" olarak geçmektedir. (Kürt petrolü akmaya başladı, http://www.sabah.com.tr/Ekonomi/2014/01/01/kurt-petrolu-akmaya-basladi) Bir diğerinde ise haberin başlığı " Kürt petrolü satışa çıktı" iken haberin içinde "Bölgesel Kürt Yönetimi" yönetiminden bahsedilmektedir. (Kürt petrolü satışa çıktı, http://www.taraf.com.tr/haber-kurt-petrolu-satisa-cikti-155154/ ) Bir başkasında ise haberin başlığı "Kuzey Irak petrolü ‘onarımı’ bekliyor" iken haberin içinde IKBY'nin "Kuzey Irak Özerk Kürt Yönetimi" olarak geçmektedir. (Kuzey Irak Özerk Kürt Yönetimi, http://www.zaman.com.tr/ekonomi_kuzey-irak-petrolu-onarimi-bekliyor_2208643.html)

 

Petrol ile ilgili bu kadar stratejik tartışma noktaları varken neden isimlendirme sorunu üzerinde durulduğu belki sorgulanabilir. Irak'ın doğal kaynaklarından bahsederken bu doğal kaynakları bir bölgeye ya da bir ulusa endekslemek ülkenin parçalanmasına yol açabilecek bir algı yaratma sürecinin önemli bir parçası olarak kabul edilebilir. Bu durumda Irak'ın güneyinden gelen petrol Şii Arap petrolü, orta bölgelerinden çıkan Sünni Arap petrolü, kuzeyinden gelen Kürt petrolü, Kerkük ve Telafer'den gelen de Türkmen petrolü olarak mı adlandırılmalıdır? Bu isimlendirme petrol üzerinde bir halkın doğal hak iddiasında bulunabilmesi için kullanılan bir yöntem gibi görülmektedir. Yani, son dönemde Türkiye'den akmaya başlayan petrolün Kürt petrolü ya da Kuzey Irak petrolü olarak adlandırılması, o doğal kaynak üzerindeki tasarrufun doğal olarak Kürtlerin hakkı olduğunu söylemenin bir yoluna dönüştürülmektedir. Oysa, Irak anayasasının 111. maddesinde de belirtildiği gibi "Irak’ta bulunan petrol ve doğal gaz, çeşitli bölge ve vilayetlerde yaşayan bütün Irak halkının malıdır." Bu nedenle, ülkenin herhangi bir yerinden çıkan doğal kaynaklar ülkenin ve tüm Irak halkının zenginliği olarak görülmelidir.

 

ÜYE GİRİŞİ

Şifremi unuttum
  1. SON MAKALELER
  2. ÇOK OKUNANLAR

Ergun Mengi   - 07-04-2024

Balkan Savaşları ve Birinci Dünya Savaşı Başlangıcında, Osmanlı İmparatorluğunun Siyasi ve Askeri Anatomisi

2. Mahmut, Balkan isyanları, Rus baskısı ve Kavalalı Mehmet Ali Paşa’yla uğraşırken yeniçeriler, her fırsatta ayaklanmaktaydı. 15-18 Kasım 1808’de Babıali’yi basan yeniçerilerle mücadele eden Sadrazam Alemdar Mustafa Paşa mahzendeki barutları ateşleyerek içeri giren 600 yeniçeriyle beraber kendini h...

Error: No articles to display