Bu sayfayı yazdır

Çin’de Yeni Slogan: Çin Rüyası

Yazan  05 Ağustos 2013

Çin’in başına Şi Cinping’in geçmesiyle Çin’de yeni bir slogan ortaya çıktı ve yavaş yavaş içi doldurulmaya başlandı. Çin Halk Cumhuriyeti 1949’da kurulduğundan beri Çinli liderler kendileriyle özdeşleşen sloganlar vasıtasıyla topluma yön vermeye çalışmaktadır. Mao, birçok slogan ortaya atmıştı. Bunlar arasında ‘Halkın Demokratik Diktatörlüğü’ gibi demokrasi ile diktatörlük kelimelerini yan yana getiren bir slogan da bulunmaktaydı.Deng Şiaoping’in de birçok sloganı vardı. Bunlardan en meşhuru ‘Çin özellikli Sosyalizm’ kavramı idi. Ciang Zemin, ‘Üç Gösterge’; Hu Cintao ise ‘Bilimsel Gelişme Anlayışı’ dediler. Her bir liderin ortaya attığı sloganın altı zaman içerisinde doldurulmaya çalışıldı ve bunlar Çin Komünist Partisinin ideolojik altyapısını oluşturdu. Son slogan olan ‘Çin Rüyası’ da Şi Cinping’in ortaya attığı bir kavram olarak karşımıza çıkmaktadır.

‘Çin Rüyası’ aslında hem Çin kamuoyunda hem de İngilizce literatürde bir süredir konuşulan bir kavramdı. Ancak, Şi Cinping’in bu kavramı tekrar tekrar kullanması ve buna açıklama getirmesi, ‘Çin Rüyası’nı devletin resmî kavramı hâline getirdi. Bu aynı zamanda Şi Cinping’in ilk sloganı oldu.

Şi Cinping, Komünist Partisi Genel Sekreteri olduktan kısa bir süre sonra 29 Kasım 2012’de Millî Müze’yi gezerken ilk defa bu kavramı sahiplendi. Herkesin bir ideali ve kendine has bir hayali olduğunu belirten Şi sözlerine şöyle devam etti:

“Şimdi herkes Çin rüyasını tartışmaktadır. Bence, Çin milletinin yüce dirilişini gerçekleştirmek, milletimizin yakınçağdan beri en büyük rüyasıdır. Bu rüya birkaç nesil boyu Çinlilerin kutsal hayaliydi. Çin milletinin ve halkının tamamının faydasını yansıtmaktaydı. Her Çin gencinin ortak beklentisiydi. Tarih bize göstermektedir ki her kişinin kaderi ülke ve milletinin kaderi ile yakından ilişkilidir. Ülke iyi olursa, millet iyi olursa herkes ancak o zaman iyi olur. Çin milletinin yüce dirilişini gerçekleştirmek şanlı ve çetin bir görevdir. Bu görev, nesilden nesile Çin halkının ortak çabasını gerektirmektedir. Boş konuşmak ülkeye zarar verirken sıkı bir çalışma ülkeyi müreffeh kılar. Bizim neslimizin Komünist Parti üyeleri olarak Partimizi iyi düzenlemek için geçmişten ders alarak geleceğimizi kurmalıyız. Ülkemizi iyi düzenlemek için bütün Çin halkı ile birleşmeliyiz. Milletimizin ilerlemesi için Çin milletinin yüce dirilişi amacına yönelik olarak cesurca ilerlemeliyiz.”

Konuşmasının sonunda Şi, Çin’in önündeki yıldönümlerine vurgu yaparak “kuvvetle inanıyorum ki, ÇKP’nin yüzüncü kuruluş yıldönümünde hâli vakti yerinde bir toplum yaratma amacı mutlaka gerçekleşecektir. Yeni Çin’in yüzüncü kuruluş yıldönümünde müreffeh, güçlü, demokratik, medeni, düzenli bir modern sosyalist ülke yaratma amacı mutlaka gerçekleşecektir. Çin milletinin yüce dirilişi rüyası mutlaka gerçekleşecektir” dedi.

Ertesi gün Çin’in resmî gazetesi olan Halkın Günlüğü’nde birinci sayfa manşeti, “Şi Cinping Teorisi – Çin Rüyası” şeklinde idi. Sayfa tamamıyla bu konuşmaya ve Çin Rüyası hakkındaki yorumlara ayrılmıştı. Böylece Şi Cinping devrinin ilk sloganı kendini gösterdi.

Çin liderlerinin sloganları, bir kere telaffuz edildikten sonra resmî yayın organlarının bu sloganlara geniş ölçüde yer vermesiyle ve çeşitli kesimlerden insanların bu konuda fikir beyan etmesiyle bilinir hâle gelir. Daha sonra lider, fırsatını buldukça konuşmalarında bu slogana yönelik yeni açılımlar yapar, bunlar da aynı şekilde yayılır ve böylece liderin sloganı bütün kamuoyuna mal olur. Şi Cinping, “Çin Rüyası”na yönelik ikinci vurgusunu 17 Martta Ulusal Halk Kongresinin kapanış konuşmasında yaptı.

 

Ulusal Halk Kongresinin 2013 toplantısıyla Çin Halk Cumhuriyeti Başkanı olarak ilan edilen Şi Cinping, bu seferki konuşmasında “Çin Rüyası” kavramına büyük ölçüde yer ayırdı.

Bu konuşmada Şi, “tamamıyla sağlıklı bir topluma ulaşmak için; müreffeh, güçlü, demokratik, medenî ve düzenli bir modern sosyalist ülkeye ulaşmak için; Çin milletinin yüce dirilişini gerçekleştirecek Çin Rüyasına ulaşmak için ülkeyi güçlü, milleti canlı ve halkı da mutlu kılmak gerekir” sözleriyle daha önce ifade etmiş olduğu Çin Rüyası sloganını hatırlatmış oldu. Yeni Çin Başkanı devamla Çin Rüyasını gerçekleştirmek için Çin usullerini kullanmak, Çin ruhunu yüceltmek ve Çin gücünü birleştirmek gerektiğini söyledi. Şi, diğer yandan bu yeni konseptin halkla olan ilişkisini de “Çin rüyası, aslında halkın rüyasıdır. Sıkı sıkıya halka dayanarak gerçekleştirilebilir. Ayrıca kesintisiz bir şekilde halka da fayda sağlamalıdır” sözleriyle belirtti.

Bir önceki konuşması gibi bu konuşması da ertesi günkü Halkın Günlüğü gazetesinde geniş ölçüde yer buldu. Şi’nin konuşmasından pasajlara yer veren gazete, Halk Meclisi üyelerinden çeşitli görüşler alarak yeni Başkan’ın hayalinin bütün temsilcilerce paylaşıldığını vurguladı. Gazete ayrıca Şi’nin ÇKP Genel Sekreteri seçildiğinden beri geçen yüz küsur günlük faaliyetlerine de değinerek kendisinin her zaman samimi ve çalışkan olduğunu, halkın dertlerini yerinde dinlemeye özen gösterdiğini belirtti. Gazete, ulusu diriltecek Çin Rüyası dolayısıyla şimdi Çin’in yeni bir tarihî dönüm noktasında olduğunu yazdı.

Böylece son bir yıl içinde Çin’de basın yayın organlarında artık yeni bir kavramın tartışıldığına şahit olmaktayız. Gerek komünist parti teorisyenleri, gerekse akademisyenler bu yeni kavramın çeşitli açılımlarını yapmaya çalışmaktadır. Bu açılımlarda göze çarpan önemli vurgulardan biri Çin Rüyasının Amerikan Rüyasından ilham aldığı, ama ondan farklı olduğu şeklindedir. Amerikan Rüyası aşırı bireyselliği ön plana çıkarırken Çin Rüyası bireyle toplumu birbirine bağlamakta ve bireyin refahının, ancak toplumun refahıyla mümkün olabileceği; toplumun refahının da tek tek bireylerin refahına bağlı olduğu düşüncesini işlemektedir. Yeni bir kavram sayılabilecek olan Çin Rüyasının bundan sonra Çin kamuoyunu yönlendirici bir şekilde yaklaşık gelecek on yıl boyunca gündemde olacağını düşünmek yanlış olmaz. 

Prof. Dr. Konuralp Ercilasun

21. Yüzyıl Türkiye Enstitüsü
Asya Pasifik Araştırmaları Merkezi Başkanı